Necip Fazıl'ın dava adamlığına laf yok

Metin Önal Mengüşoğlu, ‘Mağrur Öfke’de Necip Fazıl’a dair “resmin tamamını” anlatıyor.

Necip Fazıl'ın dava adamlığına laf yok

Necip Fazıl üzerine sayısız çalışma yapılmıştır. Her bir çalışma da üstada farklı bir noktadan yaklaşarak onu daha iyi tanımamıza rehberlik eden çalışmalar olmuştur. Metin Önal Mengüşoğlu da, yıllardır ertelediği bir çalışmayı nihayete erdirdi ve Mağrur Öfke: Necip Fazıl adlı çalışmasını Okur Kitaplığı biyografi serisinden okuyucu ile buluşturdu. Onun bu çalışması bugüne kadar hazırlananlar içinde en dikkate değerler arasına girecek denli uç yorumları da barındıran bir anı-biyografi olmuş. Mengüşoğlu, Necip Fazıl’ın biyografisini kaleme alırken bir yandan da kendi anılarını okuyucuyla paylaşmış.

Neden “Mağrur Öfke”?

Bir kitaba ilgi duymamız için birçok sebep vardır. Okuyucuyu kitaba yaklaştırmak için bazı cazip noktaları belirlemek, onların üzerinde dikkati toplamak, ortaya konan çalışmanın daha çok dikkat çekmesine sebep olabilir. Günümüzde, sıradan olarak görünen hiçbir şey ne yazık ki beklenen ilgiyi göremiyor. Farkındalıklar ortaya koymak gerek ki ortaya konan emek de bunun karşılığı olarak okuyucu nazarında ilgiyi üzerinde toplayabilsin.Metin Önal Mengüşoğlu, Mağrur Öfke Necip Fazıl

Metin Önal Mengüşoğlu’nun Mağrur Öfke: Necip Fazıl adlı kitabı birçok açıdan okunmayı, hem de satır satır altını çizerek okunmayı hak eden bir çalışma olmuş. Kitabın adından başlayan bir kuşanma dikkate değer olarak kaydedilebilir. Yazar kitabına bu ismi verirken Necip Fazıl’ı bütün yönleriyle düşünerek bu fikre varmış. Zaten kitabın alt başlığı da şu: “Alelade Figür Değil Resmin Tamamı”

Uyumsuz, kavgacı, kendisiyle bile barışık olmayan, tutumsuz, müsrif ama zeki ve cesur bir aristokrat, dilese dünyevî birçok imkâna en ufak bir tavizle kavuşacakken, inandıkları uğruna dünya nimetlerini elinin tersiyle itmesini bilmiş yürekli bir adam olduğu için “Mağrur Öfke”dir Necip Fazıl.

Yaşadığı dönemde çevresinde kim varsa her şeye rağmen ona “katlanmayı” sürdürenlerin eksik olmadığı ender bir şahsiyettir Necip Fazıl. Çünkü onun yakınında olmak bile hayata karşı bir duruş sergilenmesi anlamında çok önemlidir. Ona yakın olmak demek, hayata onun gibi bakmak demektir. Mağrurdur, öfkelidir, her an patlamaya hazır bir bomba gibidir ama ne olursa olsun onun yakınında olmak önemlidir.

Lise öğrencisiyken Necip Fazıl’ı Malatya’ya getirtti

Necip Fazıl hakkında yazan yazarların genel bir özelliği, hayatlarının bir kesitinde de olsa üstada yakın bulunmalarıdır. Bunda Necip Fazıl’ın uzun bir ömür sürmesinin yanında yaşadığı dönemin en önemli fikir ve aksiyon insanı olmasının da etkisi büyüktür. Onun yaşadığı dönemde dininde, imanında, vatanını, milletini seven ve edebiyat dünyasıyla ilgili herkes ondan etkilenmiş ve ona yakın olmayı tercih etmiştir.

Metin Önal Mengüşoğlu, lise yıllarından beri Necip Fazıl’a karşı ilgi duymuş, sonradan bu ilgi o kadar büyük bir hale gelmiş ki liseli bir öğrenci olarak yasaklı 60’lı yıllarda her şeye rağmen Necip Fazıl’ı Malatya’ya getirtmeyi başarmış bir üstad hayranıdır.

Metin Önal MengüşoğluMengüşoğlu, kitabında yer yer Necip Fazıl’ı eleştirir. Onun hakkında katılmadığı noktaların da altını dikkatle çizer fakat onun dava adamlığına katiyetle söz etmez, ettirmez. Yazdığı, çıkardığı dergilerle bilir ki Necip Fazıl bu milleti ayakta tutan çok önemli bir değerdir. Lise yıllarından başlayıp üniversite yıllarına uzanan çizgide, Necip Fazıl’la yaptıkları edebiyat sohbetlerinde ne yaşarsa yaşasın o her zaman onun gözünde “Bütün bir cemiyetin ondan bir şeyler aldığı” önemli bir kişidir.

Her şeye rağmen Necip Fazıl

Mağrur Öfke’de yazar, Necip Fazıl’ı her yönüyle ele alıyor, eleştirdiği noktaları da açıkça dile getiriyor. Necip Fazıl’ın bazı konularda yeterli olmasa da fikrini söylemekten çekinmediğini söyleyen yazar, bunun sebebini de üstadın içindeki “ben” duygusunun büyüklüğüne bağlıyor. Onun öfkesinin, bazen karşısındakini bir kalemde silmesinin, kimseye uzun süreli tahammülünün olmamasının birçok sebebi olabilir ama ömrü mücadeleyle, mahpusluklarla, cezalarla geçmiş birinin ruh halinin bu tür tezahürleri de normal karşılanmalıdır.

Bir milletin hafızası gibi fırtınalı bir yaşam sürmüş üstadı anı tadında birinci ağızdan okumak için Mağrur Öfke okuyucusunu bekliyor. Bu kitapta bugüne kadar duyulmamış ayrıntıları yakalamak mümkün. Metin Önal Mengüşoğlu’ndan Necip Fazıl’ı okumanın farkına varmak ve geçmiş zamana dair bir kapıyı aralamak için bu kitap iyi bir imkân.

Mustafa Uçurum yazdı

YORUM EKLE