Tasavvuf çok geniş tarifleri, açıklamaları, meseleleri olan bir disiplindir, yoldur, ilimdir. Kendine has öğretileri, adabı, yöntemleri vardır. Martin Lings, Tasavvuf Nedir  kitabında, “Tasavvufun  Mebdei” (orjinalliği), “Evrenselliği”, “Kitab”, “Elçi” (Peygamber), “Kalp”, “Öğreti”, “Tasavvufun Hususi Olması”, “Çağlar Boyunca Tasavvuf” bölümlerinde, tasavvuf nedir sorusunun cevabını açıklamaya çalışıyor. Kitabında konuyu açıklarken ayet-i kerimelerden, hadis-i kutsilerden, hadis-i şeriflerden ve tasavvuf ehlinin büyüklerinin sözlerinden, menkıbelerinden faydalanıyor. Yeni baskısı Nefes Yayınları tarafından yapılan kitabın elimdeki nüshası Akabe Yayınları’na ait olup baskı tarihi 1986 yılıdır ve Harun Şencan tarafından tercüme edilmiştir.

Martin Lings (Ebubekir Siraceddin) bu kitabı yazmaktaki amacını, Batı dünyasında tasavvuf nedir sorusuna son yıllarda güvenilmez, kuşkulu cevaplar verilmesi, sufilik konusuna duyulan ilginin her geçen gün fazlalaşması ve bu konuda giriş niteliğinde, güvenilir bir kitaba duyulan ihtiyacın artması olarak açıklar.

Tasavvuf med - cezir dalgalarına dalma, onun Ebedi ve Ezeli kaynağına geri çekilme sanatı, disiplini ve ilmidir

Yazar tasavvuf tarifinde med - cezir sembolünü sıkça kullanır ve bu sembolden ziyadesiyle faydalanır. İbn Arabi’nin, ‘Ey Rabbim, beni sonsuz vahdet deryana daldır!’ duasından hareketle, tasavvuf kitaplarında derya kelimesinden tekrar tekrar bahsedilmiş olduğuna dikkat çeker. Yazar buna göre tasavvuf nedir sorusunu, ‘Zaman zaman bir vahiy, büyük bir med ve cezir dalgası gibi Sonsuzluk deryasından bizim sonlu dünyamıza akar. İşte tasavvuf bu med cezir dalgalarına dalma, onun Ebedi ve Ezeli kaynağına geri çekilme sanatı, disiplini ve ilmidir’ şeklinde tarif eder.

Tasavvufun özgünlüğü, orjinalliği üzerinde de duran yazar, modern Batı dünyasında yer alan yaygın bir düşünceye göre tasavvufun belirli bir dinden bağımsız olarak her zaman var olduğuna inanıldığını belirtir ve bu düşünce sahiplerinin tasavvufu özelliklerinden ve özgünlüğünden soyup ayırdıklarını, tüm güçlerinden yoksun bıraktıklarını, bunun da farkında olmadıklarını ifade eder. Lings bu düşünceyle ilgili olarak, tasavvufun temellerinin önceden atıldığını, diğer dinlerdeki mistik hareketlerin etkileri görülünceye kadar değişmez ve sabit kaldığını, etkiler incelendiğinde de, bunların yüzeyde ve kabukta olduklarının anlaşıldığını söyler. Yazara göre muayyen bir Vahy’e bağlı olan tasavvuf, diğer her şeyden bağımsız bir olgudur. Peygamberimizin (sav) ‘İlim Çin’de de olsa alın’ buyruğuna istinaden tasavvufun kendi bünyesine uygun olduğu müddetçe başka bahçelerden de çiçekler derleyebileceğini, diğer mistik hareketlerden etkilenmenin ancak bu şekilde olabileceğini belirtir.

Sufilik tam anlamıyla Hakk’ın sırdaşı olmaktır

Martin Lings, kitabının “Tasavvufun Hususi Olması (Genele Açık Olmayışı)” bölümünde onu esrarlı kılan özellikleri sayar. Yazara göre tasavvuf merkezidir, yüceltilmiştir, derindir ve esrarengizdir. Değiştirilemez, mükemmeldir, güçlüdür, tehlikelidir, ulaşılması zordur ve zaruridir.

Tasavvuf, kutsal olmayanı ve zahiriliği dışarıda bırakır. Yazar dışarıda bırakılan zahiriliği Kuar’an’dan, ‘Allah de… ve sonra onları daldıkları boş konuşmalarında kendi başlarına bırak’ ayetiyle açıklar. Allah ismi güzel kelimedir. Kur’an onu güzel bir ağaca benzetir. Boş, kutsal olmayan konuşma, yani donuk zahir konuşma kötü kelimedir. Yazar Kur’an’ın boş konuşmayı ‘kökleriyle sökülerek yere yıkılmış bir ağaca’  benzettiğini söyler. Lings, değiştirilemez olma özelliğini tasavvufun hakkı olarak nitelendirir. Çünkü o kanılara değil kesin’lere dayanır. Değiştirilemez olmak zorundadır. Sufilik tam anlamıyla Hakk’ın sırdaşı olmaktır. Tasavvuf her şeyden önce Kadir-i Mutlak, Ezeli ve Ebedi olan ile ilgilidir. Tasavvufun güçlü, tehlikeli ve zor oluşu hususunda da, onun kişiyi güç sahibi Kadir-i Mutlak’a ulaştıran ilahi vasıta olduğundan bahseden yazar, tarikata giren, sufiliği benimseyen birisinin sabredip sebatkar olması gerektiğini; çünkü sufilik uygulamalarında büyük güçlüklerle karşılaşılabileceğini belirtir.

Tasavvuf kelimesini, saflık ve temizlik olarak açıklayan Lings, kelimenin bu anlamına tasavvufun her safhasında, uygulamasında işaret eder. Gönül, kalp ve ruh temizliği, saflığı; tasavvufun yüksek amacıdır. Varılmak istenen hedeftir.

Tasavvuf Nedir kitabı, yazarın belirttiği yazılış amacını yerine getiriyor. Böyle derya bir konu kısa denebilecek bir kitapta ancak bu kadar yerli yerinde işlenebilir. En önemlisi de İslam tasavvufunun hakikatlerine sadık kalması. Ruhun şad olsun Martin Lings.

Metin Uygun