Taşköprülüzade ve Yusuf Has Hacib sempozyumları
Bu hafta iki önemli sempozyum düzenleniyor. İlki Medeniyet Üniversitesi, İLEM ve İSTEV’in ortaklaşa düzenlediği Taşköprülüzade Sempozyumu. Osmanlı düşüncesi için oldukça önemli bir şahsiyet olan Taşköprülüzade için böyle büyük bir organizasyonun düzenlenmesi şüphesiz çok önemlidir. Proje kapsamında bu büyük âlimin eserlerinin de yayına hazırlanması çok güzel bir gelişme. Bugün 14.15’te başlayacak olan program Pazar’a kadar birçok oturumla devam edecek. Sempozyumun programına buradan erişebilirsiniz.
Bir diğer önemli sempozyum ise Yusuf Has Hacib’in doğumunun 1000. yılı münasebetiyle düzenlenen “Türk Dünya Görüşünün Şaheseri: Kutadgu Bilig Uluslararası Sempozyumu”. Medeniyet Üniversitesi, Türk Ocakları İstanbul Şubesi, Türkiye Kırgızistan Manas Üniversitesi ve TÜRKSOY Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı işbirliğiyle düzenlenen sempozyum üç gün sürecek ve bu şaheser çok farklı yönleri ile ele alınacak. Sempozyum Sultanahmet’teki Marmara Üniversitesi rektörlük binasında yapılacak. Sempozyumda hangi konuların kimler tarafından ne zaman ele alınacağına şuradan erişebilirsiniz.
Serdengeçti dergisi yeniden kültür dünyamıza kazandırıldı
Güzel bir yayın faaliyetinden de bahsedelim. Serdengeçti dergileri tek cilt olarak güzel bir baskı ile tekrar yayınlandı. Türkiye’nin en netameli yıllarında ancak 33 sayı çıkabilen Serdengeçti dergisi, Türk Edebiyatı Vakfı tarafından kültür dünyamıza kazandırıldı. Darısı diğer bizi aslımıza döndürmeye çalışan dergilerin neşrine diyelim.
Masalların mantığı…
Geçtiğimiz günlerde Twitter’da Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan bir çocuk kitabına bir eleştiri getirildi ki bence dikkate değer. İtalo Calvino’nun Küçüklere Masallar & İtalyan Masalları isimli kitabında geçen bazı ifadeler bir okuyucu tarafından aktarılıp uygunsuzluğu dile getirildi. Öncelikle ifadeleri şuraya alalım: “Papatya Gülpapatya boynunu tahtanın üstüne dayamış, Afacan Can da kıyma bıçağını eline almış, kızın başını kesmiş ve tavada kızartmaya koyulmuş.” Okuyucunun eleştirisi çocuk kitabında böylesine şiddet içeren ifadelerin nasıl olabileceği yönünde. Yayınevinin usturuplu bir cevap verdiğini zikredelim ancak birkaç kelam edelim.
Bu ifadeler önü ve arkası olmadan el alındığında hiç şüphesiz sert, ancak masalların mantığında gayet doğal ve mümkün. Bu pasaja gelen eleştiriyi, çocuklara aşırı light, şiddetsiz, yapay, pembe bir dünya sunulmasıyla alakalı görüyorum. İtalo Calvino’nun bu kitabının telif değil de bir masal derlemesi olduğu da hesaba katılırsa, bu eleştirinin aslında ne kadar havada kaldığı görülür. Masalların mantığından uzak olununca Keloğlan’ın Tepegöz’ün tek gözünü kör etmesi, Hz. Ali’nin tek kılıç savurması ile kırk kafiri ikiye ayırması, cadıların kazanda kaynatılarak cezalandırılması yahut iyilere gelen fenalıklar eleştiri malzemesi olabiliyor. Masalların, lafzi olarak değil mana açısından değerlendirilmesi gereken metinler olduğu aşikâr bir gerçektir. Gün geçtikçe manadan ziyade lafza baktığımızdan masalların mantığından da uzaklaşıyoruz. Bu konu, çocuklara sunulan hikâyelerin/masalların gerçekliği ve gerçekliğe uyumu (uyma gerekliliği?) meselesi ile genişçe ele alınması gereken bir mevzu.
Ve etkinlikler...
Son olarak, yarının etkinliklerine de şurada göz atabilirsiniz: //www.dunyabizim.com/etkinlik-takvimi_2016-11-19/kategori#etkinlik Dünyabizim Etkinlik Takvimi'nde sitemize ulaştırılan etkinlik bültenlerini gün gün görme imkanına sahip olduğunuzu yeniden belirtelim.
Derleyen: M. Murtaza Özeren