Bugün saat  19.30’da Mehmet Göktaş hoca Konya’da “Örtünmeye Çağrı” başlıklı bir konferans verecek. Heda-Der’in ev sahipliği yapacağı konuşma Konya Alaaddin Keykubat Salonu'nda gerçekleştirilecek. 

Mehmet GöktaşDoksanlı  yılların en çok okunan yazarlarındandı Mehmet Göktaş. O yıllar İslamcı gençliğin el yordamıyla fikri safahatını edinmeye çalıştığı yıllardı belki. Her şey belki çok acemiceydi ve fakat belli meseleler henüz köhnememişti. İşin iyi tarafı köhnememek söylemi üzerine bir şeyler düşünme, bir çaba gösterme gailesiydi. Yaşadığımız zamanlarda belki Mehmet Göktaş’ın seçtiği konu başlığı entelektüelimize tebessüm ettirecek cinstendir. Ama atladığımız mevzuların da başında geliyor gibi sanki. Sahi başörtüsü diye bir meselemiz vardı bizim. 

Fetvalar icad edildi ve..

Sonra fetvalar icat edildi. Okullarda olmalıydık. Okullar bizim kadınlarımızı, kızlarımızı bekliyordu. Kadınlarımız büyük işler üretebilecek donanımda olmalıydılar. (Hususi fetvalardan bu yana takriben on yıl kadar bir süre geçti; okullarda olabilen kadınlarımız, kızlarımız büyük donanımlı işler kabilinden neleri üretebildiler acaba? Bireysel kimi yetenekler hariç. Fazla erkenden bunu sormuş duruma düşerek bir haksızlık da yapmak istemem ama mesela Alev Erkilet tarzı kaç düşünce kadını yetişti; bu fetvaları haklı çıkartacak nitelikte, kaç?) Okulda ayrı sokakta ayrı bir başörtüsü telakkimiz yoktu. Ama öyle bir içselleştirdik ki iki dilli örtünmeyi. Öyle benimsedik ki hatta… 

Şimdi ne diyeceğiz yani. Çok kabaca bir söylem mi diyeceğiz?

‘Bu mevzular eskilerde kaldı cancağızım yeni mevzulara bakmak lazım’ mı diyeceğiz.

Ahkam ayetlerini tarihsellikle örtüştürenlere şiddetle tepki gösterenlerin realitede aynı yerde durdukları halde gelenekçilik taslamalarına ne demeli? 

Mehmet GöktaşAnakronizmde bile iki dillilik var.

Söylemsel anakronikler yaşamsal anakronikler.

Yo beyler yo hanımlar.

Bu mesele bu kadar basit değil işte. 

Duyuru makamında….  

 

Vural Kaya haber verdi

kayavural at gmail.com