Serdar Özkan’ın ilk romanı Kayıp Gül Timaş yayınları aracılığı ile tüm dünyadan ile birlikte ikinci 50.000 basımıyla okuyucularına ulaştı bile. Zarif kapak tasarımıyla ilginizi çeken romanın dünya çapında çok satanlar listelerine girdiğini görünce ‘’neden bunu ben de okumadım sorusu ‘ zihninizi kaplayıveriyor. Makul fiyatını da görünce almakta tereddüt etmiyorsunuz.
Serdar Özkan 34 yaşında taze bir yazar. Ortaokul ve liseyi Robert kolejlinde okuyup, üniversite eğitimi için Amerika’ya giderek İşletme ve Psikoloji ana dallarında eğitimini tamamlamış. Halen kendisi İstanbul’da yaşayan Serdar Özkan, 2002 yılından bu yana tüm zamanını roman yazarlığına ayırmış.
Kitapçılarda yerini bulan ve hızlıca elden ele dolaşan ilk romanı Kayıp Gül, bugüne kadar Almanca, İtalyanca, İngilizce, İspanyolca, Korece, Macarca gibi 31 dile çevrilmiş ve 40’ı aşkın ülkede basıldı. Dünyanın dört bir yanında büyük ilgi görmüş Kayıp Gül, birçok ülkede haftalarca betseller listesinde yer almış. Ayrıca bir çok ülkeden yazarların övgüsünün yanı sıra, İskender Pala’nın övgüsü de dikkatleri çekiyor.
Kayıp Gül; ikizini bulmak için yola çıkan Diana’nın aslında kendi ruhuna yaptığı keşfini anlatan bir öykü. Mektupların ve güllerin izinden giden Diana’nın San Francisco’dan İstanbul’a uzanan serüveni Efes Antik Şehirde Ekim yağmurları altına okuyucusuna veda eder.
Serdar Özkan’ın felsefi ve öykücü üslubu ile sanki annenizin soğuk kış gecelerinde size anlattığı masallarını dinlercesine okuyacaksınız. Üstelik romanda sık sık çocukluğumuzun kahramanı Küçük Prens’den ve Martı Jonathan’dan parçalar bulacak, belki de kendi çocukluğunuz keşfine bir kez daha onlarla beraber çıkacaksınız. Kitabı bitirdiğinizde Küçük Prens’e ve Martı’ya yıllar sonra tekrar bir göz atmak isteyebilirsiniz
Nevnihâl Durhan bildirdi.
canımm Nihalim..Kaleminden esintileri sitede görmek beni ne kadar mutlu etti.Umarım devamı gelir.Kalemini e kelimelerini ve seni seviyorum:)