Sanatın farklı alanlarında bir başarı öyküsü

Müzikleri, kitap çalışmaları ve sinema filmleriyle gönüller kazanan Özhan Eren, çok çok önemli bir projeye başlama niyetinde olduğunu da açıkladı yakın bir zamanda. Yavuz Ertürk yazdı.

Sanatın farklı alanlarında bir başarı öyküsü

Sanatın hangi dalı olursa olsun ortaya konan eser sanatçının izini, mührünü taşımıyorsa amaca ulaşılmış sayılmaz ve üretilen eserin niteliği de tartışmalı bir hal alır.

İyi bir müzik eseri sadece büyülü notalara basan parmaklardan değil, o notalara kabartılmış bir kulaktan ve kalbin derinliğinden gelen ilhamdan ortaya çıkar. Şiire hayat veren ve şiiri hayatımızın merkezinde konuşlandıran şey de görünen eylemlerin ötesindeki derinlikten yükselen ilhamdır. Bir film, kadraja sığan görüntüler yığını değildir sadece. Zihniyeti, felsefesini ve hayat algısını, anlayışını da içinde barındırır sinema.

Yirmi küsur yıldan bu yana sanatın çeşitli dallarında eserler üreten Özhan Eren, sanatın hangi dalı olursa olsun en güzelini yapma gayretinde olduğunu ortaya koyduğu eserlerle gösteriyor. Müzikte, yazarlıkta ve sinemada önemli çalışmalara imza atan sanatçı, boş durmuyor ve yeni projelerini hayata geçirebilmek için de yoğun bir mesai harcıyor.

Kara Tren bizi Yalan Dünya’ya götürdü!

Kara Tren” türküsünü ilk dinlediğimizde kulağımıza çalınan Özhan Eren ismi, belli bir yörenin türküsünü değil de bir memleket türküsünü armağan etmişti bize. Orhan Hakalmaz’ın da büyük bir çıkış yapmasını sağlayan “Kara Tren” türküsünü 2000 yılında çıkardığı “Güle Yazdım” albümünde Özhan Eren’in kendi sesinden de dinleme imkânı bulmuş ve böylesi güzel eserlerin habercisi olan “Kara Tren”e dalıp gitmiştik. Hem de ne dalış!

Iskaladığımız bir ayrıntı daha vardı oysa. “Yalan Dünya” kasetinin radyolarımızda, “Gül’dür Gül”ün siyah beyaz videosunun ise televizyon kanallarımızda döndüğünü, aynı sesin, aynı yüreğin sunuşu olduğunu ıskalamıştık. Tüm bunlarla beraber görmüş oluyorduk ki “Kara Tren” mazisi olan bir müzik birikiminin ürünüydü.

Albüm çalışmaları, kitaplar, sinema filmleri

Güle Yazdım”ın akabinde “Turnalara Tutun Da Gel” diyen Özhan Eren, sözleri ve müzikleri tamamen kendisine ait olan bu albümüyle halk müziği ve özgün müzik formlarını bir arada kullanarak yüreklere dokunuyordu. Sonrasında ise “Kime Sorsam” ve “Gümüş” albümleri geldi.

Özhan Eren’in müziğin farklı formlarında bize sunduğu albümlerin yanısıra Sarıkamış dramını anlattığı “Sarıkamış’a Giden Yol” ve “Sarıkamış’lı Geçmiş Zaman” kitapları da sanatçının tarihimizdeki büyük kırılma noktalarından biri olan bu drama hassasiyetini gösteriyordu. Çok geçmedi ve Özhan Eren’in Sarıkamış’tan “120” tomurcuğun hikâyesini anlattığı filmi geldi. Nasıldır, olmuş mudur diye sorup dururken kendi kendimize, “120”nin acılı hikâyesiyle boğazımız düğümlenmişti. Hikâyesi, kurgusu ve kadrosuyla “120”de çok iyi bir iş çıkaran Özhan Eren, Çanakkale destanının yüzüncü yılında “Son Mektup”ta kameranın arkasına geçmiş ve tarihimize saygısının önemli bir parçasını daha bizlerle paylaşmıştı. Ne de güzel etti bu paylaşımıyla.

Özhan Eren’in muhteşem projesi!

Müzikleri, kitap çalışmaları ve sinema filmleriyle gönüller kazanan Özhan Eren, çok çok önemli bir projeye başlama niyetinde olduğunu da açıkladı yakın bir zamanda.

Özhan Eren konuk olduğu bir televizyon programının sonunda, sunucunun sorusu üzerine gerçekleştirmek istediği müjde gibi bir film projesinden bahsediyor: Medine Müdafaası ve Fahreddin Paşa!

Ve ekliyor: Dualarınızı bekliyorum.

Yavuz Ertürk dualar ederek yazdı

YORUM EKLE

banner36