Eyüp Sultan Hazretlerinin ayakucundaki Mihrişah Valide Sultan Sıbyan Mektebi’nde resimden musikiye, ney kursundan ebru kursuna kadar birçok alanda ücretsiz kurslar verilmektedir. Bu mekânda ayrıca İngilizce ve Osmanlıca derslerinin yanı sıra Suriye’nin eski Türkiye başkonsolosu Muhammed El Kudeymi Bey tarafından Arapça dersleri verilmektedir.
Sıbyan Mektebi’nin bahçesinde ise çeşitli zamanlarda sanatsal sergiler, söyleşiler, anma ve anlama toplantıları, izcilik aktiviteleri ve gelen misafirler için toplu kahvaltılar düzenlenmektedir. Bu faaliyetleri düzenleyenler ise uluslararası izci lideri ve emekli öğretim üyesi Dr. Mehmet Emin Bey ve etrafında toplanan Eyüp Sultan Gönüllüleri… Eyüp Sultan Gönüllüleri aynı zamanda Eyüp Sultan’a gelen turistlere bu mekânda çay ve gül suyu ikram etmeyi; bu vesile ile de onları imanî eserlerle tanıştırmayı kendilerine vazife biliyorlar.
Eyüp Sultan Gönüllüleri geçtiğimiz aylarda Eyüp Sultan haftası etkinliklerini tertip etmişlerdi. Geçtiğimiz günlerde ise bu yıl üçüncüsünü düzenledikleri Mehmet Akif’i Anma Günlerini icra ettiler. Tamamen amatör ve samimi bir anlayışla düzenlenen bu toplantıların amacı; halkımıza bu büyük şahsiyetleri bir kez daha hatırlatabilmek…
Anma toplantılarındaki sıkıntılar
Bildiğiniz gibi ülkemizde falanca kişinin anması yapılırken, soğuk hitaplar ve yine soğuk şiirler zorunlu getirilen kalabalıklara zoraki dinlettirilir. Bu durum bilhassa çocukların anılan o kişiye antipati duymalarına yol açar. Üç sene önce Mehmet Akif Ersoy’un kabri başında yapılan anma toplantısında çocukların üşüdüğünü ve acıktıklarını fark eden Dr Mehmet Emin Bey o yıldan itibaren her anma gününde Mehmet Akif’in kabrinde helva dağıtmaya karar verir.
O gün bugündür bu âdetini sürdüren Dr. Mehmet Emin Bey ve arkadaşları, bu yılki anma faaliyetine Eyüp Sultan’ın tarihi Cülus Yolu’nda yapılan “Akif’e Sevgi Yürüyüşü”nü de eklediler. Cülus yolunda yapılan sevgi yürüyüşünün ardından Mehmet Akif ve tüm iman kahramanlarımız için Eyüp Sultan türbesinde dualar edildi. Ayrıca sevgi yürüyüşüne katılan misafirler ve çocuklarımız için Eyüp Sultan Konağı’nda bir yemek tertip edildi.
Eyüp Sultan Müftülüğündeki etkinlikler
Dr Mehmet Emin Bey ve Eyüp Sultan Gönüllüleri anma toplantısının ikinci gününde Eyüp Sultan Müftülüğünün konferans salonunda bir dizi etkinlik düzenlediler. Bu etkinliklere Eyüp Sultan Kaymakamı Osman Kaymak Bey ve Eyüp Sultan Müftüsü Muammer Ayan Bey de katıldı. Kaymakam Bey yapmış olduğu konuşmada; Dr. Mehmet Emin Bey’e ve Eyüp Sultan gönüllülerine düzenlemiş oldukları bu hayırlı toplantıdan dolayı teşekkür ederek yeni faaliyetlerini beklediğini ifade etti.
Dr. Mehmet Emin Bey ise yapmış olduğu açılış konuşmasında Mehmet Akif’in bir Kur’an Şairi olduğuna vurgu yaparak şöyle dedi: “Dün Eyüp Sultan Kaymakamımızın da katılımıyla tarihi Cülus Yolu üzerinde Mehmet Akif’e sevgi yürüyüşü düzenledik. Yürüyüşümüzü Eyüp Sultan türbesini ziyaretle noktaladık. Orada din görevlisi Selahattin Hocamız Akif’in ruhu için dua etti, bizler de âmin dedik. Bu yürüyüşü ve bu anma programını yapmaktaki maksadımız Akif’e ahde vefamızı göstermektir. Tabi ki ona olan sevgimiz zoraki bir sevgi değildir. Biz onu gönlümüzden gelen bir sevgiyle seviyoruz. Kur’an şairi olduğu için, Kur’an çizgisinde bir şair olduğu için ve İslamiyet’e âşık bir zat olduğu için seviyoruz. Bunun için çocuklarımızın ve gençlerimizin de onu sevmesini istiyoruz. Onu daha iyi tanıdığımızda daha çok seveceğimizi düşünerek bu anma ve anlama toplantısını düzenliyoruz.” Dr. Mehmet Emin Bey’in konuşmasından sonra yazar Asım Yekeler “Gençler size söyleyeceklerim var” başlıklı sunumunu yaptı. Bu konuşmadan aldığımız notlar şöyle:
İnsan olan sözünde durur
“Mehmet Akif’in iki önemli özelliğinden bahsetmek istiyorum. Bir gün bir arkadaşı Mehmet Akif’i ve diğer arkadaşlarını evine davet ediyor. Pazar günü buluşmak için sözleşiyorlar. Beraber yemek yiyecekler, sohbet edecekler… Fakat cumartesi akşamından sonra bir fırtına çıkıyor, deniz dalgalı; yağmur, rüzgâr hepsi var... O günkü şartlarda cep telefonu falan da yok ki arayıp da “gelemeyeceğim” desin. Tabi arkadaşı bu fırtınada karşı yakadan bu tarafa kimse gelmez diye düşünüyor. Hatta kimse gelmez diye evde pijamalarını bile değiştirmiyor. Kapı çalıyor, bir bakıyor ki Mehmet Akif terin suyun içinde… Arkadaşı Akif’e “Bu havada kimse gelemedi, sen nasıl geldin” diyor. Mehmet Akif de diyor ki: “İnsan verdiği sözü yapmaması için ölmesi lazım.” Demek ki ona göre insan olmanın en önemli vasıflarından bir tanesi verdiği sözü tutmak.”
Arkadaşlık böyle olur
“Akif’le ilgili ikinci anlatacağım şey şu: Biliyorsunuz başlangıçta İstiklal Marşı adayları jüriye gidiyor, yavan bulunuyorlar… Diyorlar ki: “Mehmet Akif neden bu yarışmaya katılmıyor?” Arkadaşı; “Ödül olduğu için buna talip olmadı ama size söz veriyorum yazacak” diyor... Sonra arkadaşı Akif’in yanına gidiyor ve “Ben senin adına söz verdim, katılacaksın ve İstiklal Marşını yazacaksın” diyor. Sevgili gençler size soruyorum şimdi: Acaba kaç tane arkadaşınız var ki onun adına birilerine söz verebiliyorsunuz? İnsanın öyle arkadaşları olmalı ki onlar adına birilerine söz verebilmeli. Bu neyi gösterir? O arkadaşlığın kalitesini gösterir.”
Mutluluk üzerine
“Değerli gençler bugün size mutluluk üzerine de söyleyeceğim birkaç cümle var. Mutlu olmak için en önemli faktörlerden birisi de boş durmamak ve çalışmaktır. Medya gençlere tamamen kısa yoldan zengin olmayı, baba parasıyla anne parasıyla gezip tozmayı öğütlüyor. Oysa biz bu topluma ne verebiliriz diye düşünmeliyiz. Bana arkadaşlarım soruyor: “Ya Asım emekli subaysın bu yaştan sonra ne konferans vermek için şu şehir bu şehir geziyorsun?” Onlara Hollanda’da yaşayan bir Türk kızının bana yazdığı mektubu gösteriyorum. Biz ailecek yemek yediğimizi hatırlamıyorum diyor. Niye? Baba alkolik anne konken partilerinden çıkmıyor, abi afyon kullanıyor. Herkeste bir anahtar var kimi gece ikide gelir kimi üçde gelir, gelen mutfağa girer bir şeyler atıştırır, yatar diyor. Sabah olunca da diyor öğlen birde ikide kalkan gidiyor diyor. Bu kızımız yine böyle bir gün herkes evden ayrılınca “ben böyle bir hayattan sıkıldım” diyerek intihar etmek için ipini hazırlıyor. Tam bu durumdayken televizyonda benim programıma denk geliyor. Orada demişim ki: “İki kaldırım taşının arasını bir çim tohumu düşer, yağmur yağar orada bir çim oluşur. Belediyenin dozerine, kepçesine rağmen, insanların tepesine basmasına rağmen inatla hayata tutunur. Bir çim bile böylesine yaşam mücadelesi verirken Allah’ın yarattığı en muhteşem varlık olan insan nasıl olur da intihar eder?” Bunu duyunca biranda şimşek çaktı diyor kızımız. Sonra bir çözüm arıyor. İşe annesinden başlıyor. Annesinin zayıf noktası arkadaşlarından, komşularından çok çekinmesi… Kız gidiyor annesine diyor ki: “Eve bakmazsan her gün yemek yapmazsan gidip komşulara senin bu ilgisizliğini şikâyet edeceğim, konken partilerine gelip dert yanacağım.” Annem eve bağlanıp güzel sütlaçlar kompostolar yapınca babam da alkolü bıraktı diyor. Sonra üçümüz birden her gün abimin esrar partilerini bastık abim esrarı bıraktı diyor.”
Grup 571 ve Âşık Kurbani de oradaydı
Bu konuşmanın ardından lise ve ilkokullarda yapılan Akif’e mektup yarışmasının sonuçları açıklandı. Programın devamında İsmail Mutlu ve Grup 571 birbirinden güzel ilahiler seslendirdiler. Son olarak halk ozanı Aşık Kurbani günün anlam ve önemi ile ilgili deyişler okudu. Program katılanlara yapılan tavuklu pilav ikramı ve hediyelerin dağıtılması ile son buldu….
Aydın Başar haber verdi