Osmanlı basınının sivri dili: Muhbir

"Muhbir Gazetesi’nin ilk sayısı 25 Şâban 1283 (1 Ocak 1867) tarihinde çıkmıştır ve haftada üç gün çıkarak yayın hayatındaki yerini almıştır. Gazetenin sahibi Diyarbakırlı Filip Efendi’dir." Hüma Dergisi'nden Ahsen İnan yazdı.

Osmanlı basınının sivri dili: Muhbir

Gazete ve dergilerin Osmanlı Tarihi araştırmalarında büyük bir önemi haiz olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Bilhassa 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren halkın nabzını tutan ve toplumda meydana getirdiği tesiri ile kamuoyunu en net yansıtan bilgi ortamı ve basın organının gazete olduğu malumdur.

Filip Efendi ve Muhbir

Muhbir Gazetesi’nin ilk sayısı 25 Şâban 1283 (1 Ocak 1867) tarihinde çıkmıştır ve haftada üç gün çıkarak yayın hayatındaki yerini almıştır. Gazetenin sahibi Diyarbakırlı Filip Efendi’dir. Filip Efendi Diyarbakır’dan İstanbul’a gelip matbaalarda hizmetli olarak çalışmaya başlamış ve elde ettiği tecrübeler sonucunda âdeta Osmanlı basınının patronu konumuna ulaşmıştır. Filip Efendi Muhbir’den başka Hakâik, İstanbul, Veledü’l Cevâib, Mecmûa-i Maârif, Terakkî, Vakit gazetelerinin de sahibi olmuş, her dönemde gazetelerinin adını duyurmayı başarmıştır.

Muhbir’deki yazıların geneli eğitim konusundadır. İlkokullardan medreselere kadar eğitimin problemleri, müfredat, metot, fen derslerinin ihmalindeki yanlışlık, eski eğitim sisteminin eksiklikleri gibi konular gazetede “Maarif” başlığı altında ele alınmıştır. Politikaya da ağırlık veren gazetenin daha ilk sayısında Ali Suâvi’nin -çoğu o günkü Osmanlı toplumuna yabancı olan- birtakım siyasî terimlerin açıklandığı “Ta’rifât” isimli bir tefrikası çıkmıştır. “Dâhiliyye” genel başlığı altındaki yazılar genellikle Girit ve Mısır meseleleriyle Belgrad Kalesi’nin Sırbistan’a terkedilmesi konularına ayrılmıştır. Bunun yanında Girit’te Müslüman ahaliye yardım toplamak amacıyla gazetenin açmış olduğu kampanyaya, ayrıca fakirlere ve hayır kurumlarına yardım etmeye dair olan yazılar Muhbir’de önemli bir yer tutar. Nâmık Kemal, daha sonra “Tasvîr-i Efkâr”da çıkan bir mektubunda Muhbir’in yayımlarına ve Ali Suâvi’ye övgüler yağdırmış, “Rûznâme-i Cerîde-i Havâdis”in nâşiri Alfred Churchill de gazeteye methiyeler düzmüştür. Muhbir bu döneminde yönetime karşı ciddi muhalif tutum sergileyen ilk Türk gazetesidir.

Sayfa düzeni

Muhbir’in sayfa düzenine bakıldığında ülke içerisinden olan haberler “Dâhili Meseleler” başlığı ile verilmiştir. Gazetenin kuruluşu, 1866 yılında alevlenen Girit İsyanı’nın şiddetlendiği döneme denk gelmesi dolayısıyla yayın hayatının büyük kısmını bu olaya ayırmıştır. Burada bilinen isyan haberlerinden farklı olarak gazete kendi başlatmış olduğu “Giritli Müslümanlara Yardım Kampanyası”na ilişkin bilgilere yer vermiştir.

Muhbir, “Maarif” başlığı altında yayımladığı yazılar dönemin ruhunu yansıtan canlı konuları ihtiva etmektedir. Büyük bir kısmı Ali Suavi’nin kaleminden çıktığı muhtemel olan Medeniyet, Sade Dil Kullanımı, Terakki, Sıbyan Mektepleri, Medreseler isimli yazılar ve gazetenin toplum için önemine dair haber ve makaleler dikkat çekmektedir. Bu yazılarda; ezbere dayalı olup maslahata hizmet etmeyen ve kuru dünya bilgisi içerikli öğrenmenin topluma fazla bir şey katmadığı, insanların mesleki bilgilerle donatılmasının toplum için faydalı olduğu, her toplumsal sınıfa mesleki bilgi ve sanat bilgisi öğretilmesinin zaruri olduğu üzerinde durulmuştur.

Gazetede yayımlanan “Hülasa-i Politika” başlığı altında yayımlanmış olan dış politika ile ilgili haberlerin altında Filip imzası bulunmaktadır. Filip Efendi’nin bu bilgileri yurtdışındaki gazetelerden iktibas ettiği haberler ve yurtdışından gönderilen telgraflardan edindiği bilgilere kendi yorumlarını da ekleyerek yazdığı belirtilmektedir.

Muhbir, “Asrımızda kimsenin kimseden haberdar olmadığı zamanlar geçmiş, bir kavmin uzun yıllar tecrübe ile meydana getirdiği marifet ve sanatı diğer bir kavmin kısa müddette haber alabilme zamanı gelmiştir.” diyerek dönemin en önemli haber alma organı olan gazetenin önemini vurgulamıştır.1

Ahsen İnan

Hüma Dergisi, Sayı:16

Dipnot:

1 Dr. Necati Çavdar, “Muhbir: Osmanlı Basınının Sivri Dili”, Kriter Yayınevi, 2017, İstanbul

YORUM EKLE