Metafizik dünya savaşı Akademya'da!

Akademya dergisi, Büyük Doğu’ya doğru pupa yelken yol alıyor..

Metafizik dünya savaşı Akademya'da!

İnsanı aşan hakikat, bilginin ulaşamadığı metafizik evren karşısında alabildiğine sönük kalıyor. Bilgi, özünde eşyanın mahiyeti, tabiatı ve bediîyatı göz önünde bulundurularak değerlendirilmeli. Hayat ve siyaset bağlamında, eşyanın mahiyetine dönük, toplum ve birey ekseninde felsefeye İslâmî buuduyla derinlik kazandıran Büyük Doğu fikir mihrakının muhatap olduğu insan tipolojisine de dikkat etmek gerekiyor. İslâm’dan ayrı olan ne varsa topyekûn sahnenin dışına yuvarlayan BD-İBDA düşüncesi, kozmik bir yağdanlık hâlini almış sözde İslâm kuvvacılarının kerih levazımatçılıklarının büsbütün dışındadır.

Türkiye’de fikir adına borazanlık yapan ve yaptığı işin haysiyetini pazarlık konusu yapabilecek denli çukurlaşan silik bir yapı kendisine her zaman vücud buldu. Bu yapının sistemle ilişkisi veya sisteme angaje tarafı deşifre edilmediği sürece yapılan işlerin tamamı havanda su dövmekten başka bir anlam ifade etmeyecektir. Sözkonusu bu silik yapının rejimin bekası adına, burjuvanın ve Yahudi azınlığın ekmeğine nasıl yağ çaldıklarını 28 Şubat yapılanmasında ve anılan meşum tarihin askerî operasyonlarında yakından gördük.

Bu arada 28 Şubat’ın hemen akabinde başlayan Müslüman kıyımı ve sözde laik ve batıcı elitin adeta ‘zor zamanda konuşan’ isimlerin simgeleşen yüzü Salih Mirzabeyoğlu davasının akıbeti ise ilerleyen yıllarda herkesin malûmu. Büyük Doğu davasını yürüten isim olarak, -üstadın tarif ettiği emirsubaylığı anlamında- Salih Mirzabeyoğlu davasının ucube bir seyir aşamasından sonra, klasik hukuk ve guguk masalları arasında nasıl ‘tiyatro bitti!’ye terfi ettirildiğini anlamak için illâki BD-İBDA bağlısı olmak gerekmiyor.  Kapitalist anlayışın dünyayı mamur gösterdiği yalanına inanan bir kısım Müslümanların, Salih Mirzabeyoğlu davasında nasıl da dut yemiş bülbüle döndüklerini gördükten sonra dava erlerinin aslına ve kimyasına dair öngörülerimiz de değişmiş oldu. Amerika’nın özgürlüklerini öve öve bitiremeyenlerin bir kısım kavramlarımızı, görevlerimizi terk etmiş olmaları da yetmeyecektir onlara...

İslâm davasının kültür cephesini yeniden tahkim etmek üzere atılmış önemli bir adımSalih Mirzabeyoğlu, Akademya dergisi

Bu noktadan hareketle BD-İBDA şiarını İslâm ve kültür potasında eriten mevsimlik Akademya dergisi, ‘Metafizik Dünya Savaşı’nı mitolojinin ortaya koyduğu devlet politikaları hâlinde ele alan ve Müslüman düşüncesinin mitoloji içerisindeki yerini ve boyutlarını sergileyen bir dosya ile karşılıyor okurunu. “Çerçeve” hâlinde tesbit edilen ve geliştirilmesi muhtemel yeni yayın çizgisi ile Akademya’nın, mezkûr dosya ile, Batı ile İslâm dünyası arasındaki nihaî hesaplaşmanın “herkese görünür” yönlerinden ziyade, sözkonusu savaşın “herkese görünmez” yönlerini, bu bakımdan özellikle “metafizik” derinliğini ve genişliğini ele almaya çalışması önemli bir ayrıntı.

Bugün, Batı emperyalizminin halkı Müslüman olan ülkeler üzerindeki askerî, siyasî, iktisadî baskı ve işgal ile birlikte, kütür emperyalizminin dünyayı, dolayısıyla insanlığı bir sömürge sahasına çevirdiğini gördükten sonra boş oturmak çözüm getirmiyor ne yazık ki! Derginin satıh üstü çabası olarak görülecek önemli yazılara atılan imzaların dikkate değer düşünce eylemine dönük ‘mazlum’ çabasını görmek ‘beyaz haberlerin’ arifesini işaret ediyor olması bakımından önemli. Özellikle, Selim Gürselgil imzasını taşıyan İslam Birleşik Devletleri Anayasası Taslağı”, yeni anayasa hazırlıklarının konuşulduğu zamanlarda, tamamen Anadolu merkezli ve Anadolu’nun ‘ruh kökü’ne dayanan bir iddiayı ön plana taşıyor olması bakımından bir alternatif anayasa çalışması olarak değerlendirilmelidir.

‘Metafizik Dünya Savaşı’ başlıklı ve ‘Mitoloji’ dosyası içerisinde Hayreddin Soykan’ın ‘Mirzabeyoğlu’nun Verdiği Metafizik Dünya Savaşı’, bir başka dikkate değer çalışma olarak ön plana çıkıyor. Bu geniş çalışmada yazar, editörün ifadesiyle söylersek, “Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun bunca işkenceye niçin ve kimler tarafından maruz bırakıldığını ve Mirzabeyoğlu’nun ‘tek başına’ verdiği ancak çoğunun farketmediği ‘dünya savaşı’nın öne çıkan kimi yönlerini, çok çarpıcı malûmat ve değerlendirmeler paylaşarak gösteriyor.”

Yaz dönemi Akademya’sı, mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu başta olmak üzere, İslâm davasının kültür cephesini yeniden tahkim etmek üzere atılmış önemli bir adım olarak keşfedilmeyi bekliyor.

Arif Akçalı yazdı

YORUM EKLE
YORUMLAR
ahmet b.
ahmet b. - 11 yıl Önce

büyük doğu kumandanına özgürlük istiyorum. hırsız, sapık, terörist ne varsa hepsi affoldu, çıktı mirzabeyoğlu neden halen içerde? zoruma gidiyor. arif hocam eline sağlık, ellerinden öperim.

ali nacar
ali nacar - 11 yıl Önce

... ... YASİN. roger garaudy üstüne bastıra bastıra yazmıştı.slmlar arif akçalı