Vatan yahut Kırım, yazarın bir dönem eğitimci ve koordinatör olarak bulunduğu Kırım’da şahsen yaşadığı, şahit olduğu ve duyduğu olayların iki kapak arasına getirilmiş hâlidir.
Yaşlılar, gençler, kadınlar, erkekler, çocuklar hatta kundaklarına sarılı bebeklerden oluşuyordu bu esrarengiz topluluk. Hiçbiriyle göz teması kurmadan yanlarından geçiyordum ama birilerini tanıyor muyum diye bakmaya çalışıyordum ara sıra. Reşat Ağabey’e dönüp neden toplandı bu insanlar, diye sordum korkuyla. Ezan okuyacağın için, dedi tebessüm ederek. Kafamın içinde o kadar felaket ihtimali dönüp durmuştu ki adamın yüzüne yerleşen tebessümü dahi fark etmedim. Neden, diye sordum anlamsız bir şekilde. Reşat Ağabey belki de gözlerimdeki ürpertiyi gördüğünden elini omzuma attı: ‘Bu gördüğün kadınların, erkeklerin, çocukların hiçbirinin kulağına ezan okunmadı. Bazısı sadece birkaç ay ya da yıl kaybetti ama bazıları koca bir ömür bekledi. Ezan okunacağını duyunca toplanıp yakın illerden, ilçelerden, köylerden geldiler ki hiç değilse bir kez onu duymuş olsunlar… Onlar için okuyacaksın Ramazan Molla.’
Reşat Ağabey bunları söylediğinde takvimler 24 Aralık 1993’ü gösteriyordu.
24 yaşında bir genç, 1993 sonbaharında gönüllü olarak Kırım’a gidiyor. Kalbinde vatan aşkı var. Amacı; dinî değerleri yok edilmeye çalışılan, millî ve kültürel zenginlikleri gasp edilen bir halka özünü, ecdadını hatırlatmak, sevdirmek ve birlik ruhunu canlandırmak. Kırım; Osmanlı idare sistemi içinde Erdel, Eflak, Boğdan gibi seçkin eyaletlerden. Halil İnalcık’ın deyişiyle, birbiri ardına gelen Türk kavimlerinin müzesi. 21. yüzyılda hâlâ işgal altında çırpınan bir acılı belde. Kırım, vatanın ta kendisi. Onun için verilen mücadele, büyük bedeller isteyebilir. Topsuz tüfeksiz, tarih bilinciyle yapılan bir şahsiyet savaşı bu.”
Ramazan Arıtürk, ‘Başlarken’ bölümünde kitabı ve yazılış serüvenini detaylıca şu şekilde aktarır:
“Gönüllü olarak gittiğim Kırım’da daha önceden tanıdığım bazı kişiler günlük tutmamı ve yaşadıklarımı kaleme almamı tavsiye etmişlerdi. Bu tavsiyeye uyarak her şeyi elimden geldiğince not etmeye özen gösterdim. Elbette bu notlar genel itibarıyla yaşadıklarımı kâğıda aktarmaktan ibaretti. Bazı olayların, sadece günlüğümde değil zihnimde de mermere kazınmış gibi taze kaldıklarını ifade etmek isterim. Kırım dönüşümde adliyelerde ve avukat yazıhanelerinde staj, akabinde mesleğe giriş, aile kurma, akademik uğraş, iş hayatında tutunabilme, hulasa sosyal hayatta var olma mücadelesi sebebiyle bu anılarımı kaleme alma fırsatım olmadı. Elbette mesleğe başladıktan sonra kaderin, insanlara birçok mesuliyet yanında hayat gailelerini de getirmesinden dolayı zihnimin bir köşesine bıraktığım hatıratımı gün yüzüne çıkarmaya fırsatım olmadı.
Ancak zaman zaman bulunduğu yerden sızarak gün yüzü gören bu hatıralarımı paylaştığım dostlardan birçok öneri ve değerlendirme aldım. Özellikle burada iki kişiden bahsetmeden geçersem onlara karşı haksızlık etmiş olacağım. Birisi yakın dostum şair, yazar ve tek başına ekol ve okul olan, onlarca yazar ve şair yetiştiren A. Ali Ural, diğeri ise akademisyen ama aynı zamanda iyi bir yazar da olan dostum Prof. Dr. Ömer Demir’dir.
Bu kitabın nüvesini oluşturan, Kırım’da yazdığım hatıra defterlerimi bütün aramalarıma rağmen bulamadım. Bunun üzerine anılarımı hafızamda kaldığı kadarıyla yaklaşık bir buçuk yılda kaleme aldım. Tam kitap bitti ve baskıya göndermeye hazır diye düşündüğüm bir zamanda iç sesim gençliğimin geçtiği İstanbul Bahçelievler’deki baba ocağında terk edilmiş eski bir televizyon dolabının içine bakmamı söyledi. Bir hafta sonu gidip baktığımda özenle sakladığım Kırım günlüklerimin, fotoğraflarımın ve arşivlerimin yirmi beş yıldan beri sabırla beni beklediklerini gördüm. Bunun üzerine kitabımı ayrıntılı bir şekilde yeniden kaleme aldım. Bazı bilgilerimi teyit ve okuyucunun daha rahat anlayabilmesi amacıyla genç yaşta aramızdan ayrılan değerli dostum merhum Kemal Çapraz Bey’in eserlerinden, Zafer Karatay Bey’le yönettiği Emel dergisinden ve Kırımoğlu kitabından, İslam Ansiklopedisi’nden ve Kırım’daki dinî cemiyetlerde yapılan merasimlerdeki usul ve uygulamaların ne anlama geldiği konusunda merhum Selçuk Eraydın Hoca’nın kitabından da istifade ettim. Eserde yer alan olgu, olay, bilgi ve tespitler gözlem ve düşüncelerimi yansıtmaktadır. Bu bağlamda bir eksiklik veya bir olumsuzluk varsa sadece şahsıma aittir.
Fikren 2017, fiilen ise 2019 yılında başladığım bu çalışmayı sabırla takip eden, beni yazmaya zorlayan, tıkandığım yerde bana yazım yöntemleri ve üslup konusunda yardımcı olan kitabın editörü Naime Erkovan Hanım da çok değerli katkılar vermiştir. Bütün bunların yanında günlüklerimi bilgisayar ortamına aktaran ve kişisel arşivimi düzenleyen asistanım Ezgi Çınar ile Feride Emirüseyinoğlu ve Reşit K. Velioğlu’nun katkılarından da bahsetmeden geçemeyeceğim.
Kendileri için malum, benim için ise meçhul bir coğrafyaya göndererek hayatıma yön veren, gitmeme vesile olan büyüklerime, Kırım’da bulunduğum zamanlarda ruhumu inşa edenlere, bizi evlerinde ve gönüllerinde misafir edenlere, bu hatıratın kaleme alınmasında emeği geçenlere, beni bugünlere kadar her yönden destekleyen geniş aileme, değerli anne ve babama, sevgili eşim ve çocuklarıma müteşekkirim. Ayrıca bu dünyadaki görevlerini ikmal edip ebedi âleme intikal eden ve üzerimde hakları olan hocalarıma, aile büyüklerime ve bizlere yardımcı olanlara da bu vesileyle rahmet diliyorum.
Bu kitabı, başta Kırım davasının Yolbaşısı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu olmak üzere, 18 Mayıs 1944 sürgününde şehit ve gazi olan, yılmadan, yorulmadan mücadele ederek büyük bir meşakkatle ata toprakları Kırım’a geri dönen, orada yaşayan ya da geçinenlere (vefat edenlere), kocaman yürekli, gözü pek Kırım tatarlarının balalarına, çağalarına, yaşlarına, kartlarına, akay ve apaylarına ithaf ediyorum.”
Ramazan Arıtürk kimdir?
Konya’nın Beyşehir ilçesine bağlı Bayat köyünde dünyaya gelen Ramazan Arıtürk, ilkokulu köyünde, ortaokulu Beyşehir’de okumuştur. Okul saatlerinin dışında köyde çiftçilik ve hayvancılık yapan ailesine yardımcı olarak vaktini geçirmiştir. 1982 yılında ailesinin İstanbul’a taşınması üzerine liseyi Bakırköy İ.H.L ve Bağcılar Dr. Kemal Naci Ekşi Lisesi’nde okumuştur. Bu dönemlerde de okulla birlikte Bakırköy’de esnaf olan babasının yanında ayakkabı tamir ve boyacılığı yapmıştır. Liseden mezun olduktan sonra girdiği sınavda Selçuk Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme Bölümünü kazanan Arıtürk, üniversite eğitiminin yanında Konya’da toptan satın aldığı ayakkabıları İstanbul’da satarak babasının yanında küçük ölçekli de olsa ticaret tecrübesi kazanmıştır. 1989 yılında yeniden üniversite sınavına girerek İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmış ve buradan mezun olmuştur.
Ortaokul, lise ve üniversite yıllarında STK’larda ve gençlik çalışmalarında aktif olarak görevler almıştır. Bu görevler arasında hayatına en çok anlam kaṭanlardan bir tanesi, hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra 1993-1995 yılları arasında sürgünden dönen Kırım Türklerine eğitim ve barınma alanlarında yardım etmek amacı ile gönüllü olarak Kırım’da bulunması olmuştur. Türkiye’ye döndüğünde hem avukatlık stajına başlamış hem de yüksek lisans sınavlarını kazanarak önce Marmara Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü’nde sonra da aynı üniversitenin Kamu Hukuku Ana Bilim Dalında yüksek lisans çalışması yapmış, “Gümrük Kaçakçılığı Suçları" adlı tezi ile Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden yüksek lisans derecesi almıştır.
1999-2004 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Başkan Baş Müşaviri olarak çalışmış ve önemli projelerinde ve davalarında hukukçu olarak İBB’yi temsil etmiştir. 2004 yılından sonra İBB’den ayrılarak İstanbul’da serbest avukatlık yapmaya başlamış; bu süreçte belirli bir mesleki tecrübe edindikten sonra 2005 yılında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Ana Bilim Dalında doktora çalışmalarına yeniden başlamıştır. 2006-2007 yılları arasında belirli aralıklılarla dil eğitimi ve akademik çalışmalar yapmak üzere ABD’de University of California S.C.’da ve 2015 yılında Londra’da bulunmuştur. 2011 yılında "İhaleye Fesat Karıştırma Suçları" adlı tezi başarılı bulunarak doktorasını tamamlamıştır. Kırım, Büyükonlar İsmail Gasparalı Milli Mektebinde Türkçe ve din dersi muallimliği, Bağcılar Dr. Kemal Naci Ekşi Lisesinde sosyal bilimler alanında öğretmenlik yanında, Bakırköy Florya ve Sarıyer Adile Sadullah Mermerci Polis MYO’da, İstanbul Medeniyet, İstanbul Ticaret, Yeni Yüzyıl ve Kocaeli üniversitelerinde lisans ve yüksek lisans düzeyinde öğretim üyesi olarak dersler vermiştir. Halihazırda İstanbul Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık yapmakla birlikte İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak da görevine devam etmektedir.
İngilizce bilen Arıtürk, 1995 yılında kurulan ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren Elmadağ Hukuk Ofisi’nin de kurucusudur. Bu zamana kadar ulusal ve uluslararası alanda ceza, enerji, sağlık, ticaret ve gayrimenkul hukuku gibi pek çok alanda çalışmıştır. Enerji ve Sağlık Bakanlıklarının uluslararası projelerinde hukukçu olarak verdiği danışmanlık hizmetinin yanında, Sağlık Bakanlığı Sağlık Politikaları Kurul üyeliği de yapmıştır. Tahkim davalarında başhakem, hakem veya avukat; Kamu Özel İş birliği Projelerinde (ppp) danışman; ülkemizdeki pek çok yerli ve yabancı şirket, İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Esnaf Odaları Birliği ile de hukukçu olarak müşavir, danışman veya vekil sıfatı ile çalışmalar yürütmüştür. Ayrıca Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi tecrübesine de sahiptir.
Spor camiasının içerisinde de hem bireysel hem de kurumsal düzeyde yer alan Arıtürk, özellikle doğa yürüyüşü (trekking&hiking) alanında uzmanlaşmış olup bunun yanında kayak ve yüzme ile de ilgilenmektedir. Kayak Federasyonunda Hukuk Kurulu üyeliği yapmış ve Buz Hokeyi Federasyonu’nda hukukçu olarak görev almıştır. Merkezi Cenevre’de bulunan Uluslararası Kayak Federasyonları (FİS) Birliği’nde ülkemizi "Hukuk ve Güvenlik Komitesi’nde" üye olarak temsil etmiştir. Spor dışında diğer alanlarda faaliyet gösteren pek çok STK’da da üye, kurucu üye veya muhtelif sıfatlarla aktif olarak çalışmalarına devam etmektedir.
Fakülteden Adliyeye Yargının Yeniden Yapılandırılması, Müstakbel Hukukçunun Yol Haritası, İhaleye Fesat Karıştırma Suçları, Şirket Yöneticilerinin Ceza Sorumluluğu ve Şirketlerde Faillik, Çocuk İstismarı ve İhmali (bölüm yazarı) adlı kitaplarının yanında ulusal ve uluslararası alanda yayımlanmış pek çok makalesi bulunmaktadır.