Savaş - kardeşin diğer adı veya in God we trust...
Bakıldığında Üçüncü Dünya Savaşı çoktan başlamıştır:
Ukrayna, Rusya ile savaştığından beri değil,
Beşar Esad ile savaştan beri.
Üçüncü Dünya Savaşı, Suriye'nin üç parçaya bölünmesiyle başladı.
O zamandan beri. Hatta daha da ötesi.
“Bütün insanlar kardeştir ve lâkin...” Savaş, kardeşin diğer adı.
Dünyadaki ilk katliamı iki kardeş yaptı:
Habil ve Kabil.
Aralarında bir harf farkı vardır.
Kabil, Habil'i bir hayvanın çene kemiğiyle öldürdü.
Dünyadaki son savaş iki kardeş arasındadır:
Vladimir ve Volodimir arasında.
Aralarında bir harf farkı var.
İnsanlar çenelerini kullandıklarında barış gelir, hayvan kemiği kullanıldığında kavga çıkar.
İnsan, elinde ne varsa onunla mutlu olmalı. Ya da mutlu hissetmeli.
“Zaten elimde ne var ki bomboş...” - diyorsun. Öyle değil. Eline dikkatlice bak. Bak ne güzel parmakların var! Onlar bir gecede taş arasında kalabilirdi. Ve iki taş arasında değil, beş yüz kilometrelik (!) bir harabenin altında.
Türkiye'deki korkunç deprem insanlığın kapısına bir duyuru bıraktı:
“Bu evde adam gibi davranın sevgili kiracılar!”
Savaş gazeteciliği sigara gibidir derler, onu sadece bir yerden yakabilirsin, filtreden değil, sigara sivil basındır.
Doğal afet de savaştır. Belki de ilk ve en kalıcı savaş. Onu da sadece bir yerden yakıp içebilirsiniz.
Deprem anında sadece basın, Facebook-Instagram-Twitter değil, WhatsApp mesajları da ne içtiğinin farkında olmalıydı. Filtreye dokunulmaz! Eski Yunan filozofu “Yaşamak için ye” derken, birbirlerini kastetmiyordu. Halefleri filozofu doğru anlamışlar. Yunanistan komşu ülkenin felaketine dost olarak katıldı. Depremden sadece birkaç gün önce Türkiye ile savaş söyleminde bulunan Atina’nın taziyelerinde derin bir insani hüzün vardı. Ermeni kesimi ise yaşanan faciaya gülen yüz koydu.
Filozofu olmamak budur!
Kitabı olmamak budur!
Tarihi olmamak budur!
Müziği olmamak budur!
Sigarayı nereden yakacağını bilmemek, ağzındakinin ne olduğunu bilmemek budur!
Azerbaycan, Türkiye'nin deprem savaşında kendini enkazın altına attı.
Kardeşine bir şey olmasın diye.
Millet eline geçeni depremzedelere yolladı. Kendi yatmaya kıymadığı yorganından engelli maaşına kadar.
Ama bütün gönderdiğimiz bir adı var: Kanat!
Biz onlara kanat verdik.
Artık bina değil, insanlar uçsun diye.
Dost kanadı.
Bir daha savaş - kardeşin diğer adı olmasın diye…
P.S. ABD dolarının üzerinde Tanrı'nın adının olduğunu yeni öğrendim. IN GOD WE TRUST. Yani biz Tanrı’nın varlığına inanıyoruz. Güzel bir söz, ama bunu Tanrısı para olanlar söylüyor...
Qulu AĞSES
Acınız acımızdır! Çok keşmiş olsun! Sizinle yıkıldık, sizinle ağladık. Hep birlikde saracayız bu yaraları Azerbaycan -Türkiye!