İzmir'de İmam Hatipli olmak!

Her şehirde İmam Hatipli olmanın ayrı bir tadı var. Ayrı bir zorluğu, ayrı bir güzelliği, farklı bir anlamı. İzmir'de İmam Hatipli olmak ise apayrı bir duygu. Gerçi bunu hangi dönemde yaşadığınızın da önemi büyük. Zamanımızda, en azından söylemlerde farklı görüşlere ve inanışlara saygı duyulması gerektiği sıkça dillendiriliyor. Ne yaptığını, nerede olduğunu ve amacını iyi bilen bir talebe, hangi eğitimi alırsa alsın, kendi içindeki doğruyu yaşama özgürlüğüne sahip artık. Sahiptir, sahip olmalıdır, sahip olacaktır da. Yeter ki eğitim-fiil ve söylemde bir çatışma olmasın. Doğru bildiğimizi okuyalım, yazalım, yaşayalım ve konuşalım.

İzmir'deki İmam Hatipler

İzmir üç İmam Hatip barındırır. Konak İmam Hatip, Hatay İmam Hatip ve Karşıyaka İmam Hatip. Hepsinin hikayesi ayrı bir yazı konusu. İmam Hatipler bu şehirde çoğunlukla kişisel uğraşlarla açılmış, desteklerle devam etmiş, birçok zorluğu aşmış. Sözlü tarih, bunu doğruluyor. 

Bu şehre yeni İmam Hatip'ler lazım!

Ebubekir Karaarslan

Ve şimdilerde güzel bir müjde var İzmirlilere. Projenin mimarlarından biri Erzurum İslamî İlimler Fakültesi mezunu Ebubekir Karaarslan. Eski bir müftü olan Ebubekir Hoca, bir dönem vaizlik de yaptıktan sonra öğretmenliğe geçiş yapmış ve tayini de İzmir'e çıkmış. “İzmir'de hoca olmak şereftir” deyip, o günden sonra da bu şehirde öğrenciler için uğraşmış. Çeşitli vakıflarda ve derneklerde eğitim başkanlığı yapmış, öğrenci evlerinde sohbetlerde bulunmuş. Emekli olduktan sonra da Hatay İmam Hatip Lisesi'nde derslere devam ediyor. Birkaç sene evvel konuştuğumuzda, dostlarıyla paylaştığı planını heyecanla aktarmıştı. İzmir'de katsayı problemleri yüzünden (ahh o problemler!) İmam Hatip liselerine öğrencilerin artık gitmeyeceği, belki bu okulların kapanma ihtimalinin de doğabileceğinin konuşulduğu günlerdi. “Yeni bir İmam Hatip açmak gerek” demişti büyük bir ciddiyetle. “Çünkü sadece üç tane İmam Hatip var. Uzak mahallelerde oturan ailelerin çocukları bu okullara isteseler de yazılamıyorlar. Trafik, büyükşehrin önemli bir engeli. Düşünsenize, ta Buca'da oturan bir öğrenci, okula gelip-giderken zorluk yaşamıyor mu?”

Niyet güzel, sonu da öyle

Malum, İzmir bir büyükşehir. Uzak mahallelerden bir öğrencinin, yakında bir İmam Hatip olmaması yüzünden sıkıntı çektiğini düşünüyordu Ebubekir Hoca. Birkaç arkadaşı ile 2011 yılı başlarında Buca'da bir de dernek kurdular. Adı: “Buca'ya Okul Kazandırma ve Öğrencilere Yardım Derneği”. İlim Yayma Cemiyeti İzmir Şubesi görevlileri ve Buca Müftüsü Adem Gülmek başta olmak üzere, Tevekkül Çobanlar, Neşet Yüksel, Hasan Topal, Akif Savaş, Arif Ayyıldız gibi isimlerin gayretiyle çeşitli görüşmeler, istekler, yazışmalar, cevaplar ve aylar birbirini kovalamış. Ve şimdi, İzmir'de yeni bir İmam Hatip binası hazır: Buca Anadolu İmam Hatip Lisesi.

Buca Anadolu İmam Hatip Lisesi

Okul, 2011-2012 yılında hizmete girecek. Eski Konak İmam Hatip müdürü olan Fahrettin Adsız Bey de bu yeni okula kurucu müdür olarak atanmış bile. Elbette bazı sorunlar var. Ebubekir Hoca bunlardan da bahsediyor. Kantine ihtiyacı varmış mesela. Bunun yanında, tatbikat mescidi de gerekiyor. Faaliyetler için çok amaçlı bir toplantı salonu da şu an için öncelikli ihtiyaç. Emeği geçen isimler, bu eksikliklerin giderilmesi konusunda da umutlu; yardımlar illaki gelecektir ve İzmir yeni bir İmam Hatip okuluna daha kavuşacaktır, diyorlar. 

Neden sadece onlar kolları sıvasın?

Bir büyükşehir için, dördüncü bir İmam Hatip'in gerekliliği tartışılmaz. Ebubekir Karaarslan nezdinde projede emeği geçen herkese, böylesi önemli bir konuda verdiği uğraşlardan ötürü teşekkürü bir borç biliyoruz. Tabii ki tek borcumuz bu değil. Onlara destek borcumuz da var. İzmirli olan olmayan herkesin okulun eksiklikleri konusunda yapabileceklerini düşünüp, kolları sıvaması gerekiyor. Yardım etmek isteyenlerin Buca ilçe müftülüğüne sormaları yeterli. Gereken yönlendirmeler oradan yapılıyor.

Sıdıka Şen, hep böyle güzel haberler vermek istiyor.