“Konuklar her zaman, Sadık Battal zaman zaman" sloganıyla gıcırdayan bir köprü burası. Aslında gazete yazısındaki tabir doğru : Bizi var eden değerlerimizle birlikte gıcırdayan Tahta Köprü'den geçiriyor Sadık amca.
Biraz araştırınca anladım ki Hakan Albayrak’tan Lale Müldür’e ,Hüsrev Hatemi’den Tolgay Ziyal’e, bir çok konuk ağırlanmış Tahta Köprü’de…
![]() |
Sadık Battal |
Ben zaman zaman görüp aldırış etmeden zaplardım. Meğer, Sadık Battal o adammış . Röportajlarını, sinema konusundaki fikirlerini takip ettiğim adama: “konuşamıyor kim bu” deyip geçtim . Tüh bana !
Her şey dün akşama kadar böyle devam etti . Dün akşam erken gelen uykuyu gözlerimden savmak için Ülke Tv’ye uğradım. “Ahaaa Selahattin Yusuf” tam karşımda, saçı başı birbirine karışmış ,garip hallerde .
Deli yönetmenlere benziyordu .
Yeni Şafak’a gelişini “sarı derviş” (Gökhan Özcan) ile tanışmasını, gazetede yazmaya başlamasını , Hakan Albayrak’la telefonda ilk görüşmesini , loş odada kaloriferin üstünde oturan adamla (Sadık Battal) tanışmasını vs. bir çok anısını anlattı . Kısacası ; Sirenleri Taşa Tutup / Elizabeth’e Soru Soran Adam , üniversite son sınıf öğrencisinden Selahatttin Yusuf nasıl olunur* anlattı …
Bizi ilgilendiren kısma gelince ; iki hafta sonra Kanal 24’de Söz Kampüsten İçeri diye bir program başlayacak ve bir bölümü de Bosna’da yapılacak/mış. Ayrıntılar tam net olmasa da, herkesin konuştuğu değil ,konuşulması gereken şeylerle kampüs kampüs gezeceğe* benziyor Selahattin ağabeyimiz. Merakla bekliyoruz.
![]() |
Selahattin Yusuf |
Programın sonunda şiirlerinden birini okudu Selahattin Yusuf .Umudun Göğe Yükselişi .
“İyiyim, bir şeyim yok
Sade bir hayatım var şimdi
Camiden terapiste – terapistten camiye
Doktor beni gözlerimin de olduğuna
inandırmaya başladı"
….
Bu yıl Antep Üniversitesi’nin şölenindeki performansını övgülerle dinlediğim Sadık Battal’ın programını geç de olsa fark etmiş olmanın sevinciyle müjdeyi veriyorum.
Fatma Nur Ünal garip bir şekilde haber verdi
Yıldızlar
*Abiler ablalar istemiyoruz, koruyucular istemiyoruz .Yaşamın teyemmümünü değil, kendisini istiyoruz, dese de; Selahattin "abi" olmuş anladık .
*Tarık Tufan’ın, bizim izleyicilerimizin yasak yüzünden giremediği yerlerde ne işimiz var deyip postayı koyduğu yerler=kampüsler.
"Bizim izleyicilerimizin yasak yüzünden giremediği yerlerde ne işimiz var "
Tarık abi zülfü yare dokunmuş,iyi demiş,hoş demiş.Güzel adam vesselam...