Ünlü İbn Arabi uzmanından: Ehl-i Beyt-i Muhammedi

"Ehl-i Beyt-i Muhammedî’de Addas, İslâm dininin şanlı peygamberinin manevi özelliklerine ve kâinatın zübdesi olan muhteşem mahiyetine odaklanarak başlıyor." Mehmet Çapkan yazdı.

Ünlü İbn Arabi uzmanından: Ehl-i Beyt-i Muhammedi

İbn Arabî’nin velayet yolculuğunu anlattığı, Kibrit-i Ahmerin Peşinde kitabıyla tanınan Claude Addas, bu kez Ehl-i Beyt-i Muhammedi ile okuyucuyla buluştu. Yine Sufi Kitap etiketiyle okurla buluşan Claude Addas, yeni kitabında Hz. Peygamberin şahs-ı manevisini ve onun “ehl-i beytini” tarif, tavsif ve tazim etmeye çalışıyor.

Dünyaca ünlü tasavvuf araştırmacısı, mühtedi Michel Chodkiewicz’in kızı olan Claude Addas, küçük yaşından itibaren babasından ilim tahsil etti. Fransa kırsalındaki köy evlerinde babasından İslâm’ın en temel meselelerini ve Hz. Peygamber’in örnek hayatını ilgiyle dinleyerek büyüyen Addas, babasının yolundan yürüyerek tasavvufla bir ömür geçirdi.

Sufi Kitap tarafından yayımlanan kitap, Fransızca’ya ve tasavvuf ıstılahına hakim yazar Birol Biçer’in yetkin üslubuyla Türkçe’ye kazandırıldı. Ehl-i Beyt-i Muhammedî’de Addas, İslâm dininin şanlı peygamberinin manevi özelliklerine ve kâinatın zübdesi olan muhteşem mahiyetine odaklanarak başlıyor. Claude Addas, “Hakikat-ı Muhammediyye” kavramının anlamı ve doğuşu üzerine ilmi ve tarihsel bir etüt ile nasların Müslüman ariflerin ve alimlerin bakış açılarına, görüşlerine ve yorumlarına yansıma keyfiyetlerini ortaya koyuyor. Bilhassa, İbn Arabî’nin düşüncelerinin merkeze alındığı bu kavramlar ve ıstılahlar üzerinden Hakim Tirmizî, Takiyüddin Sübkî, Kadı Iyaz, Abdülkerim el-Cîlî ve Abdülkadir el-Cezâirî gibi farklı yüzyıllarda Ekberî gelenekten etkilenmiş olan muhakkik ve keşif ehlinin Hz. Peygamber’in ruhaniyetini, şahsiyetini, hakikatini, O’na yönelik muhabbeti, meveddeti ve ittibayı nasıl algıladıkları enfes açılımlar, iktibaslar ve tespitler eşliğinde ortaya konuluyor.

Tarihte Ekberî gelenek ve tasavvufî perspektifin karşısında tarikat-ı Muhammediyye kavramını geliştiren İbn-i Teymiyye ve ekolünden İmam Birgivî ve Kadızâdelilere varıncaya dek karşıt aksın da fikirleri ve görüşlerinin de yer aldığı kitap oldukça zengin bir içeriğe sahip. Özellikle, Hz. Peygamber’in insanlığa gönderilmiş bir rehber oluşu ve “Âl-i Beyt”i üzerine adı geçenlerin yorumları İslâm’ın evrenselliğinin, zaman ve mekân üstü oluşunun mükemmel göstergelerini ihtiva eden bu araştırma, “Ehl-i Beyt” kavramının sadece kan bağına istinat etmediğini ortaya koyuyor. Ehl-i beyt ve âl-i Resûl kavramlarının literal anlamlarına ilaveten düşünülenden daha geniş bir alanı şamil olduğunu savunan Addas, Allah Resulü’ne sadece kan bağıyla değil manevi rabıtayla “yakınlık” kazanmanın da mümkün olduğunu bu önemli çalışmada delilleri ve ayrıntılarıyla okuyucuya aktarıyor.

Mehmet Çapkan

YORUM EKLE