Yabancı siyer okuyacak olsak?!

Efendimizi anlatan çok sayıda eser var ama bazılarının yazarının ismi bizim gibi olmayınca daha bir dikkat çekiyor.

Yabancı siyer okuyacak olsak?!

Siyer bahsinde, “eve sonradan dahil olanlar”la birlikte eşiğe hiç adım atmamışların yazdıkları nedendir bilinmez (bilinir elbet, detaya dahildir bu eserler) iç dünyamızla birlikte, kültür hanemizde hep olağanüstü teveccüh veya istifhamlar eşliğinde karşılandı.

Müslüman kimliğin yalınkat güzelliğini yaşayarak tecrübe edinen bu “yabancı” sesler, hiç nasibi olmayanlara göre, ulaştıkları toprakların “ağır misafir”leri olarak sürekli adese altında tutuldular. “Dışarı”dan bir sesin, bizim sesimiz olduğunu anlamaya dönük, öncesinde şüpheci, sonrasında ise hayranlık bahşeden bu tavır, bir gerçeğin itirafıyla süslendi sürekli. Evet, Hz. Peygamber’i (s.a.v) yazma konusunda esaslı bir kimlik, kültür, medeniyet eksenli çalışmanın göze çarptığı bu eserlerin ayrıntılarında gezinen bir nokta, mistisizm çoğu zaman yok sayılsa bile önemli ölçüde dışlanmaksızın özellikle vurgulanıyordu: “Hz. Peygamber de (s.a.v) bir insandı, evet, ve fakat çok özel bir insandı.”

28220Siyerler çok önemli!

Manâ itibarıyla esasa dair bir cümle olarak doğruluğu su götürmez bir gerçeği tartışmak yersiz. Ancak, toplum ve kültür dinamiklerini göz ardı eden bir çalışmanın karşılığı olarak kuru ifadeler üzerinden dillendirilen “kutlu” bir hayatı da doğru resmedebilmek gerekiyor. Doğrusu siyer yazmak, bütün olarak bir dünyayı kucaklamak anlamına da geliyor. Bir dünyayı kucaklamak, O’na aşık bütün gönülleri fethedebilmek ise esaslı kalemlerin hakkı.

Müsteşrik tavır, doğrusu hakkaniyet tanımaksızın gerçeği tersyüz edebiliyor. Cumhuriyet Türkiyesinin ilk yıllarında sözde siyer adıyla tercüme ettirilen birçok eser, anılmaya bile değmez sahtelikler, yalanlar, bühtanlar barındırmaktadır. İşin ilginç tarafı da bu olsa gerek; müsteşrik, oryantalist olarak bile değil, düpedüz kâfir olduğu ayan beyan ortada duran sözde yazarın eserini, batılılaşma mantığının en ilkel, en geri kafalı mantığı eşliğinde tutup da müslüman halka okutmak nasıl bir ruh halidir anlamak mümkün değil.

Devrimler adına yapılan bu zulüm, dolaylı yoldan bir mantık silsilesini de yerle bir ediyordu aslında. Sadece ümmi haliyle dahi birçok Allah dostunun, peygamber dostunun dilinden nakledilecek olsa bile peygamberin hak olduğu, risaletinin tamamlanmış bulunduğu ortaya çıkacak ve hakkı teslim edilecektir. Oysa o kapkaranlık yıllar içinde, günahlara belenmiş bir devrin sabıklarını hayırla yad edmek mümkün müdür?

Kimler yazdı

Doğrusu hakkını veren, vermeyen  elle tutulur birkaç yazar dışında bu hakkı Martin Lings dışında, çünkü o Ebubekir Siraceddin yapmıştı ismini, ‘dış’tan en iyi kullanan kalemlerin kimler olduğunu benim gibi merak edenlerdenseniz, işte karışık liste;

1 - Martin Lings – Hz. Muhammed’in (s.a.v) Hayatı

2 - Karen Armstrong - İslam Peygamberinin Biyografisi

3 - Maxime Rodinson - Hazreti Muhammed

4 - R.V.C. Bodley - Hazreti Muhammed

5 - Emile Dermenghem - Muhammed’in Hayatı

6 - Lord John Davenport - Hazreti Muhammed ve Kur’an-ı Kerim

7- Annemarie Schimmel - Hz. Muhammed

Not: Listeye yeni isimler eklenebilir.

Arif Akçalı siyer deryasına bir göz attı

YORUM EKLE
YORUMLAR
mehmet erken
mehmet erken - 12 yıl Önce

martin lings demek hoş gelmiyorsa ebubekir siraceddin denebilir ama dışarıda demek gerçekten hoş değil. ömrünü islama adamış bir isim martin lings, sıradan birisi de değil ki....

Said  Ramazan
Said Ramazan - 12 yıl Önce

Diğerlerini bilmem ama Martin Lings dışardan mı Allah aşkına? Müslüman'ı nasıl dışarda görürüz. Misakı milli dışından olduğu için mi?

selim salih
selim salih - 12 yıl Önce

emil dermenghem'de gerçeğin hilafına bir çok malumat var.. ben gözüme ilişen basit bir örnek zikredeyim:
peygamberimizin uhud harbinde, übey bin halef'in peygamberimize (sav) "seni öldüreceğim" demesi meşhurdur. peygamberimiz kahir rivayetlere göre ona mızrak atmış lakin mızrak boynunda ufak bir sıyrık peyda etmekten başka bir zarara sebeb olmamıştır.
emil Dermenghem'in kitabında mızrağın adamın karnını delip arkadan çıktığı yazar... hasılı islam aleminin kalemleri bu yazarlara müreccahtı

Ahmet Bulut
Ahmet Bulut - 12 yıl Önce

Nazife Şişman hanımefendinin yaptığı mükemmel çeviri kitabın ilk baskısına aittir ve ikinci baskıda düzeltilen pek çok yanlışı mealesef ihtiva etmektedir. Merhum E. Siraceddin -yakın çevresinden gelen eleştirileri dikkate aldığından sanırım- onlarca yıl önce bu hususları tashih ettiği halde bu konuda yayınevinin hiçbir girişimde bulunmamasını ve hatta audio-cd'lerini dahi yayınlamasını şahsen yadırgıyorum.

nur
nur - 12 yıl Önce

izzet derveze,
münir muhammed gadban,
mevdudi,
şehidi-şeriati
mubarek furi,
muhammed gazzali,
şarkavi...

tabii ki dışarıdan görülmediği için yer etmedi diye husn-u zan eyliyorum,!

Mustafa UĞURLU
Mustafa UĞURLU - 12 yıl Önce

Bu tarz siyerlerde bizim gelenekle yoğrulmuş bi sürü uydurma mucizeler yer almadığı için sanıyorum bize yavan geliyor. Biz dine dair, dindarlara dair, hele hele peygambere dair bir şeyler okurken hep istiyoruz baştan sona insanüstülük olsun. ayaklar yere basınca korkuyoruz kirlenir mi diye.

selim salih
selim salih - 12 yıl Önce

şimdi Arif Akçalı kardeşimizden bir ricada bulunsak herhalde bizi mazur görür. Arif kardeşimiz alem-i islam'ın siyerlerinden biraz tanıtsa ve bize onlardan bahsetse nasıl olur? hem kendi aslî kaynaklarımızı hatırlamış oluruz.. teşekkür ediyoruz..

Ali Uzun
Ali Uzun - 12 yıl Önce

Bu saydıklarınızın hepsini toplasanız bir "Çöle İnen Nûr" etmez. Çöle İnen Nûr'u yazan göz önünde biri olduğu için mühtedilere ve şarkiyatçılara selam çakılıyor acaba?