Yedi İklim dergisi, 242. sayısında (Mayıs-2010) kapağa özel bir dosya ile Ömer Erdem’i taşıyor. Bilindiği üzere kendi şiirini kurmuş bir diriliş şairidir Ömer Erdem, bu nefesi şiirleriyle okuruna üflemekte.
Yedi İklim’in, 43 yaşındaki genç şaire böylesi bir armağanda bulunması manidar. Çünkü şairin ilk beş şiir kitabı Evvel adı altında toplanmış ve Erdem, yeni-özgün kitabı Kireç ile aynı günlerde okurla buluşmuştu. Bu birikimin, elbette işin ustaları tarafından gözden geçirilip nitelikleri ortaya konulmalıydı. Yedi İklim’i, geçmişe gözlerini dikip de günü atlamayan bu çabasından dolayı tebrik etmek gerekiyor.
Bizi en iyi biz anlarız
Ali Haydar Haksal, Ömer Erdem’in şiirinden yola çıkarak günümüz şiirine bakmış derginin bu sayısında ve önemli tespitlerde bulunmuş. Osman Bayraktar ise Ömer Erdem’in şehirlerini yazmış.
Zafer Acar, Ömer Erdem ile bir söyleşi yapmış, aynı zamanda Kireç üzerine bir incelemede bulunmuş. Mehmet Özger, Ömer Erdem’e poetik açılardan yaklaşırken, Yeprem Türk ile Aziz Mahmut Öncel gibi genç şairler, Ömer Erdem’in şiirimiz içerisindeki konumunu belirlemeye çalışmışlar. Bu genç şair arkadaşların her geçen gün eleştiride de yetkinleştiklerini hissedeceksiniz onları okurken. Bu dosyayı, “ben Ömer Erdem’in şiirini çok iyi biliyorum” diye düşünenler de okumalı. Çok yeni şeyler bulacaklar dosyada. Çünkü, bu şiiri yakından soluyan aynı düşünce ve duyarlılıkların şair ve yazarları ele aldı Erdem’i ve şiirini. Bizi en iyi biz anlarız, diye düşünüyorum.
Erdem’in şiir mahremi ve poetikası da var
Ömer Erdem’in, “Hayatımdaki inkılap Sezai Karakoç’tur” dediğini duyanlarınız vardır. Şairin, Sezai Karakoç’un yanında medeniyet-fikir ve hareket için bulunduğunu, şiirin bunlardan sonra geldiğini de okuyorsunuz satır aralarında. Diriliş’te yazmak şair olmak için yeterli mi? Karıştırın Diriliş’in veya daha başka ulusal dergilerin sayfalarını, geride kalan-zamana dayanabilen sadece birkaç isim olduğunu göreceksiniz. Bu doğal bir süreç. Söyleşide Ömer Erdem’in Diriliş’e nesnel bakışını da bulacaksınız. Son günlerde basına birçok söyleşi veren Ömer Erdem’in Yedi İklim’deki kadar istekli konuştuğunu görmedim. Bu söyleşi, Ömer Erdem’in şiir mahremini ve poetikasını da konuşması nedeniyle daha da önem kazanıyor, edebiyat tarihi içerisinde yer edineceğe benziyor.
Yedi İklim iyi yolda
Yedi İklim, kendi medeniyetimizin izinden giden, ona bir şeyler katan ve eklenen sanatkârların yanında daha yıllarca yer alacağa benziyor. Bu anlamda evet, inanan-inanmayan ayrımı yapıyor, iyi de ediyor. Yok saymıyor ama bu ayrımı görüyor. İnancımız bize bunu telkin etmekte. Yedi İklim’in bu vakur ve şık duruşlu dosyasını okumanız şiddetle önerilir.
R. Osman Akbaş bu sayıyı sevdi
ömer erdem, akan su gibi başlangıçta sıradan görüntüsüyle, derine çok derine çekiyor şiiri ve okuru. o birden sevebileceğimiz bağımlısı olabileceğimiz bir şiir yazmıyor. tattıkça tiryakisi olacağınız ilk meyveler gibi. teşekkürler şaire. yönüne ve duruşuna ayrıca.