Afgan cihadına vermiş olduğu destekle, yazı ve şiirleriyle tanınan şair Cahit Zarifoğlu TRT’de çalıştığı ve hayatının en güzel ve önemli gününü anlatır. Afgan cihadının en yoğun yaşandığı günlerden biriydi. Afgan mücahitlerinin lideri Gulbettin Hikmetyar Türkiye'ye birtakım resmî ziyaretlerde bulunuyor ve böylece hem Müslüman Türk halkının hem de hükümet ve devlet yetkililerinin desteğini alıyordu. Bu ziyaretlerden birisinde de devlet televizyonu olan TRT'ye gelmişti. Cahit Zarifoğlu o yıllarda TRT’de çalışıyordu.

Cahit Zarifoğlu zaten yazı ve şiirleriyle Afgan cihadına vermiş olduğu desteği sürdürüyor, bir yandan da Türkiye kamuoyunda Afgan cihadını canlı tutmak için yoğun bir çaba sarfediyordu. Bu amaçla Afgan belgeselini çekmek için yakın arkadaşı olan şair Erdem Bayazıd'ı çekimlerini TRT'nin yaptığı belgesel için Afganistan’a göndermişti. Ve böyle bir günde Afgan mücahitlerinin lideri Gulbeddin Hikmetyar'ı devlet televizyonu olan TRT’de görünce çok sevinmiş ve heyecanlanmıştı. Cahit Zarifoğlu bu durumdan istifade ederek Gulbeddin hikmetyar'la uzun bir söyleşi gerçekleştiriyor ve hayatının bu çok anlamlı ve güzel gününü not defterine kayıt düşüyordu.

Cahit Zarifoğlu’nun direniş edebiyatımıza kazandırdıkları

Akıncı gençliğinin önemli dava adamlarından biriydi, yakın arkadaşları arasında çok çalışkan azimli şuurlu bir genç olarak tanınmıştı Bahattin Yıldız. Genç yaşında Afgan cihadına katılarak oradaki Müslüman kardeşlerinin yanında yer almıştı. Mücahit kimliğiyle öne çıkmıştı, tam manasıyla bir dava adamıydı ve liderinin emrindeydi her zaman. Bahattin Yıldız çok okuyan ve özellikle de gençlere okumayı sevdiren şuurlu genç bir Müslümandı. Ümmetin her ferdiyle teker teker ilgilenmeyi, onlara sevgi ve şefkat göstermeyi kendine görev edinmişti. Mücahitlerden dinlediği hikâyeleri yazarak Türkiye'ye, Cahit Zarifoğlu’na gönderiyor ve Zarifoğlu da bu yazıları Mavera dergisinde yayınlıyordu. Ve böylece Cahit Zarifoğlu, sürekli yazması konusunda Bahattin Yıldız’ı teşvik ediyordu. Bu yazışmalar sonucunda ortaya çok güzel eserler çıktı, Bahattin Yıldız gibi bir güzel insan daha edebiyatımıza kazandırılmıştı.

Afgan cihadında genç bir mücahide kız olan Meral Maruf, Cahit Zarifoğlu’yla Afgan cihadı üzerine mektuplaşmalarından tanınmaktadır. Cahit Zarifoğlu Afgan cihadını adım adım anlatan Meral Maruf'un mektuplarını Mavera dergisinde yayınlamaktaydı ve bu mektuplaşmaların neticesinde üç adet güzel kitap meydana geldi. Böylece Meral Maruf ismi okurla buluşmuştu. Meral Maruf'un eserleri Hicret Günleri, Afganistan Mektupları ve Dullar Kampı duyarlı edebiyat okurları tarafından çok beğenildi.

Yavuz Selim Küçük değindi