Çocuklar için yazan son dönem yazarlarımız içinde bir isim var ki, özel bir ilgi ve dikkati hak ediyor. Yazdıklarıyla sadece çocukların değil, büyüklerin de gönlüne taht kuran, 2011 yılında Türkiye Yazarlar Birliği çocuk edebiyatı ödülünü Atlar Geliyor eseriyle kazanan Bülent Ata’dan bahsediyoruz. Şair ve öykücü kimliğiyle tanıdığımız Bülent Ata, aslında, bunların ötesinde çocuklara yönelik güzel kitapların yazarı. Çoğu insanın bir tahfif ifadesi olarak kullandığı ‘çocuk kitapları yazarı’ ifadesini, biz, Bülent Ata için, asıl kimliğini izhar edici bir vasıf olarak kullanıyoruz.
Bülent Ata’nın bugüne kadar yayımlanmış yarım düzine çocuk kitabı var: Sevimli Kelimeler Ülkesi, Hayvanlar Dünyasından Öyküler, Ali’nin Günlüğü, İstanbul Fatihleri, Minik Tay ve son olarak da Hayal Kurma Günlüğü. Kitaplarının hepsi, Semerkand Yayın Grubuna bağlı olan yayınevleri tarafından basılmış ve dolaşıma verilmiş: Mavi Uçurtma, Semerkand Çocuk gibi.
Kelimelerin sevimlisi olur mu?
Bülent Ata’nın eserlerinin çocuklarımıza İslam inanç esaslarının günlük hayattaki yansımalarını, manevi değerlerimizi neşeli bir şekilde, suratını asmadan, işlenmiş edebî cümlelerin içine yedirerek vermesi de pedagojik açıdan önem taşıyor. Örneğin Sevimli Kelimeler Ülkesi kitabından bir örnek vererek açıklayalım derdimizi. Ata bu eserinde çocuklar için bir sözlük yazmış ancak bu sözlükte sadece kendi istediği kelimelerin anlamlarını anlatmış bize. Elbette sevimli bir şekilde anlatmış. “Öksüz” kelimesini şu şekilde ifade etmiş Ata: “Annesi ölen çocuk öksüz kalır. Sofradan aç kalkar, kalabalıkta yalnız kalır. Nazlı olur, bilir bilmez Allah’a yakın olur. Açılan her kapıya yönelir. Kalbinde merhamet çeşmesiyle gezer. Bakışlarında kınalı kuzular meler. Fazla söze gelemez, azıcık yanık olur.” Öksüz kelimesi bu kadar güzel, somut, çocukların anlayabileceği ve duyarlıklı bir biçimde anlatılabilir.
Bir başka kelimeye bakalım. Çoban için ne demiş Ata: “Koyun, keçi, inek gibi evcil hayvanları gezmeye götüren iyi kimselere çoban denir. Çobanlar birlikte dolaştığı hayvanların karnını doyurup, onların iyi vakit geçirmesi için ellerinden geleni yaparlar. Hatta onlara kaval bile çalarlar. Çobanlara sürüyü gütmede yardımcı olan köpekleri de vardır. Birlikte gezdikleri sürüyü vahşi hayvanlardan korurlar.” Zammı sure, zikir, hac, oruç, İslam, imam, ibadet, helal, hafız, haram, niyet, nazar, kıyam gibi kelimeleri çocukların dünyasının derinliklerinden seslenerek anlatıyor Bülent Ata onlara. Sevimli Kelimeler Ülkesi, çok önemli bir işleve sahip. Bize de çocuklarımıza merak ettikleri kavramları, kelimeleri nasıl öğretebileceğimiz konusunda pratik olarak yol gösteren bir eser. Bu anlamda da değerli taşıyor Sevimli Kelimeler Ülkesi.
At izinin it izine karıştığı günümüzde, postmodernizm adına her şeyin mubah görüldüğü şu devirde, İslam inancı, itikadı üzerine yaşamak ve çocuklarımızı yetiştirmek gittikçe zorlaşıyor. Kitap konusunda artık eskisi kadar kısıtlı değiliz, mahrumiyet çekmiyoruz hamdolsun. Çocuklara yönelik birçok dergimiz var, elhamdülillah: Birdirbir, Bizim Bahçe, Gonca, Milli Çocuk… Cahit Zarifoğlu, Ahmet Efe, Mustafa Ruhi Şirin, İsmail Kıllıoğlu, Abdurrahman Dilipak gibi isimlerin açtığı yoldan birçok önemli kalem geçti, geçiyor. İşte o önemli yazarlardan biri de Bülent Ata’dır. Ailelerin hemen hiçbir kaygı duymadan gönül huzuruyla eserlerini okuyabilecekleri ve okutabilecekleri bir yazardır Bülent Ata. Şair ve öykücü kimliğinin çocuk hikâyelerindeki dili pürüzsüz hale getirdiğini ve çocuklar için en can alıcı ve cezbedici ifadeleri seçmeye yardımcı olduğunu düşünüyorum.
Hayallerim var yanık yanık
Bülent Ata’nın son kitabı Hayal Kurma Günlüğü adını taşıyor. Yazar bu kitabında yedi hayalini paylaşmış okurlarla. Bunlardan biri Bir Öğrenci Bir Hacı, diğeri de Ezanımız Yanık Olsun adını taşıyor. Hayaller arasından kültürümüzün vazgeçilmez, dinimizle sımsıkı değerleriyle ilgili olanlarını seçtim ki, anneler ve babaların kalplerini çalmak istiyoruz. Ezanımız Yanık Olsun başlıklı hayalinde, bir gün sabah namazına anne babasından önce uyanan kahramanımız namazını bitirir bitirmez ezan okunmaya başlar. Bir, derken iki, üç ve tam dokuz farklı camiden birbirine karışmış ezan sesi gelir kahramanın kulağına. Kahramanımız da bu ezanların seslerini birbirine karıştırmadan nasıl dinleyebiliriz düşüncesinden hareketle hayaller kurmaya başlar. Belli ki, Ata, çocuklardaki damarı yakalamış.
Resimleyenlerin de hakkını teslim etmek gerek
Aklımıza gelmişken şunu hemen belirtmeliyiz. Çocuk kitaplarını okutan önemli faktörlerden biri de resimlerdir. İyi resimlenmiş bir kitabın cazibesi bir kat artmaktadır. Bu anlamada Bülent Ata’nın özellikle Sevimli Kelimler Ülkesi adlı kitabını resimleyen Sevgi İçigen ile Hayal Kurma Günlüğü’nü resimleyen Volkan Akçeşme’yi özellikle zikretmeliyim. Her ikisi de kitaba değer katmışlar.
Nesiller nasıl yetişecek?
Hazreti Ömer bir defasında yanında bulunan arkadaşlarına, Peygamberimizin (sav) değerli sahabelerine soruyor ve diyor ki: “Bir vadi dolusu altınınız olsa ne yapardınız?” Orada bulanlardan biri “fakirlere dağıtırdım”, diğeri “camiler inşa ederdim” diyor. Böylece İslam’a hizmet etmiş olacaklarını ifade ediyorlar. Hz Ömer ise, “ben de sizin gibi gençleri yetiştirir ve onları İslam’ı anlatmaları için insanların arasına öğretmen olarak gönderirdim” diyor.
Demek ki bütün mesele yetişmiş nesil. Abdülhamit’i tahtta 36 yıl tutan, Adnan Menderes’in 10 yıl iktidarda kalmasına tahammül edemeyen ve onu asan mesele, yetişmiş nesil meselesidir. Peki, nesiller nasıl yetişecek? Kitaplarla… Hangi kitaplarla sorusunun cevabını bir nebze de olsa vermeye çalıştık.
İsmail Demirel, helal olsun diyerek okudu ve yazdı