Lise öncesi İHL eğitimi almanın avantajlarını, 5. sınıftan sonra İHL okumaya başlamanın gerekliliğini ve şimdiki sistemin doğurduğu boşlukları ortaokulu imam-hatiplerde okuyanlarla konuştuk.
Serkan Nergis
1993 yılında Eyüp Anadolu İmam-Hatip Lisesi’nin orta kısmına giriş yaptım. Anadolu Lisesi olduğu için sınavla girebildim. Ancak o dönemler İmam-Hatiplere olan yoğun ilgiden dolayı düz kısmın orta kısmına bile sınavla öğrenci alınıyordu. Anadolu ve düz bölümleri, kız ve erkek öğrencileri ile mevcudumuz 5 binada yaklaşık 11 bin öğrenciydi. Bu ilginin sebebi 90’lardaki imam hatiplerdeki eğitim seviyesinin ve kalitesinin yüksek olması.
Bir çocuk ortaokula başlarken zihni boş ve temiz olur. İnsanın hayatının şekillenmesindeki en büyük evrenlerden birisi ortaokul dönemidir diye düşünürüm hep. Bir ortaokul öğrencisine verecekleriniz onun hayatını şekillendirir. Bu yalnızca bilgi anlamında değildir. O yaşta bir çocuğun ahlaki gelişiminden, sosyal dünyaya katılımına kadar her unsur için geçerlidir. Ben kendimi bu noktada çok şanslı hissediyorum. Ortaokulu imam hatipte okumak hem de en verimli döneminde okumak bana çok şey kazandırdı. Bundan şu çıkmasın ki ortaokulu imam hatip dışında okuyanlar sakat yetişiyor. Tabi ki öyle değil. Ama o yaşta aile dışında çocuğa şekil veren en önemli unsurun okul olduğunu düşünürsek, temellerin sağlam atıldığını görebiliriz. Bu kişinin hayatının kusursuz geçeceği, aldıklarının ve öğrendiklerinin hepsini hayat boyunca kullanacağı garanti değil elbette, ancak en azından argo tabirle temeli sağlam atılmış olur.
Ortaokulu imam hatipte okuyan bir öğrenci diğer okullarda okuyan öğrencilerin aldığı eğitimin tamamını (daha iyisini hata) alırken bunların yanında İslami ilimleri de öğrenme fırsatı buluyor. Şimdiki sistemde imam-hatiplerde ortaokul olmaması gençlerin kafasını karıştırabilir. Ortaokulda farklı bir ortam içerisinde yetişen, farklı arkadaş grupları farklı bir eğitim sistemi içerisinde yetişen bir öğrenci, lisede imam hatipe giderse aileden yeterli bilgiyi alamamışsa boşluğa düşebilir. Zihni karışabilir. Kendini her iki tarafa da ait hissedemeyebilir. Bunu dengelemek zordur. İşte bu yüzdendir ki günümüzdeki imam hatip liseleri eskiye nazaran çok farklı bir havaya sahiptir.
Müberra Yemenoğlu
Ben imam-hatip orta kısımlarının kapanması sonrasındaki son mezunlardanım. Sincan İmam-Hatip Lisesinde ortaöğretim ve lise eğitimimi bitirdim. Ben ortaokula yeni başladığım dönemde Sincan’dan tankların geçmesi ile başlayan 28 Şubat darbesi yapılmıştı. Çok ağır ve zorlu bir süreçten geçtik o dönemde. Önce öğretmenlerimizin çoğunluğu başka okullara aktarıldılar. Başörtülü birçok öğretmenimiz görevlerinden istifa etmek zorunda kaldılar. Sonra tabi sıra bizlere de geldi. O dönemde çocuktum ve hiçbir şeye anlam veremezdim. Okulumuzun çevresinde sürekli askerler olurdu. Okula otobüs ile giderdim. Bizim formamızda beyaz başörtüsü vardı ve bizim başörtü renklerimizden dolayı insanlar Sincan İmam-Hatip Lisesi okuduğumuzu herkes bilirdi. Otobüsten çok defa ağlayarak indiğimi bilirim. “Şeriatçı bunlar”, “bunları ülkeden atmak lazım”, “irticacılar” gibi çok fazla psikolojik baskılarla geçirdik o dönemleri… Bunları anlatmak istediğim için yazdım sadece…
Ben şu anda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümü okuyorum, ayrıca Açık Öğretim Fakültesinde Sosyoloji eğitimi alıyorum.
Ortaokulu İmam-Hatip’te okumanın avantajları nelerdi?
Benim saygıdeğer imam-hatip hocalarımdan biri “İmam hatipli olmak, hayatın rengini oluşturur.” derdi. Gerçekten de öyle. İmam-hatip lisesindeki 6 yılım hayatımın en temel rengini oluşturuyor ve belirleyicisi olarak hala devam ediyor. Bu hayat renginin temeli de orta kısımda hocalarımdan, arkadaşlarımdan ve imam-hatip atmosferinden aldım. İnancımızın ölçülerini, Kur’an-ı Kerim okumayı, İslam ahlakını imam-hatipte öğrendim. Biz İslam eğitimi alırken imam-hatip dışındaki okullara giden akranlarımız din eğitimlerini eksik ve yarım aldılar. Belki de sadece ailelerinin verdiği din eğitimi ile yetindiler ve tabi ki bu da yeterli değil. En büyük avantajı da bu olsa gerek.
Şimdiki sistemde ortaokulun imam-hatiplerde de olmasının gerekliliği nedir?
Özellikle manevi eğitimin yeterince verilmeyişi, gençlerde ciddi manevi boşluk oluşturmakta ve gençlerin yanlış yollara sürüklenmelerine sebep olmaktadır. Ortaokul İHL olmasının en önemli gerekliliği kesinlikle manevi eğitim açısından çok önemli. Sadece İslam dininin temel esaslarının öğrenilmesi değil, İslam ahlakının günümüz gençliğine yerleştirmek adına imam-hatip okulları gerekli. Özlenen nesilleri yetiştirmek için, taklidi iman değil tahkiki imanı öğretmek için gerekli.
İlkokulda kapsamlı bir din eğitimine yönelik dersler yer almadığından imam-hatiplerin kapatıldığı son 10 yılda dini bilgileri okul yardımıyla alamayan bir nesil oluştu. Kur’an kurslarına ise 12-15 yaş sonrası gidebilen bir çocuk ergenlik döneminin verdiği karmaşadan dolayı belirli davranışları kazanmakta güçlük yaşayabilir. Bu sebepten ortaokul İHL’de bir temel yapı niteliğindedir.
Günümüz imam hatiplerin çarpıklığının sebebi ortaokulun kaldırılmış olması olabilir mi?
Türkiye’deki eğitim sistemindeki çarpıklık, eğitim çağında bulunan gençlerin içinde bulunduğu problemler, toplumun bir parçası olan imam hatip liselerinde de yaşanıyor. Bu genel bir problemdir. Tamamıyla imam-hatip ortaokulun kaldırılmasına bağlamak beklide doğru olmaz. Günümüz gençlerinde genel bir yozlaşma var. İster imam-hatip okulu ister diğer okullar olsun bu genel bir problemdir. Hayatı dizilerden, internetten öğrenen bir gençlik yetişiyor artık. Gençlerdeki bu manevi çöküntünün kurtarıcısı yine küçük yaşlarda aileden başlayan, daha sonra okulla beraber devam eden din eğitimi olacaktır muhakkak. Türkiye’de din eğitimi 4.sınıfta başlıyor, oysa Avrupa’da din eğitimine ana okulda başlanıyor. Sağlıklı ve yeterli din eğitimi, gençliğin bu çarpık gidişatının, toplumun sosyal sorunlarının çözümünde çok önemlidir. Toplumda gelişen bu olumsuzlukları en asgariye indirilmesi konusunda çok önemli bir çözümdür. Ancak bu sadece din eğitimi ile değil çocuğun aile terbiyesi ve iyi bir ortamda yetişmesi ile de yanlış yollara sapmaktan korur. Ama genel anlamda din eğitiminin çok çok lüzumlu olduğu kanısındayım
Fatma Gaçtı
Ve aleykümselâm! Kendi adıma konuşmak gerekirse ben çok faydasını gördüm. Henüz o yaşlarda bunu idrak edemedim tam ama şimdi anlıyorum ki ortaokulu imam hatipte okumak gerçekten bir ayrıcalıkmış. O yıllarda karma değildi o yönüyle de çok rahattı. Meslek derslerinin olması çok güzeldi. Sadece din dersi olsaydı her şeyi yarım öğrenirdim ya da hiç öğrenemeyecektim. Bizim okulun eğitimi diğer okullara göre çok daha kapsamlı ve iyi düzeydeydi. O zamanlar o kadar yoğun talep vardı ki İmam Hatip’i kazanmak için sınava girdiğimi hatırlıyorum. Kesinlikle şimdi de gerekli. Ortaokulda imam hatipin temellerini alıyorsun, şimdiki çarpıklığın sebebi bu zaten. Temel olmayınca bilgilerin çürük olması çok normal. Meslek lisesi kanunundan sonra imam hatipin içi boşaltıldı sanki... önce ortaokulu kapattılar sonra bu kanun çıktı. Gerçi şimdi kalktı kanun ama hala etkisi sürüyor.
Haşim Akın
Okulumun orta kısmını geri istiyorum! Lütfen!
28 Şubat gibi ağır bir tankın ezişinden önce Anadolu Lisesi ve imam hatip lisesi gibi bazı okullar ilkokul 5. Sınıftan sonra öğrenci alırdı. Öğrenci henüz çocukluktan kurtulurken kendini yepyeni bir eğitim yuvasında bulurdu.
7 yıl gibi bir süre aynı çatının altında kalmak, ciddi bir aidiyet duygusu oluştururdu. Hele imam hatipler için vazgeçilmez ders olan Kur’an-ı Kerim ve Arapça için, bu süreç çok önemliydi. Henüz hançere-ağız yapısı tam oluşmadan öğrenilen Kur’an-ı Kerim daha kalıcı olmakta, Arapça vb. dersler için ise, temel daha erken atılmaktaydı. Bugün dünyada yabancı dil öğretiminde mesafe almış tüm uygulamalar, çocuklara bu işi daha erken yaşta başlatmaktadırlar.
Hele 8 yıllık kesintisiz eğitimle, okumak isteyen öğrenci ile okumayı asla düşünmeyen öğrencileri ergenlik dönemi gibi kritik bir süreçte aynı sınıfta ve aynı okul ortamında tutmak ciddi riskleri getirmiştir. Bugün elini vicdanına koyup cevap verebilen her eğitimci –ki farklı dünya ve felsefi görüşe sahip olmalarına rağmen- bu gidişin yanlışlığını ifade etmektedir.
Önceden çok özel sınavlarla öğrenci alan imam hatip lisesine şimdi ailelerimiz ‘bir yer kazanamadı bari(!) dinimizi öğrensin’ anlayışı ile gönderiyor evlatlarını. Bari dinimizi öğrensin ne demektir!? Bu din bizim yaşam tarzımız, felsefemizdir. Bunun barilik kısmı olamaz... Evde çocuğuna sahip çıkamayan aileler imam hatip lisesinde çocuğunun aşırı dindar falan olmasını bekliyor. Ailelerimiz öyle olsalardı çocuklarımız farklı okullarda okusalar da kendilerini korumayı bilirlerdi.
İmam hatip liselerinde eğitimin yeterli olmamasının sebebi katsayı adaletsizliğinden önce budur diye düşünüyorum. Çünkü gençlerimiz yeteri kadar bilinçli yetişemedi. Bu konuda onları suçlamak da yersiz olur. Çocuklarımız dışarının o etkisinden kurtulamıyor. Kendilerini koruyan çok çok az bir kesim ve bunlar da belli oluyor zaten. İmam hatip liselerinden çıkıp ilahiyat fakültelerine giden çocuklarımız, gençlerimiz Arapça eğitiminde çok iyilerdi ama şuan maalesef aynı şeyi düşünmüyorum.
İmam hatip lisesi gibi özel önem taşıyan okulların acilen orta kısımları olmalı. Öğrenciler burada kuruma özel bilgi ve becerileri daha kritik dönemde alabilmelidir.
Öznur Balık soruşturdu
ALLAH İMAM HATİP LİSELERİNİ EKSİK ETMESİN