Tanımaktan mutluluk duyduğunuz, adını andığınız her an içinizde rengârenk çiçeklerin canlandığı güzel insanlar vardır. Eski zamanların efsane isimlerini bir masal gibi dinlerken, bizim yaşadığımız zamanlarda da yaşayan gönül insanlarının var olduğunu bilmek biraz olsun derman oluyor dizlerimize.

Adını duyduğumuzda içimizin yeşerdiği, gönlünden dökülen dizeleriyle şifa bulduğumuz güzel insanlar şükür ki hâlâ aramızda bulunuyor. Yaptığı her işe bir kuyumcu hassasiyetiyle eğilen, ömrünü yaptığı işe adayan böyle insanların varlığı bile gelecek adına umutlanmak için vesiledir. Çünkü yaşamak sadece kendi için yaşamak değildir böyle insanlarda. Bir bakmışsınız etrafı gençlerle kuşatılmış, bir şiirin bir dizesiyle kanatlanmışlardır; bir bakmışsınız bir gazelin dizeleri arasında cevher arar gibi bir uğraş içindeler. On parmağındaki her marifeti dünya iyi olsun diye dağıtır böyle mahir kişiler.

M. Ragıp Karcı’yı tanırsanız bu çizdiğim portre zihninizde daha da netleşir. Şiirlerle, dergilerle şekillenmiş bir hayat; şimdi toplu şiirleri ile bizlere Tut Elimden Düşmeyelim diyor.

Toplu şiirlerin özel bir yeri var

Şairlerin belki de hayatta sanatları adına görmek istedikleri en eşsiz eserleri, toplu şiirler olsa gerek. Bir ömür ortaya koydukları çalışmalarını derli toplu olarak görmek, bir şair için sonsuz bir şiir değerindedir.

Hece Yayınları, son zamanlarda hız verdiği toplu şiirler serisine M. Ragıp Karcı’nın toplu şiirleri ile devam ediyor. “Tut Elimden Düşmeyelim”, M. Ragıp Karcı’nın 1988-2006 yılları arasındaki şiirlerinden oluşan bir çalışma.

Ragıp Karcı, şiire özel olarak mesai harcayan şairlerden. Şiirin emekçisi. Şiiri anlamak ve anlatmak üzerine çalışmalar yapıyor. Toplu şiirleri okurken şairin şiir çizgisine de şahitlik ediyoruz. Kitabın ilk bölümü şairin ilk kitabı: “Yeni Bir Sevda Süleymânı”. Duru ifadeler, aşktan gücünü alan imgeler ve şairin ruh halini yansıtan şiirsel bir duruş. İlk kitabındaki şiirlere baktığımızda gördüğümüz samimi ve kuşatıcı iklim, daha sonraki şiirlerde de karşımıza çıkıyor. “Kimsesizdik kıyamet kopup giderdi içimizde

İlk bölümün son şiiri aşkların en sahih olanına adanmış; Kainatın Efendisine sesleniyor şair: “Senin bir tek hatırana/ geçmeliyim bütün aşklarımdan

Hayatı şiir gibi yaşıyor şair

Ragıp Karcı, hayatının bir izdüşümünü sunuyor şiirlerinde. Divan Edebiyatı’na son derece vâkıf, türkülere sevdalı, bağlaması başucunda bir şair Karcı. Bütün bunları da boş zamanların bir eğlencesi olarak yapmıyor. Ne yapıyorsa gönülden, neyin ardına düşüyorsa hakkını vererek yaşıyor. Bağlamasını kendi elleriyle nakış nakış işlemesinden anlayabiliriz bu samimiyeti.

Bağlaması onun bir parçası gibi. Onunla sohbet ederken bir anda içinize dokunan bir türküyle sohbet kıvamını bulur. Bağlamasıyla olan bağını anlatmak için kendisi hakkında düşülen şu not çok önemli: “Davut Sulari, İsmail Daimi, Terzi Fehmi gibi büyük saz ustalardan saz çalmayı ve türküyü öğrenmiş, 1966 yılında Türkiye çapında düzenlenen bir saz çalma yarışında Orhan Gencebay, Cinuçen Tanrıkorur ve Arif Sağ'ın ardından derece almıştır.”

Ricat Türküleri adlı şiiri okurken bir yandan da bir bağlamanın nağmeleri dokunuyor içinize: “Reyhan kokun esip durdu mahzun türkülerde/ Biz gurbete koyduk başımızı rüyana yattık

Belki şekil olarak değil ama içerik olarak yer yer Divan Edebiyatı’nın o eşsiz havası şiirler arasında karşılıyor bizi. Ragıp Karcı’nın divan okumaları, bu anlamda gençlerle yaptığı çalışmalar bu şiirimizin yaşatılması ve canlı tutulması anlamında önemli çalışmalar. “Gecenin Bir Yerlerinde Kasideler” ve “Gazel” şiirleri de bu ilginin bir tezahürü.

Tut Elimden Düşmeyelim” diyen şairin sesine kulak verelim. Birbirimize sımsıkı tutunmaya ihtiyacımız olan bu günlerde, M. Ragıp Karcı’nın sesini bir temenni olmaktan çıkarıp hayatımızın başköşesine koyalım.

Mustafa Uçurum yazdı