Üstadın fikriyatının özeti bu kitapta

Dr. Yasin Beyaz, objektif bir araştırma pratiği olarak kaleme aldığı Necip Fazıl’ın Düşünce Dünyası kitabında, üstadın kırk küsur yıl süren düşünce yolculuğuna dair derli toplu bir özet girişiminde bulunarak büyük bir cesaret örneği göstermiş. Arif Akçalı yazdı..

Üstadın fikriyatının özeti bu kitapta

Üstad Necip Fazıl Kısakürek hakkında kaleme alınmış her yazının, her kitabın bende uyandırdığı heyecanı gizleyecek değilim. İlk gençlik yıllarımızın kudüm ve neylere karışan ezgileri arasında üstadın bambaşka bir yeri, sesi ve öznesi vardı. Bu farklılık, zaman içerisinde üstada duygusal yaklaşımın dışında, düşüncelerini anlamaya yönelik zorunluluğu da beraberinde getirdi. Bu zorunluluğu belki o yaşlarda idrak edebilecek melekeden yoksunduk, ancak üstadın bir memleket klasiği haline gelen şiirlerinden yol bularak, külliyatının ne kadar kıymetli olduğunu o çağlarda dahi hissedebiliyorduk.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek, şüphesiz sadece yirminci yüzyılın değil, bütün bir Türk edebiyatının en önemli mütefekkir ve şairlerinden biri olarak literatürdeki yerini fazlasıyla hak etmiştir. Onun düşünce teknesinde ete kemiğe bürünen eserlerini sadece yüzünden okuyanlar bile derinden etkilendiği gibi, özellikle yeni neslin dimağında bir vicdanın sesi olarak sürekli yankılanmıştır. Öyle ki, üstadın Cumhuriyet sonrası Türk düşüncesinde aksiyoner bir kimlik olarak, İslâm anlayışına münhasır kıldığı “Büyük Doğu” mefkûresi, özellikle gençlerin omuzlarında bir vebal olarak durmaktadır.

Tam da bu noktada Dr. Yasin Beyaz’ın kaleme aldığı, İşaret Yayınları’ndan çıkan Necip Fazıl’ın Düşünce Dünyası isimli çalışma, üstadı; edebiyat, toplum, din ve siyaset ekseninde değerlendiren müstakil bir gayret olarak göze çarpıyor. Öncesinde doktora tezi olarak, Nesir Yazılarına Göre Necip Fazıl’ın Düşünce Dünyası ismiyle hazırlanan çalışma, genişletilmiş, toplu bir Necip Fazıl fikriyatının özeti halinde önemli bir boşluğu kapatıyor. Zira üstad hakkında hazırlanmış müstakil çalışmalarda, üstadın düşüncesi biçimsel olarak belki üç-beş sayfada aktarılabiliyordu. Bunun yanında söz konusu çalışmalarda üstadın yaşadığı dönem içerisinde özellikle Büyük Doğu’larda kaleme aldığı edebiyat, toplum, din ve siyaset üzerine yazılar, dağınık bir şekilde ve fakat zaman içerisinde toparlanarak kitaplaşıyordu.

Başyücelik Devleti çevresinde toplum tasavvuru

Necip Fazıl’ın Düşünce Dünyası’nda Dr. Yasin Beyaz, va’zedilen konunun daha iyi anlaşılması noktasında, öncelikle üstadın çocukluğu ve çevresi, öğrenim hayatı, yayın hayatına girişi, Babıâli, çalışma hayatı olmak üzere kısa bir biyografisini sunarak işe koyulmuş. Birinci bölümde, üstadın sanat ve edebiyat anlayışı ekseninde özellikle bazı şahıslar üzerine Büyük Doğu’larda yayınlanan Edebiyat Mahkemeleri kayıt altında tutularak; Tevfik Fikret, Mehmed Akif Ersoy, Yahya Kemal ve Nurullah Ataç ekseninde dönemin edebiyat düşüncesi karşısında kendi düşüncelerini aktarmış. Dil konusunda ise Türk alfabesinin gelişimi, İslâm alfabesi karşısındaki durumu, oluşturmaya başladığı lügat, edebiyatta dil ve sadeleştirmeye bakışı kaynaklar taranarak aktarılmış. İkinci bölümde, toplum, eğitim ve din anlayışı üstadın İdeolocya Örgüsü temel alınarak, Büyük Doğu ve diğer mevkuteler taranarak, sıralamaya dâhil edilmiş. Şüphesiz üstadın dönemin şartları içerisinde bir alternatif olmak üzere Başyücelik Devleti ideali ve İdeolocya Örgüsü paralelinde bir devlet nizamı ortaya koymuş olması başlı başına bir hadise teşkil etmiştir. Zira o güne kadar bu anlamda bir devlet nizamnamesi ortaya koymuş ikinci bir isim yoktur. Öyle ki İdeolocya Örgüsü, toplum temelinde örgütlenişin, a’dan z’ye oluşturulması düşünülen sosyal, iktisadî, edebî hayat unsurlarının lif lif dokunarak örgüleştirildiği bir ‘anayasa’ prototipi olarak dikkatleri çekmektedir. Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun ifadesiyle üstad, “Beş asırlık tarih dilimimizle birlikte çağımızın nabzını yakalayan ve ideali aramayla toprağa bağlanma arasındaki bir berzahta kıvranan insanoğlunun oluş ıstırabını hakikatin hakikatine nisbetle heykelleştiren adam”dır.

Bu ayrıntıyı iyi çözümleyen Dr. Yasin Beyaz, üstadın bir fikir olarak sonuna kadar savunduğu ve bağlı kaldığı İslâm düşüncesi merkez olmak üzere, Başyücelik Devleti çevresinde toplum tasavvuru ve Türk tarihine yeniden yaklaşan düşünce yazılarını tasnife tabi tutuyor. Doğu, Batı, Büyük Doğu düşüncesi, ütopik toplum tasavvuru olarak başlıklandırdığı bu bölüm, Hz. Muhammed (s.a), İslâm düşüncesi, tasavvuf ve ahlak; bunlara bağlı olarak da eğitimin temel sorunları, kültür anlayışı konularına münhasır üstadın geniş açıklamalarını Başyücelik Devleti iradesine bağlı olarak açıklamaya gayret ediyor.

Üstadın kırk küsur yıl süren düşünce yolculuğuna dair derli toplu bir özet

Yazarın, üstadın siyaset anlayışını özetlemeye çalıştığı üçüncü bölüm, öyle sanıyorum ki çalışmanın en renkli kısmını oluşturuyor. Üstadın 1943 yılından başlayarak, CHP, DP, AP, MSP, CKMP, MÇP ve ANAP (kısmen) olmak üzere aşağı yukarı kırk yıllık zaman diliminde; İdeolocya Örgüsü çerçevesinde oluşturulmak üzere, İslâm düşüncesinin sol grup ve partiler karşısında bir alternatif oluşturma gayretinin özeti olarak okunuyor. Necip Fazıl Kısakürek, CHP başta olmak üzere, (ki bu partiye milletvekili olmak üzere başvuruda da bulunmuştur) devrin hemen bütün partileri ve liderleri ile doğrudan veya dolaylı olarak bir ünsiyet kurmuştur. Özellikle Adnan Menderes ile ilişkisi, 27 Mayıs ihtilali sonrası yaşanan toplumsal travma, üstadın eserlerine de yansımış olması bakımından dikkat çekicidir.

Dr. Yasin Beyaz, objektif bir araştırma pratiği olarak kaleme aldığı eserinde, üstadın kırk küsur yıl süren düşünce yolculuğuna dair derli toplu bir özet girişiminde bulunarak büyük bir cesaret örneği göstermiştir. Yukarıda da ifade ettiğim gibi üstadın özellikle şiirlerinden, tiyatro eserlerinden başlayarak bir hayranlık tutulmasının mevcudiyeti karşısında; üstadın fikriyatı ve toplum tasavvuru konusunda kelamdan pek nasibini alamamış sözkonusu hayran kitlesinin bu noktada yetersizliği bilinen bir gerçektir. Bu gerçekliği gördükten sonra, üstadın düşünce dünyasına eğilen ve toplu olarak özet girişinde bulunarak önemli bir çalışmayı nihayete erdiren Dr. Yasin Beyaz, bir bakıma tartışmaya açık noktaları da çalışmasına almaktan çekinmemiştir. Örneğin, önsözde belirtilen, “Akif’in sahip olduğu İslâmî entelektüel birikim ve perspektif, Necip Fazıl’da yoktur.” cümlesinin içerisi doldurulmuş değil. Yine önsözde, “Necip Fazıl, demokrasiyi CHP ve Tek Parti iktidarının ortadan kalkması için ister.” cümlesiyle beraber, üstadın 1960 ve 1980 darbelerine bakışı da yine tartışmalı konular arasında yer almaktadır.

Geniş bir bibliyografya ile uzun bir zamana yayıldığı belli olan çalışma, üstadın fikriyatını temel prensipleriyle yakından tanımak isteyenler için önemle dokunmuş bir kumaş hüviyetinde. Üstad Necip Fazıl Kısakürek, şüphesiz iman ve aksiyon hamlesinin Cumhuriyet sonrası Türkiyesindeki tek isim. Özellikle İslâm’a muhatap anlayışın örgüleştirildiği ve aksiyon hamlesinin fikir hamuruyla yoğrulduğu Büyük Doğu düşüncesi, İslâm ve Türkiye ilişkisinde, merkezde açtığı bir gediğin sura tırmanan bayraktarı olarak okunmayı ve anlaşılmayı bekliyor.

Arif Akçalı yazdı

YORUM EKLE