Taksim Makseminde Sine-i Millet Sergisi
İstanbul'un orta yeri sinema değil çok zamandır. Artık bütün yollar Taksim'e çıkıyor. İstanbul'un göbeği deyince bir Taksim fotoğrafı canlanıyor imgelemimizde.
Taksim adını hergün meydandan geçen yüz binlerce insanın dikkatini pek çekmeyen maksemden alıyor.
İstiklal Caddesi girişinde, Pera ve civarına su dağıtmak üzere inşa edilen bu yapı yakınlarda restore edildi.
Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi adı ile bir kültür ve sanat merkezi, sergi alanı olarak hizmet vermeye başlayan Taksim Maksemi'ndeki ilk etkinlik 20 Aralıkta açılan Sine-i Millet Sergisi. Sergide ülkemizin bir buçuk asrı geçen seçim deneyiminin ilk yüz on yılı görsel olarak anlatılıyor.
Sergide ülkemize çok partili demokrasinin 1950'de gelmediğini, millet iradesinin ilk kez 1923'te sözü almadığını öğreniyoruz. Çocuk yaşımızda bize “toplu iğne bile üretemediği” öğretilen Osmanlı'nın 1840'tan beri seçimlere, meclislere aşina olduğunu görüyoruz.
Sine-i Millet Sergisi'nde görsel malzemelerin yanısıra seçimle ilgili ilginç objeler de dikkat çekiyor. II. Meşrutiyet'ten kalma seçim sandığı, propoganda broşür ve afişleri, oy pusulaları, seçim mühürleri, seçmen listeleri gibi seçimlerde kullanılan objeler...
Milletimizin meşverete duyduğu inancı, seçim sevgisi ve sandığa hürmeti ayan beyan ortada. Bu millet seçim sandığının üzerine bazen alem koymuş, bazen sandığı bayrağa sarmış, bazen de gelin gibi çiçeklerle süslemiş.
Yabancı gözlemecilerimizin kitaplarına “Türkiye Askeri Bir Toplum mudur?” sorusu ile başladıkları bir ülke bizimkisi. Yakın tarihimizi darbeler, müdahaleler, muhtıralar tarihi olarak yazma heveslileri hiç de az değil. Heves-kursak ilişkisi bir kenara, başka bir hikaye görmek isteyenler için “Sine-i Millet Sergisi” 30 Ocak'a kadar ziyaretçilerini bekliyor.
Ali Osman Göleç, yeni bir hikaye görmek için tavsiye etti.