Cemal Kafadar’ın zamanında TALİD’de yayınlanmış bir röportajını okurken, kendisinin Hareket dergisi okumalarında Mustafa Kutlu’nun yazdığı bazı şiirleri sevdiğinden bahsettiğini gördüm. Demek Mustafa Kutlu da şiir yazmış, diyerek hemen İslamcı Dergiler Projesi’nin (İDP) sitesinde soluğu aldım ve Kutlu’nun 70’lerde yazdığı 14 şiirine rastgeldim.
Proje dâhilinde araştırmaya sunulan dergilerden, Hareket ciltleri arasından bunlara kolaylıkla ulaşabildim. Karşımda, hikâyeleri ve desenleriyle bildiğim Mustafa Kutlu’dan farklı bir Mustafa Kutlu duruyordu. Bulduğum şiirleri tek tek okudukça, “Kutlu şiir yazmayı bırakmasaymış” dediğim kıtalarla, mısralarla karşılaştım. Yani Kutlu öyle Türkiye’de herkesin biraz olduğu gibi şair değildi; nitelikli bir nâzımdı, şairdi. Hikâyelerindeki şiiriyet kendisini daha bir ele verdi bu şiirleri gördükten sonra.
Eskilerden Sabahattin Ali ile Sait Faik, günümüzde ise Ali Haydar Haksal’ın -hikâye/roman esas işleri olduğu halde- şiir yazdıklarını biliyordum. Hatta Haksal’ın dergiye ilk olarak öykü ve şiir dosyaları ile başvurduğunu, ancak Rasim Özdenören ve Cahit Zarifoğlu’nun işaretiyle öykü yolunda ilerlediğini kendisinden dinlemiştim (Haksal’ın şiirleri geçtiğimiz yıllarda Yedi İklim’de peyderpey yayınlanmıştı, meraklılara duyurulur).
“Bir divanı açar gibi giriyorum bu şiire”
Gelelim Mustafa Kutlu’nun Hareket dergisinde kalmış şiirlerine. Bu 14 şiirin biri hariç geri kalan hepsine ulaşabildim. Şiirlere baktığımda Kutlu’nun hem modern hem de klasik biçimde şiir yazdığını gördüm. Kimi zaman beyitlerle kimi zaman da serbest şekilde kaleme almış şiirlerini. Gah gazel yazmış gah kaside. Belki de kasidesi bu şiirler içerisinde en güzeli. İsmi “Kötü Kaside”: “Bir divanı açar gibi giriyorum bu şiire/Önce tevhid ile Naat için başımı göğe kaldırıyorum/ Bir çift turna geçiyor/ Demek başımızın üzerinden turnalar geçiyor/ Salat ü selâm”…
“Aşağı Çarşı Esnaf Kahvelerinde Şubat Gazelleri” isimli şiirde de şu ifade dikkate değer: “Acımasız bir basmakalıplık oturur bütün günlerinde,/ Kaldırmak kollarını, açmak adımlarını, bilirsin imkânsız bu şehirde.” 45 sene evvelinin şehirlerinde bu imkânsızlık yaşanıyorsa varın siz düşünün bugünlerin şehirlerinde imkân dairesi içinde olanları…
Mustafa Kutlu’yu bu şiirleriyle de incelemek gerek
Bu şiirlerde en çok hoşuma giden, bazılarının bir desen ile birlikte verilmeleri. Bazen Mim Kutlu imzası ile bazen de diğer çizerlerin imzası ile çıkan bu desenler şiirlere ayrı bir hava katmış diyebiliriz (bu durum dergideki diğer şiirler için de geçerli).
Mustafa Kutlu’nun Hareket’te veya başka bir dergide müstear isimle yazdığı başka şiirler var mı, bilmiyorum ancak Mustafa Kutlu’yu bu şiirleriyle de incelemek gerek diye düşünüyorum. Sezai Coşkun’un Kemal Tahir’in şiirleri üzerine yazdığı bir makaleyi okumuştum yakın zaman önce. Kemal Tahir’in şairliğini bitiren, Nazım Hikmet’le tanışması olmuş; acaba Mustafa Kutlu’nun şiiri bırakmasının, yahut sonrasında da yazdıysa gün yüzüne çıkarmamasının bir sebebi var mıdır? Haberi olan beri gele…
Şiirlerin yer aldığı görseller için galerimiz: //www.dunyabizim.com/foto/10164/mustafa-kutlunun-hareket-dergisindeki-siirleri
M. Murtaza Özeren
Mustafa Bey İslamcı Dergiler Projesinin web sitesinde yer alan katalog tarama kısmında detaylıca arattığımızda Mustafa Kutlu'nun Hareket dergisinde şiir türünde 16 eser yayınladığını görüyoruz. Bkz. http://idp.org.tr/katalog?baslik=&yazi_turu=%C5%9Eiir&yazar=Mustafa+Kutlu&dergi=&yil=&etiket= Ayrıca Dergâh dergisinin 2016 Aralık yani 322. sayısında yer alan Ezel Erverdi'nin yazısından Mustafa Kutlu'nun ilk şiirinin Gülden Baskın müstear ismiyle Hareket dergisinde yayınlandığını öğreniyoruz.