Kâbe’yi Temiz Tutanlar ve Süleyman’ın Hikâyesi

Temizlikçi deyip geçmeyin, Süleyman sıradan temizlikçilerden değil. Onun ismini bütün askerler imamlar biliyor, o tüm akşam namazlarında imamın arkasında ilk safta yer alıyor. Hicri İsmail(hatim)’in Kâbe’nin içinden sayılan yarım dairenin yıllardır yegâne temizlikçisi. Kâbe’nin kapısı açıldığında da temizlikçi olarak içeriye sadece Süleyman alınıyor. Süleyman’a aslında dede dememiz gerekiyor yaşı 60tan fazla. Süleyman Dede’yi diğer temizlikçilerden farklı kılan onun hikâyesi. O,  Kâbe imamlarından birine düzenlenecek suikastı önceden fark edip canı pahasına buna engel olmuş. O günden beri Süleyman Dede diğer temizlikçilerden üstün tutulmuş. Temizlikçilerin kethüdası olmuş da diyebiliriz.

Kâbe’de temizlikçilerin hemen hepsi Suudi Arabistan dışından gelen insanlar. Onların aldıkları ücret oldukça az bu nedenle genelde sadaka verilir kendilerine. Ama yaptıkları iş hiç de kolay değil. Günün her vakti oradalar. Herkesin iftar yaptığı vakitte onların asıl işi başlıyor Kâbe’nin çevresini zemzemle yıkıyorlar. İnsanlar çoğu zaman zorluk çıkarıyorlar. Onlar oruçlu olmalarına rağmen Kâbe’ye hizmet edebilmek için adeta paten yapıyorlar biz fotoğraflarını çekerken bile zorlanıyoruz. Ve onlar yemeklerini teravihe durulmadan az evvel yiyebiliyorlar. Onlardan Allah razı olsun…

Arafat Dağ Değilmiş, Çadır Ülkesi Mina

Evet, ülkemizde çokça duyduğumuz ilahilerde Arafat Dağı üzerine methiyeler vardır fakat gittik gördük ki Arafat bir dağ değil düzlükmüş. Hem de çok geniş bir düzlük. Arafat düzlüğünün merkezinde ise Cebeli Rahme ismi verilen küçük bir tepecik var. Muhtemelen bizim ilahilerde kastedilen Arafat dağı da bu Cebeli Rahme.

Mina, hac’da şeytan taşlamaya gidilen yer. Şimdi devlet eliyle sabit çadırlarla kuşatılmış bir yer çadırların hepsinde klimalar var. Şeytan taşlama mahalli şuan 4 katlı bu yıl hac mevsimine 5. katı da yetiştirilecekmiş. Daha önceki yıllarda izdihamdan ölenleri çokça duyuyorduk inşallah yeni yapılan katlar bu izdihamı azaltır da ölümler azalır.

2 + 1 Vitir ve Gözleri Yaşa Boğan Dua

Arap imamlar mezhep farklılığından ötürü salat-ı vitri 2 artı 1 şeklinde kıldırıyor. İlk 2 rekat normal kılınıyor. Son rekât secdesiz olarak bizde edilen Kunut dualarının yerine genel dua yapılarak kılınıyor. Bu genel dua çoğu zaman güncel dualar olarak yapılıyor. Her imamın duası da farklı oluyor. Savaş, afat, felaket durumlarında bu konulara değiniliyor. İslam ülkelerine, Müslümanlara yardım, zafer duaları yapılıyor. Endonezya’daki tsunamiler, Filistin’deki devam eden zulümler, Körfez savaşı öğrendiğimiz kadarıyla burada edilen dualarda yerini almış. Aşağıdaki linkten Sudeys’in bu ramazanda ettiği vitir dualarından birini indirebilirsiniz.

//rapidshare.com/files/280069801/Ses-0001.mp3.html

Sami Yaylalı unutmuyor unutturmuyor