Asırların eskitemediği mektuplar
Semerkand Yayınları'ndan büyük alim İmam-ı Rabbani hazretlerinin dev eseri "Mektubat-ı Rabbani" asırların eskitemediği mektuplar olarak günümüzde de geçerliliğini koruyor.
Ahmet Hamdi Yıldırım, Ömer Faruk Tokat, Talha Hakan Alp hocalarımızın birlikte yürüttüğü tercüme çalışması, sağlam tashih, özenli tasarım, şamua kağıt halinde 3 cilt olarak Semerkand Yayınları’ından toplumun istifadesine sunuldu.
Altın silsileye mensup İmam-ı Rabbani hazretlerinin en önemli eseri olan Mektubat'ın tasavvuf edebiyatında da herkes tarafından kabul edilen müstesna bir yere sahip olduğu bilinmektedir. İmam-ı Rabbani, din ile tarikat ve hakikatin ayrı şeyler olmadığını altını çizerek vurgular. Şeriat, tarikat ve hakikati birbirini tamamlayan unsurlar olarak gören ve bu anlayışı Müslümanlar arasında yaymaya, hakim kılmaya çalışan bir kişiliğe sahip olan İmam-ı Rabbani'nin Mektubat'ı bu yönüyle de ayrı bir önem taşır.
Günümüz hastalıklarına yıllar önceden yazılmış reçete
Bu dev eser, tasavvufi mevzuları esas aldığı gibi bununla yetinmeyip fıkıhtan itikada birçok noktaya değinmiş; mürit mürşit ilişkisi, hizmet, rabıta zikir, Sufinin yaşadığı haller, nefis mertebeleri gibi tasavvufi konuların yanı sıra velayeti Muhammediye ve hakikati Muhammediye, sünnete uymanın kalpte oluşan pası giderdiği, değersiz dünyayı yermek,
şeriatın taşıyıcısı olan âlimlere ve talebelere saygı, Müslümanların zayıflığı ve kâfirlerin galip gelişinin sebebi günümüz meselelerine yüzyıllar öncesinden gelen reçetede yazmakta.
Bu kitabı mutlaka her Müslümanın alıp, okuyup evinde bulundurması gerekir. İstifade edebilmek içinde, her mektup bize yazılmış gibi düşünerek okumak gerekir. Hazret bir mektubunda şöyle buyurmuş:
“Bu mektup görünüşte belli bir kişiye yazılmışsa da, gerçekte, bu işe yakın olan herkese yazılmış demektir.”
Metbubat'tan bir ç-alıntıya göz atın.
Mehmet Bahadıroğlu, Rabbani’nin “İmam-ı Rabbani.” sözünü tekrarladı