Gözler onu arar
Bab-ı âli şenlikleri AK Parti'li belediye tarafından Sultanahmet'te tertip edilir : O, Sultanahmetli mukim bir gazeteci olduğu halde orada yoktur! Ömrü hayatlarında kıymetli kimseler, son zamanlarda özelikle devlet ricali ve mevkileri eliyle olsun belediyeler STK’lar tarafindan onurlandırılır ve ödüllendirilirler: O ise hatırlanmaz bile!
Kimler hatırlanır da davet edilir de "o değil"
Hayretamiz birilerinin kırk yıllık, elli yıllık şu hayatları bu kariyerleri kutsanır, ödüllendirilir: O ise yok sayılır! Milli kültür adına birileri, kendilerince vakıf kurup, kendi şahsi varlıklarını ispata çalışırken: O milli kültür teşvikçisi ise yine yoktur!
Bugün yetmiş yedi yaşında olan ve ömrünün elli yılını bilfiil fikri mücadeleye adayan Mehmet Şevket Eygi Bey neden hiç bir vesileyle, davet edilmez? Neden maksatlı bir şekilde hatırlanmaz?
Oysa kendileri münevver kişiliğiyle; araştırmacı gazeteci yazar kimliğinin yanı sıra bir yayıncı, kültür teşvikçisi ve münekkittir.
Diyanet İşleri'nde merhum Ömer Nasuhi Bilmen Hoca efendi’nin hususi kalem müdürlüğü ile başladığı dava hayatında Müslümanları davet ettiği o meşhur sabah namazları ile maruf ve milli eksenli Yeni istiklal, Bugün, Sabah ve Büyük gazetelerini çıkarttı.
Bedir Yayınevi’ninin kurucusu olarak onlarca yıldır işleten, yakın tarihimizin en büyük sırlarından biri olan olan sabataycılık meselesini ifşa eden ve de ettiren. Neredeyse 20 senedir de Milli Gazete'de hiç bir ücret almaksızın, fi-sebilillah bu ülke’nin insanlarının izanını, irfanını, tarihini, kültürünü, sanatını inkişaf ettirebilmek için bir gün dahi ara vermeden samimiyetle ve sebatla yazan yine Mehmet Şevket Eygi Bey'dir.
Cezaevlerinde ve yurt dışı sürgünlerindeki hayatıyla da, Türkiye olarak kendisine bir minnet, şükran, vefa ve yad borcumuz olduğu halde kendilsini onurlandırmamış olmamız sahiden garabet bir ayıptır, ayıp!
Bu ülke’nin bir evladı olarak, bu meseleyi sizlerin de dikkatine sunmayı bir vazife telakki ediyorum.
Mehmed Orhan Danimarka'dan üzüntüsünü bildirdi
Muhim not :
Bu 'bireysel' mesajım, muhtemeldir ki bu hususlarda tevazu sahibi Muhterem Eygi'yi kızdırabilir. Son birkaç yıldır onurlandırılan ve ödüllendirilen şahsiyetleri bültenlerde takip ettikçe hiç hatırlanmamasını görmek beni üzmekte. Bu hususu sizlerin dikkatine sunmayı kendimce borç bildim. Umarım buradaki naçizane davranışım birilerini harekete geçirir.
Mehmed Orhan beyi tebrik ediyorum. Önemli bir konuyu gündeme getirdi. Bize vefa yakışır. Yukardaki satırların tamamına ben de katılıyorum.
Fakat ben de bir soruyu Muhterem M. Şevket Eygi Beyefendi'yi yakından tanıyanlara yöneltmek isterim. M. Şevket Eygi Beyin davet edildiği halde gitmediği yerler var mıdır? Gitmeme sebebi davet eden kuruluşla ilgili kesin bilgi sahibi olmasından mı, yoksa sadece zannı sebebiyle midir? Onun hizmetlerini unutmayalım ama ondan da daha fazla hüsnü zan bekleriz.