Mizah dergileriyle ilgili şöyle ufak çaplı bir araştırma yaptım, anladım ki bir dergi çıkıyorsa kesin kapanır! Aslında çoğunun amaç ve politikası zaten tutunmamalarını açıklıyor ancak yine de her birinin ayrı ayrı kapanma sebebi var.
Türkiye'de mizah biliriz ki Oğuz Aral perspektifinden sıyrılmamaya yemin etmişlerce kotarılmaya çalışılıyor. Cafcaf hariç tabii. Cafcaf'ın da ilk döneminde Oğuz Aralcılar vardı ama o anlayış kendine yer bulamadı Cafcaf'ta.
Geçmişte iz bile bırakamayan bu mizah dergilerinden kısaca bahsetmek istiyorum:
Şarlo: “Mizah alanında yeni bir sayfa açılıyor! Dünyanın bütün asık suratları, dağılın!” sloganıyla çıkan dergi Charlie Chaplin karakteriyle reklam yapmaya çalışmış ama ömrü çok kısa olmuş. Derginin emekçi ve sempatik sunum yapma çabaları da ne yazık ki durumu kurtaramamış görünüyor. 70’li yıllardan bugüne gelememişler.
Ekmek: 15 kişilik, Leman ve Uykusuz deneyimi olan bir kadro tarafından çıkarılmış. Apolitik mizah anlayışını kırmak ve mizahın o sert mizacını, duruşunu yakalamak hedefiyle ilerleme kaydetmek, kendilerine ait bir mizah kültürü oluşturmak amacıyla uğraşmışlar ancak o da Şarlo'daki 70'lerden kalma espri anlayışıyla hayatiyetlerini sürdürememiş.
Müebbet Muhabbet: Televizyonların yan eğlence programlarından bilinen Cenk ve Erdem'in çıkardığı bir mizah dergisi. Yeterli satışı yakalayamaması ve dağıtım problemleri yaşadığı bahanesi ile tirajın “t”sine hasret kalan dergi 3. sayıdan sonra kapatılmış.
Cici: Penguen ve Lombak'taki ekibin izlerini taşıyan dergi, “Tayyip'siz Mizah Dergisi” sloganıyla çıkmış. Dergiyi kurma ve bu sloganı koyma cesaretini gösteren Alpay Erdem yazık ki bu cesareti derginin düşük tirajı karşısında gösterememiş ve dergiyi bırakan ilk kişi olmuş. Zayıf kadrosu ve bilinçsiz mizah anlayışıyla yükselmeden düşen dergi de kapananlar arasında yerini almış.
Şizofren: 13 Eylül 2008 yılında çıkan, “çok kişilikli mizah dergisi” sloganıyla, yerli ve Anadolu kökenli mizah anlayışı savunuculuğu yapan bir dergiydi bu da. Toplumsal mizahın özgün, özgür ve tarafsız olan çizgisini yakalamaya çalıştığını savunuyordu. Haftalık çıkan Şizofren de kapanmış mizah dergileri rafındaki yerini hızlıca almış. O da 70’li olmasa bile 80’li yılların anlayışını aşamadı.
Küstah: Halkın değerlerini sakız eden ve belden aşağı esprileriyle hemfikir dostlarının elinden düşmeyen bir dergiydi Küstah. “Müstehcenlik yoksa gülmek de yok.” geleneğini sürdüren dergi, kendisini Atilla İlhan'ın “dip dalga” dediği unsurun mizahtaki yansıması olarak görüyordu. Diğer dergiler gibi o da ayakta çok duramadı ve kapandı.
Fermuar: Bölünerek çoğalma geleneğinin bir ön yüz çalışması olan bu dergi güçlü kadrosuna rağmen tutunamadı. Leman ve Penguen'den türeme bir dergiydi. Belden aşağılık konusunda yine bağlı olduğu ekipten kopmamış olan dergi, sürekliliğini kaybettiği için sevenlerini çok üzmüştü. Zira “tatlı sözlük”, “pilli gözlük” gibi ıvır zıvır sitelerde “Fermuar kapanıyor” diye ağıt yakan hanım ablalar, bey ağabeyler vardı.
Öznur Balık haber verdi