“Büyüyünce Kur'an kursu hocası olmak istiyorum” diyen bir çocuğa rastlamadım hiç... Ancak şöyle olur bu, küçüklükten Kur’an kursuna başlar ve hocalara değer verir, özenir. Bu da çok nadir... Bana denk gelmedi mesela...
Ortaokuldan sonra başlayanlar, hepsi tabi ki değil ama genelde ailenin teşvikiyle geliyorlar kurslara... Bir de liseden sonra hatta liseyi terk edip, üniversiteden sonra hatta üniversiteyi terk edip gelenler var ki onların ilim isteği ve aşkı hiç bir talebede yok.
Maşallah... İşte bu grup tam da kendi karar ve isteğiyle gelenlerden oluşuyor. Onlarla ders işlemeye doyamazsınız.
Genelde hepsinin kursa gelmeden önce ailesi veya arkadaşlarıyla bir mücadele dönemi olmuştur. Baba, kızının başını açmasını ister, elinde bir mesleğinin olmasını ister. “Hem yarın öbür gün ne olacağı da belli olmaz” gibi cümlelere muhatap olmuşlardır sürekli... Tevekkülden uzak, rızkın Allah'tan geldiğini unutmuş insan sözlerine muhatap olmak, öyle kolay olmuyor. Hele ailen başta bunların içindeyse, imtihan büyüyor.
“Neden kursa gitti kızınız, tüh yazık olmuş”
Kelime-i şehadeti zikrederken dahi O'na (s.a.v) inandığımızı söylemeden Müslüman olamazken anlamına ne kadar tâbi olduğumuz tam da buralarda belli oluyor. “Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir.” buyuran Peygamberimizin sözünün yanında öğreteni küçümseyen, öğrenmeyi engelleyen aileler var bir de... Hani tabi ki karşı olanlar var da... Ben hani mutaassıp görünen ailelerden bahsediyorum.
Misafirlikte falan çok duymuşumdur, “Neden kursa gitti kızınız, tüh yazık olmuş.” ya da “Aslında dersleri de iyiydi, neden Kur'an eğitimine verdiniz ki?”
Durun devam ediyor. Bu tür ezme yöntemlerinin çok çeşitleri var: “Zaten ben biliyordum bu kızdan bir şey olmayacağını, bak Kur'an kursuna gitti işte... Diğer çocuk okusa da adam olsa bari...”
Çünkü adam olmak demek, büyümek demek İslam'dan taviz de verecek olsan mevkisi yüksek bir meslek sahibi olmakla olur çoğu zaman onlar için!.. Bazı aileler için yani... Evladı çok üzse bile ailenin bu tavrı, bunu bariz belli eder, hatta söylerler.
Mesela abla Kur’an kursuna gidiyordur. Bir numara küçük evlada ablanın yanında “aman kızım sen bize sevinç yaşat, sen yüzümüzü kara çıkarma” derler. O an ablanın da kanunen aykırı bütün suçları işleyesi gelir ailesinin asıl yüz karası olan evladı görmesi için... Sonra ne yapsın yavrum, Furkan-63 deyip bir sabır çeker ve yoluna devam etmeye çalışır.
Teyzeler gelir bayramlarda vs.
-Eee kızım sen n’apıyosun, nerdesin?
-Kur'an kursundayım teyze...
-Hmm olsun, ne yapalım...
Nasıl ya, yani olsun diye teselli etmek de nesi... Kız Peygamber mesleğini ifa etmeye çalıştığını söylüyor. Sen “olsun ya ne yapalım” diye burun kıvırıyorsun.
“Aman kızım, bizim senden beklentimiz hayırlı insan olman”
Şu bile oluyor bakın. Kız hafızlık istediği için amcası diyor ki, “Sen yerin dibinde mi olmayı tercih ediyorsun?” Bunu yapan insanlar yaz mevsimi gelince Kur’an kurslarına sığdırmaya çalışıyorlar çocuklarını... “Aman kızım bir ay gitsin de ne öğrense kâr” diyerek...
Bakıyorlar çocuklarına, saygısız davranışlar, açık bir giyim tarzı... “Bari bir ay gönderelim de düzelsin” diyorlar. Kur'an kursları sihirli değnek sanki...
Sabahtan akşama kadar televizyon ve internet başında bıraktığın, ilgilenmediğin çocuğuna hiç tanımadığı, benimsemediği tarzda insanlar bir ayda değiştirebilsinler. Yaşken eğme fidanı, ağaçken şekil verilmesini bekle...
Velhasıl dünya hayatına bel bağlayan, para için kendini paralayan insanlar çoğaldı sanki... Nuh aleyhisselamı düşünüyorum da bin sene yaşamış, vefatına yakın söylediği söz 'sanki şu kapıdan girdim, diğer kapıdan çıktım gibi kısa geldi hayat bana...' Bu kısa dünya hayatında dünyaya sığınmak, ahireti arkaya atmak övülürken tam tersini yapmaya çalışanlar nasıl da ezilmeye çalışılıyor.
Bunların dışında Allah razı olsun, öyle anneler ve babalar var ki çocuklarının en hayırlı olmaya talip olmasında en büyük desteği sağlıyorlar. Hem maddi hem manevi...
Maddi anlamda “aman kızım, bizim senden beklentimiz hayırlı insan olman” diyerek kızlarına güven aşılıyorlar. Öbür taraftan “zaten faydan yok, bir de yüksek bir maaş almıyorsun, bir tek zararsın bize” diyen aileler yerine...
Rabbim inşallah Kur’an'a değer vermemizi nasib etsin. Kur'an'a değer verenlere de değer vermemizi nasip etsin.
Amin...
Eslem Nilay Bozdemir yazdı