İleride olaylar örgüsüne emek verecek karakterleri tanıtarak başlıyor Necib Mahfuz, Kahire Modern’e. Dört arkadaş henüz tam bağımsız olamamış Mısır’ın sokaklarında geziyor ve kendi dünya görüşleri ve hayat planlarıyla yaşayıp gidiyorlar. Osmanlı hâkimiyetinden on dokuzuncu yüzyılın sonlarında Fransız ve İngiliz hâkimiyetine geçmiş bu köklü, kadim medeniyetin şifreleri 1930’lu yılların görünümüyle Necib Mahfuz tarafından okuyucuya sunuluyor. Yazarın çok taraflı düşünme ve olayları çok taraflı yansıtma becerisi kimi zaman kafa karışıklıklarına neden olsa da Kahire Modern için en iyi ve en dolu eseridir diyebiliriz. Eserin ilk yayımlanma tarihi 1945. Onu Nobel’e taşıyan sürecin önemli aşamalarından biri bu eser olarak görülebilir.
Dört gencin fikirleri ve ideolojik yaklaşımları dönemin Mısır’ını anlatmaktadır. Bu nedenle Kahire Modern için rahatlıkla bir dönem romanıdır diyebiliriz. Zaten anlayış, kültür ve diğer faktörlerle birleşen olayların veriliş biçimi ve gelişmesi bu durumu ispatlar niteliktedir. 1930’lu yıllar Mısır için de kararsız yıllar. Dış etkiye ve kültürel müdahalelere son derece açık bir ortamın sonucu olarak giderek Batı dünyasına yaklaşan ve giderek Avrupalılaşan bir Mısır’dan söz edilebilir. Elli sene evveline kadar Osmanlı idaresinde pek çok açıdan korunaklı durumda bulunan Mısır’ın işgaller ve el değiştirmelerle kafası epey karışmış gibi. Neticesinde 1922 yılında tek taraflı bir bağımsızlık ilanıyla bağlarını koparmış olsa da Mısır, yaşam biçimi ve zihniyet bakımından kısacık işgalin sonuçlarını yaşamaya da mahkûm olmuştur.