Kalıcı eserler bırakarak unutulmaz olunur

Bir döneme adını yazdırmış; yaşantısıyla, icraatlarıyla, kişiliğiyle örnek olmuş Recep Yazıcıoğlu’nun hayatından kesitlerle liderlik sırlarını Turan Yalçın 'Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları' adlı kitapta bir araya getirmiş. Mustafa Uçurum yazdı.

Kalıcı eserler bırakarak unutulmaz olunur

Hayatın çok hızlı aktığı, zamanların ve insanların çok sık değiştiği bir dünyanın tam da ortasında yaşıyoruz. Değişim o kadar hızlı ki takip etmek bile bazen oldukça güç hale gelebiliyor. Bunun yanında “unutulmaz olmak” denen ruh okşayıcı iklime ulaşmak da bu koşuşturma arasında herkese nasip olamayabiliyor. Önemli olan sıradışı olmak, kalıcı eserler ortaya koymak ve insanların gönlünü kazanmak.

Recep Yazıcıoğlu, valiliği kadar sıra dışı kişiliğiyle de bir döneme adını yazdırmış ender şahsiyetlerdendi. İlk valilik görev yeri olan Tokat’ta yaptıklarıyla adını tüm ülkeye duyurmuş, daha sonra nerede görev yaptıysa oraya da bir hareket kazandırmış bir görev adamıydı. Bu başarılarının altında yatan en önemli sebep, lider bir kişiliğe sahip olmasıydı.

Yazar Turan Yalçın’ın Az Edebiyat'tan çıkan Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları adlı kitabı; bu unutulmaz devlet adamının liderlik yönünü inceleyen, canlı tanıkların fikirleriyle beslenmiş önemli bir çalışma. Turan Yalçın’ın “Hizmetkâr Lider Recep Yazıcıoğlu” adlı bir kitabı daha bulunmakta. O kitapta da Yalçın, Yazıcıoğlu’nun çalışma azmini, kazandırdığı birbirinden değerli eserleri anlatmıştı.

Hizmet için koşturmak

Recep Yazıcıoğlu, 1984 yılında Tokat’a atandığında Türkiye’nin en genç valisiydi. Bu, Yazıcıoğlu’nun ilk valilik göreviydi ve bütün gözler de bu genç valideydi. Turan Yalçın, bu süreçlerden başlayarak Recep Yazıcıoğlu’nu anlatmaya başlıyor. Kendisinden başlayarak, canlı tanıkların görüşlerine de başvurmayı ihmal etmiyor. Bu konuda Tokat’ta kime sorsanız zaten söyleyecek bir sözü vardır onun hakkında. Recep Yazıcıoğlu, Tokat için bir efsane vali idi ve her zaman da öyle kalacaktır. Bunun en son göstergesi de, 2013 yılında yapılan bir okula “Recep Yazıcıoğlu İlkokulu” adının verilmesidir.

Koşturmak kelimesi Recep Yazıcıoğlu’nu anlatırken kullanılabilecek en net ifadelerden biridir. Yürürken, çalışırken ve yaşarken koşturan bir kişiydi o. “Hızlı Hareket Etmek” adlı bölümde Yazıcıoğlu’nun bu hareketli kişiliğini anlatıyor Turan Yalçın. “Onun hayatında 'yarın yapalım' diye bir cümle yoktu” diyerek işleri nasıl “hemen” yoluna koyduğunu anlatıyor. Bu bölümde bir ayrıntıya da dikkat çekiyor. Daha kaymakamlık dönemindeyken Mümtaz Soysal’ın onun için “Zıpkın Kaymakam” ifadesini kullandığını hatırlatıyor. Yani, liderlik, çalışma azmi onun içinden gelen bir güçtü. Sonradan kazanılmış ya da valiliğiyle başlamış bir özelliliği değildi.

Okuyan, okutan vali

Recep Yazıcıoğlu’nda okumak aşk derecesindeydi” diyor Turan Yalçın. O, sadece okumanın değil, okutmanın da derdindeydi. Tokat’ın en ücra köylerine kadar devlet millet el ele diyerek okul, lojman yaptırması, okumayan çocuklar için her türlü imkânı seferber etmesi kitapta örnek olaylar eşliğinde veriliyor.

Recep Yazıcıoğlu, “İyi bir lider çok iyi bir okuyucudur.” derdi. Bunu kendi hayatında uyguladığı için de nereye gittiyse başarı da onun yanından ayrılmamıştı. “Merkez valisi olduğunda bile” diyerek somutlaştırıyor bu tezi Yalçın.

Ekip çalışmasını önemseyen, birlikte hareket edince bütün engellerin aşılacağına inanan Recep Yazıcıoğlu, ne yaparsa yapsın insanların desteğini alarak yola çıkan bir liderdi. Bunu, kitaptaki örnek olaylardan görüyoruz. Turan Yalçın, vali için yakıştırılan “IV. Murat” benzetmesini de hatırlatarak Yazıcıoğlu’nun unutulmaması sağlayan icraatlarını da sıralıyor. Tokat’ta gerçekleştirdiği spor faaliyetleri, içki, sigara ve kahvelerdeki oyun yasağı, kitap okuma seferberlikleri başarıyla yürütülen çalışmalardandı. Çünkü o, bütün bunları gerçekleştirirken “vatandaş desteğini” arkasına almıştı.

Bunaltan bürokrasiden, iş yavaşlatan her türlü engelden kurtulmak için gözü kara bir yol izleyen valinin Tokat dışındaki uygulamalarına da yer veriyor Yalçın. Erzincan’da, Denizli’de onun varlığını nasıl hissettirdiğini, canını dişine takarak nasıl çalıştığını anlatıyor.

Farklı bir liderdi. Bu aşikâr. Türkiye için yeni vizyonlar ortaya koyacak ender insanlardandı. Çünkü onun liderlik temelinde “insana hizmet” vardı. Bu kitapta da Turan Yalçın, onun bu yönünü somut olaylarla okuyucuya aktarıyor. Böylesine değerli hizmetler yapmış bir gönül insanının aramızdan ayrılışının üzerindeki sis perdesinin kalkmamış olması da onun yürüdüğü yolda ne kadar sağlam bir duruş sergilediğinin bir ispatıdır. Ne yazık ki zorla da olsa bizi alıştırdılar, biraz dik duran ve yürüdüğü yoldan şaşmayanların zamansız ve sırlı ölümlerine.

 

Mustafa Uçurum yazdı

YORUM EKLE

banner36