Metin avcısı editörler

Ticari kaygıların dışında iyi metin avcısı editörler dergilerde olur. Sebepsiz yere iyi metni koklayan, arayan, izini bulan böyle insanlardır. Yazarı yeteneklerinin sınırına doğru ilerlemeye yüreklendiren, daha iyisini keşfettiren de onlardır. Bülent Ata yazdı.

Metin avcısı editörler

Çocuklar için yazacağınız bir kitabın neye benzeyeceğini hayal edebiliyor musunuz? Bu soru ve cevabı yazarın kafasının içinde günlerce bir bulut gibi gezer ve giderek ağırlaşır. Sonra bir fikir gelir. Belki bir kahraman gelir, belki bir duygu. Derken ilk yazdığınız cümleler ve o cümlelerin devam edebilmesi için bir şeylere daha ihtiyaç duyarsınız. Belki bir müzik… Evet, müzik çocuklar için anlatmayı düşündüğünüz metnin taşıyıcı kanatları olabilir.

Herhangi bir kişi metni okuduğunda sadece ortam gürültüsünü işitecektir. Ama bir çocuk o kitabı eline aldığında tıpkı yunusların duyabildiği frekansta bir ses gibi metnin müziği başlayacak. Büyülü ve kucaklayıcı bir müzik. İşte çocuk edebiyatının has metinleri böyle bir etkiye sahiptir. Aslında iyi edebiyat metinlerinin çoğunda vardır bu etki. Ama çocuk edebiyatını diğerlerinden ayıran şey çok daha basit görünen ve zaten basit olan bir dil kullanılarak bunun yapılabilmiş olmasıdır.

Bu büyüyü başlatan şey nedir? Aç bir çocuğun sıcak ekmek kokusunu aldığı zaman yüzünün aldığı şekil neyse, kelimeleri mecbur kaldığı için öğrenen ve severek, isteyerek kullanan çocukların kelimelerin ruhuyla kurduğu bağı yeniden dirilten metnin yazarı da benzer bir şey yapar. Çocuğun aç olduğu şeyi sayfaya bırakır.

Çocuklar neyi merak eder?

Çocuğun merak ettiği şey nedir? Çocuğun hayal ettiği, ulaşmak istediği, özlediği ya da yeniden yaşamak istediği duygu nedir? Çocuk edebiyatı yazarları bu soruların cevabını çoğu kez kendi çocukluğundan devşirerek okuyucuya taşır. Öz yaşam öyküsünden kesitlerin bazen olduğu gibi, bazen biraz kurmacanın da katıldığı şekilde metne dönüşmesi yazar için sağaltıcı bir etkiye de sahiptir.

Yazdığınız metin çocuklar için eğlenceli olmasını sağlayabiliyor musunuz? Çocuklar neyi eğlenceli bulur? Çocukların bir metni zorlanmadan okuyabilmesi için ne yapıyorsunuz? Yazdığınız metni okuyan çocuğa, “Bu okuduğum şey hiç bitmesin” dedirtebiliyor musunuz? Yazdığınız metni ikinci kez okumak, defalarca kez okumak istiyor mu çocuklar?

Bu soruların her biri yazarlık tecrübesinde sizi biraz daha ileriye götürecek. Bu tecrübeyi edinmek için size editörlük yapacak insanlara ve belki bir dergide yazmaya ihtiyacınız var. Bir yayınevi editörü tezgâhındaki işleri yetiştirmeye odaklıdır. Onun aslında plan ve programında insan yetiştirmek diye bir madde yoktur. “Bu metin şu şu sebeple olmamış” diyebilen insanlardan editör olarak bir hayli var. Bir yazarın yazarlığını keşfedecek adımları atmasına vesile olacak editörlerden ise nadiren vardır.

Metin avcısı editörler

Ticari kaygıların dışında iyi metin avcısı editörler dergilerde olur. Sebepsiz yere iyi metni koklayan, arayan, izini bulan böyle insanlardır. Yazarı yeteneklerinin sınırına doğru ilerlemeye yüreklendiren, daha iyisini keşfettiren böyle editörler tanıdım ben. Bu da benim şansım. Çocuk edebiyatında ürün vermeme, yazdığım pek çok çocuk edebiyatı kitabının doğmasına vesile olan Sebahattin Aydın’ı yürekten selamlamak isterim. O işini iyi yapan bir editördür.

Editörün yaptığı şeyin özü, projenin eser değil, insan olduğunu bilmesidir. O, yazarlar keşfeder ve onların yeteneklerini ortaya koyabilecekleri yazılar sipariş eder. Bu ödev metinler bir yazar için önemli bir başlangıçtır. Ortada yazmak için bir sebep vardır. Bir süre sonra bu ödevler biter ve kendiliğinden gelen serbest yazılar ortaya çıkmaya başlar. Bir dergide yazmanızın en önemli yanı yazdığınız metnin kısa süre içinde editöre ve okuyucuya ulaşacak olmasıdır. Bir yazarın yazma isteğini kaybettiği pek çok zaman editöründen ya da okurlardan gelen maillerin varlığı yazma isteğini yeniden alevlendirecektir. Bu bir yazar için gerçekten çok kıymetlidir. Yolda onu yüreklendirecek dostların varlığı paha biçilemez.

Bülent Ata

YORUM EKLE

banner36