Talebesinin Gözünden Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi

Tevfik İslam Yahya’nın yazdığı 'Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi' adlı kitap, bilinmeyen yönleriyle şeyhülislamın hayatında öne çıkan unsurlara değiniyor. eser, onun ilmi kişiliğini, yaşadığı ülkelerdeki ona dair iyi veya kötü anekdotları da içeriyor. Sedat Palut yazdı.

Talebesinin Gözünden Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi

Osmanlı Devleti’nin son yılları ve Cumhuriyetin ilk yıllarının kesiştiği dönemdeki birçok devlet adamının akıbeti ya yeterince işlenmemiş ya da hiç değinilmemiştir. Bazı şahsiyetlere dair bilgiye ulaşmak neredeyse mümkün değil. Bazılarıyla ilgili olarak da yalan yanlış bilgi sahibi olunuyor.

Bu şahsiyetlerden birisi Osmanlı Devleti’nin son şeyhülislamlarından Mustafa Sabri Efendi. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi ile ilgili yakın zamanda bir kitap yayımlandı. Çizgi Kitapevi logosuyla çıkan kitabı Zakir Aras çevirmiş. Tevfik İslam Yahya’nın yazdığı Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi adlı kitap, şeyhülislamın hayatında öne çıkan unsurlara değiniyor.

Aras, bir sunum için Mısır’a gittiği sırada tevafuk eseri İskenderiye Kütüphanesi’nde bu eserle karşılaşmış. Aslen Kosovalı olan Tevfik İslam Yahya’nın Arapça eseri Aras’ın dikkatini çekmiş. Zakir Aras’ın araştırmalarına göre Tevfik İslam Yahya, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin önemli talebelerinden biridir. Aras, kitabı için şu ifadeleri kullanıyor: “Elinizdeki bu eser, onun ilmi kişiliği, insanlarla olan davranış biçimi, yaşadığı ülkelerdeki ona dair iyi veya kötü anekdotları, bilinmeyen yönleriyle kaydetmesi açısından önemli bir yere sahiptir.” (s.12) Kitapta yazarın şeyhülislamın bilgi birikimine karşı hayranlığı satır aralarından anlaşılıyor.

Fatih Camii’ndeki ders halkasının işleyişi El Ezher Üniversitesi’nin aynısıymış

Mustafa Sabri Efendi 1869 yılında mütefekkir bir ailenin içinde Tokat’ta dünyaya geldi. On yaşına gelmeden Kur’an’ı ezberledi. Tokat’ın ileri gelenlerinden Şeyh Ahmed Efendi’den ilim tahsil etti. Buradaki ilmini tamamladıktan sonra Kayseri’ye gitti. Ardından İstanbul… Burada Fatih Camii’ndeki derslere katıldı. Yazarın belirttiğine göre, Fatih Camii’ndeki ders halkasının işleyişi El Ezher Üniversitesi’nin aynısıymış. Buradan alınan diploma ile “Fatih Camii’nde ders vermek dışında tüm dini kurum ve kuruluşlarda kolaylıkla görev alma hakkına sahip olunurdu.” (S.31)

Şeyhülislamın öğrenciliği sırasında, Fatih Camii’nde ders okutmak üzere müderrislik sınavı açılıyor. Sabri Efendi, daha derslerini tamamlamamış olmasına rağmen ağabeyinin ısrarı üzerine sınava giriyor. Alınacak otuz müderristen birisi oluyor. Fakat Sabri Efendi müderris olarak kendini yeterli görmemiştir.

Sultan Abdülhamid’in kütüphanecisi

Evinde ertesi gün camide okutacağı dersin mülahazasını yapar, gazete ve dergilerde yayınlanması için yazı kaleme alır, İslami konularda meydana gelen birtakım eksik veya yanlış anlayışlara gerekli düzeltme ve reddiyeler yazar, aynı zamanda ateistlerle uzun tartışmalara girerdi.” (S. 36) Sabri Efendi’nin bu yoğun faaliyetleri onun kısa zamanda tanınmasına vesile olmuştur. Sultan Abdülhamit’in kendisini Yıldız Sarayı’nın kütüphanesine müdür olarak tayin ettiği Sabri Efendi, kütüphane içindeki bu inanılmaz fırsatı değerlendirmiş ve kendisini ilmi yönden daha da geliştirmiştir.

Siyasi hayatı ve şeyhülislamlığı

Sabri Efendi 1908’de Tokat mebusu olarak siyasete girdi. Bu siyasi girişin ardından Abdülhamit’in görevden alınması sürecine destek olmuştur, yazarın belirttiğine göre kısa süre sonra da bu kararından pişman olmuştur. Pişman olmasının sebebi ise İttihatçıların padişaha karşı olan davranışlarıdır. Savaş sürecindeki ülkenin gidişatından memnun olmayan Sabri Efendi kendi partisini kurmuştur: İtilaf Partisi. Fakat umduğu desteği göremeyince bağımsızlığının ardından Arnavutluk’a gitmiş ve burada mebus olmuştur. Ardından Romanya’ya gitmiştir. Balkan Savaşlarının patlak verdiği bu dönemde Romanya’da tutuklanıp kısa bir soruşturma geçirdikten sonra yeniden yurda dönmüştür.

Tevfik İslam Yahya, “Mustafa Sabri Efendi’nin Şeyhülislam Oluşu” alt başlığında şu açıklamalara yer vermiş: “Şeyhülislam olarak tayin edildiği dönemlerdeki ilmi, fikri ve siyasi aktiviteleri hakkında bilgi sahibi değiliz. Bildiğimiz tek şey, İttihatçılar halifenin isteği olmadan Türkiye’yi savaşa soktular. Ne zaman ki savaşta mağlup oldular ve herkese teslim oldular, o zaman hayati güvencelerini sağlamak için limanda bekleyen İngiliz kayığına binip bilinmeyen bir yere gittiler.” (S.48)

Sultan Vahdettin’in Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderdiği dönemde, yazarın belirttiğine göre, Şeyhülislam Sabri Efendi’den izin alınmamış. Bu durum Sabri Efendi’yi rahatsız etmiş ve padişaha bu durumu dile getirmiştir ama değişen bir şey olmamıştır.

Milli Mücadele’nin başarıyla sonuçlandığı dönemde Sabri Efendi’nin yakın dostu Ali Kemal öldürülmüştür. Yazara göre bu durum Sabri Efendi’yi oldukça tedirgin etmiştir. Sabri Efendi hayatının tehlikede olduğunu düşünmüştür. Bunun üzerine Sabri Efendi ilk fırsatta Mısır’a gitmiştir. Buradaki kısa ikametinin ardından Yunanistan- Gümülcine’ye geçen Mustafa Sabri Efendi burada oğlu İbrahim Bey’le beraber “Yarın” adlı bir gazete çıkarmıştır. Sabri Efendi yazılarında daha çok Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan yenilikler aleyhinde yazılar yazmıştır. Türkiye, Yunanistan’dan Yarın gazetesinin kapatılmasını istemiştir. Yunanistan’daki baskılara dayanamayan Sabri Efendi bu kez yeniden Mısır’a döner fakat umduğu ilgiyi bulamaz. Mısır’da çirkin hakaretlerle karşılanır. Karşılanma esnasında yüzüne domates atılmıştır. Yazar, bunun Mustafa Kemal’e olan muhalefetinden kaynaklandığını ifade ediyor. Gittikçe yalnızlaşan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi 1953 yılında hayatını kaybetmiştir.

Öğrencisi Tevfik İslam Yahya tarafından kaleme alınan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi adlı bu ince kitap, kendisinin hayatını merak edenlere bir yolculuk boyunca eşlik edecek kadar sıcak bir kitap.

Tevfik İslam Yahya, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, Çizgi Yayınları

Sedat Palut

sedat.palut @ gmail.com

YORUM EKLE

banner36