Haftalar, aylar belki dee yıllar geçmesine rağmen günlük meşguliyetlerinden dolayı farkında olmadan dostların ihmal edildiğinin farkına bile varmayız.  Bir vesile ile hayat keşmekeşinin arasında insanın dostlarından gelen bir telefon, bir mail veya bir haber insanı kimi zaman mutlu eder kimi zaman hüzünlendirir.

2008’in kavurucu sıcak yaz günlerinden biri idi. Yine bir dosttan haber vardı. Ama bu sefer hüzünlüydü. Amerika’ya okumaya giden dostun vuslata eriş haberi idi.

Onunla (AGD İstanbul Şubesi Eski Üniversite Komisyonu üyesi Mahmut Gökmen) ilkin Yusuf Eren abi (Anadolu Gençlik Derneği Üniversite Komisyon Başkanı)  ile beraber İstanbul AGD’ de yaptıkları bir mülakat sırasında tanıştım. Bugüne kadar etrafımda gördüğüm nadir insanlardan biri idi.

Konuşmaları ile kişinin hem manevi dünyasında hem de dünyevi dünyasında ufuk açacak etkiler bırakıyordu. Azimliydi. Derdi vardı. Derdi olmayanın davası olmaz derdi. Genç yaşına rağmen sürekli bir aktivite içinde güzel işler yapma çabasındaydı.

İki binli yılların başında Anadolu Gençlik Derneğinde  yapılan hayırlı işlerin çoğunda imzası vardı. Aynı zamanda IHH’da yapılan bir çok güzel işte kendisini görmek mümkündü.

Az konuşurdu.

Az yerdi.

Az uyurdu.

Çok düşünür.

Çok çalışır.

Çok okurdu.

Çokça niyaz ederdi.

İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümünde okuyordu. Gençlik ve Sosyal Sorumluluk çalışmalarında aktif olduğu kadar okul hayatında da başarılı idi. Master ve Doktora için ABD’ye gitti. Mastırını  başarılı ile bitirmiş doktorasına devam ediyordu. Ortadoğu ve su politikaları üzerinde çalışmalar yapıyordu.

ABD’de boş durmayarak ülkesinde gönül verdiği kuruluşların temsilciliğini yaparak sosyal sorumluluk çalışmalarına devam etti.

Ve 2008 Temmuz ayında çok sevdiği Rabbine ulaştığı haberi geldi. Çok üzülmüştük çünkü gençti, yeni evliydi, başarılı bir eğitim hayatı vardı.

Geleceği parlaktı. Bir yandan da hüzünlü bir sevincimiz vardı. Bu hüzünlü sevincimizi Yusuf Eren abinin; kardeşimizin arkasında söylediği şu sözler “Mahmut iyi bir mücahid, fedakar bir eş, İlim aşığı bir kardeşimizdir. Allah onu en zor ölümlerden biriyle imtihan etti. İnanıyoruz ki ilim için hicret ettiği ve ilim tahsilindeyken, boğulma sonucunda hayata veda etmesi onu şehitler mertebesine ulaştıracaktır.” en güzel şekilde özetlemektedir.

Sağ olsun IHH kendisini unutmadı. Ve memleketi olan Samsun’da yapılacak öğrenci yurduna sevgili Mahmut Gökmen kardeşimizin ismini verecek. Samsundaki temel töreninde annesi ve babasının karelere yansıyan haklı gururu ve hüznü görülmeye değerdi.

Bayramların en güzel yanı dostların bir birini hatırlamasıdır. Ben de bu vesile ile Mahmut kardeşimi hatırla/t/mak istedim.

 

 

Emrullah Gökhan hatırlattı