Merhaba ben Semra Nubihar, henüz 13 yaşında Akşemsettin İ.Ö.O.’nda 7-C sınıfına gidiyorum ama ben de bu sitede yazan usta yazarlarımız gibi bir yazı yazmaya karar verdim. Ailemiz 4 kişiden oluşuyor; annem babam, ben ve erkek kardeşim. Sizlere televizyondan nasıl bir nedenden dolayı kurtulduğumu ve televizyondan sonra hayatımın nasıl değiştiğini anlatacağım. Tabi ailemdeki fertlerin de hayatındaki değişikliğini anlatacağım.
Annemin “televizyon yok artık, baban kablosunu arabanın bagajına koyacak” demesiyle başlamıştı her şey. Artık televizyon yoktu. Çünkü babam, annemin televizyonu kaldırmak için yaptığı denemelerin başarısız olduğunu görünce televizyonun kanallarla olan bağlantı kablosunu arabanın bagajına koymuştu. Annemin önceleri yaptığı denemelerde, annem kumandayı saklıyordu, televizyonun tuşlarından da açamıyorduk, çünkü kardeşim kumandayla uğraşırken tuşları çocuk kilidi yapmıştı. Annem bir yere gidince telefonda yalvarıp yakarıp kumandanın yerini öğreniyorduk. Ama babam bu denemelerin başarısız sonuçlarını görünce kabloyu aldı.
Aslında en başta babamın kabloyu geri getireceğini düşünüyordum. Ama yavaş yavaş bu düşüncemden vazgeçtim. Çünkü babam kararlı bir insandı. O kablo SBS’ye kadar eve gelmeyecekti. Çünkü bana ve kardeşime iyilik yapıyorlardı. Derslerimiz için iyilik yapıyorlardı.
Kablonun gelmeyeceğini anlayınca televizyonsuz hayata alışmaya çalıştım. Hergün çizgi film ve ya dizi izlemek ama daha önemlisi magazin izlemek bana keyif veriyordu. Televizyon benim ve bir çok arkadaşımın hayatında olağan, sıradan ve farkında olmadan zamanın büyük bir kısmını tüketen bir eğlence aracıydı. En başta zor oldu ama sonradan alıştım. Telavizyon izlemek su içmek, yemek yemek gibi normal bir alışkanlıktı. Televizyon gidince hayatımda bir boşluk oluştu. Ama zamanla alıştım. Artık ailemle daha fazla vakit geçirmeye başladım. Daha çok sohbet ediyorduk. Daha çok kitap okumaya da başladım. Üstün Dökmen’in “Ladesçi” adlı kitabı gibi kitaplar okudum. Dersanedemdeki rehber öğretmenimin de yardımıyla günlük çözdüğüm soru artık sayısı 150’den aşağıya inmiyordu.
Bu değişiklikler sadece benimle sınırlı değildi. Kardeşim de benim gibi daha fazla kitap okuyordu. Çözdüğü soru sayısını daha yüksek rakamlara ulaştırmıştı. Annem de değişikliklerden nasibini almıştı. O da daha çok kitaba yöneliyordu, kitap okuduğu zamanlarda kardeşim de annemin yanına gidip annemle birlikte kitap okuyordu. Hatta bir akşam kardeşim kitap okurken uyuyakalmıştı. Babam da artık BBC NEWS izlemiyor, onun yerine daha fazla kitap okuyor.
Artık televizyonu düşünmüyordum. Çünkü televizyonsuz hayatı fark ettim. Artık babam kabloyu getirse bile televizyona düşkün olmayacağım, çünkü bilgisayar ve başka sosyal aktivitelere daha fazla zaman ayırıyorum. Bir kötü alışkanlıktan kurtuldum, bilgisayarı da kontrollü kullanıyorum.
Semra Nubihar Mente fark etti
bu çoçuklar muhteşem. muhterem babaları gibi geleceğin efsane şahsiyetlerinden olacakları şimdiden belli... rabbim geleceğinizi aydınlık etsin çocuklar. babanızın izinden devam...