<p style="margin-top:12.0pt; margin-right:0cm; margin-bottom:7.5pt; margin-left:0cm; text-align:justify"><span style="background:white"><span style="text-justify:inter-ideograph"><span style="color:black">İnsanoğlunun yaşamı boyunca tecrübî ve teorik olarak edindiği bilgiler eğitim, talîm ve terbiye olarak ifâde edilmiştir. İnsanın varoluş serüveni ve tecrübe kazanımı doğumundan itibâren başlamaktadır. İnsan, ilk eğitimini başta ailesi olmak üzere yaşadığı toplumdan almaktadır. Bunun yanı sıra vatandaşı olduğu hanedan/imparatorluk/devlet veya toplumun müessese olarak tesis ettiği eğitim kurumlarında muhtelif müfredatlar ile eğitilmektedir.</span></span></span></p> <p style="margin-top:12.0pt; margin-right:0cm; margin-bottom:7.5pt; margin-left:0cm; text-align:justify"><span style="background:white"><span style="text-justify:inter-ideograph"><span style="color:black">Bir din olarak İslâm eğitime üst düzeyde bir önem atfetmiştir. Özellikle vahiy öncesi dönemde eğitim faaliyetlerinin yok denecek kadar az ve geleneksel usuller ile yapıldığı bilinen kadim Arap toplumunda, İslâm dini eğitim ve öğretim faaliyetleri hususunda büyük bir dönüşüm başlatmış; bu konuda gerekli olan bireysel ve toplumsal çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.</span></span></span></p> <p style="margin-top:12.0pt; margin-right:0cm; margin-bottom:7.5pt; margin-left:0cm; text-align:justify"><span style="background:white"><span style="text-justify:inter-ideograph"><span style="color:black">Hz. Peygamber’in (sas) risaleti ile birlikte İslâm toplumunda ilk olarak camiler ibadethane olmanın dışında eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yapıldığı yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle başta çocuklar olmak üzere her yaştan insan için camiler İslâm dini ile tanışma ve eğitim-öğretim kurumu olarak varlık alanı bulmuştur. Bunun yanı sıra Mescid-î Nebevî’nin bitişiğinde kurulan Suffa Mektebi kadın-erkek, genç ve yaşlı olmak üzere bütün inananlar için eğitim faaliyetlerinin yürütüldüğü yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilhassa İslâm dininin toplumsal hayatta kurumsallaşamaya başlaması ve fetihler ile yeni coğrafyalarda kendisine yaşam alanı bulması ile birlikte camilerin dışında çeşitli amaçlar için inşa edilen hangah, ribat, tekke ve zaviyeler de eğitim-öğretim faaliyetleri için aktif bir şekilde kullanılmıştır.</span></span></span></p>