Mecelle kaidelerini ezberleyelim!

Yeri geldiği zaman mecelle'den hükümler ile konuşmamızı zenginleştirmek hem bize keyif, hem kelama bereket katar..

Mecelle kaidelerini ezberleyelim!

Tarih derslerinde ezberletilen onca bilgiye ek olarak bir de Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye’den bir takım maddeler yahut şöhret olmuş ilk yüz maddesinin ezberletilmesini öneriyorum. Medreselerde mantık derslerinde ezberletilen bu ilk yüz madde, okudukça insanı heyecanlandırıyor. 2005 yılında Hanifiyye Kitabevi’nde neşredilmiş hali ile Zübdetül Mecelle (Mecelle’nin Özü) isimli kitapta Mecelle’nin ilk yüz maddesinin Arapça aslını, Türkçe açıklamasını ve Türkçe şerhini bulabilirsiniz.

Mecellenin Özü1877’de yürürlüğe girmiş olup 1926’da yürürlükten kaldırılmış olan Ahmet Cevdet Paşa’nın öncülüğünde hazırlanan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye’nin aslı bildiğiniz gibi 1851 maddedir. Hukuk kanunlarını sıkılmadan ve hatta Osmanlı’ya dönmek isteyerek keyifle okuyacağımı hiç tahmin etmezdim. Mecelle’nin Özü kitabını elime alıp önce karıştırdım, Arapça asıllarını kendimce Türkçeye çevirmeye çabaladım. Bazı maddeleri okuyunca ne demek istediğini anlasam da, bazı maddelerde de şerhine bakma ihtiyacı hissettim.

Mecelle’nin Özü kitabında maddelerin şerhlerini yazarken yazar Mahmut Şevket Ustaosmanoğlu bir de örneklendirme yapmış. Her maddeye olmasa da daha iyi akılda kalsın diye bazı maddelerde somut örnekler verilince insan daha bir aşk ile okuyor.

Sanıyorum ki Mecelle’deki cevazlar; kişisel gelişimcilere, orada burada bizlere kadılık taslayanlara, özellikle de İslam Hukuku’nu merak edenlere iyi gelecektir.

Mecelle’den hükümler

Mecelle’den bazı maddelere bakacak olursak:

Mukatebe, muhataba gibidir. Mukatebe, yani karşılıklı yazışma (mektuplaşma) sözlü olarak konuşulmuş gibidir. İki kişinin bir anlaşmayı mektup üzerinden yapmış olması onun geçerliliğini kaldırmaz.

Mana-yı hakiki müteazzir olunca mecaza gidilir. Yani bir şeyin gerçek manasına bakılarak anlaşılamayacak meselelerde, mecaz anlama başvurulur.

İctihad ile ictihad nakzolunmaz. Yani var olan bir ictihadın geçerliliği yapılacak olan başka bir ictihad ile kaldırılmaz.

Mevrid-i nass’ta ictihada mesağ yoktur. Yani hakkında ayet, hadis olan bir meselede ictihada izin yoktur.

Ahmet Cevdet PaşaAçıklama gerek olmayan maddeler de var, kendiliğinden anlaşılan:

*Külfet nimete ve nimet külfete göredir.

*Ehven-i şerreyn ihtiyar olunur.

*Adet muhkemdir.

*Alması memnu olan şeyin vermesi dahi memnudur.

 

 Örf – Adet – Gelenek

Mecelle’de dikkatimi çeken bir diğer husus da örf ve adetlerin birer hukuk kuralı niteliğini taşıması oldu. “Adeten mumteni olan şey hakikaten mumteni gibidir” “Adet muhkemdir” “Adetin delaletiyle mana-i hakiki terk olunur” “Örfen maruf olan şey şart kılınmış gibidir” maddelerinden de anlaşılacağı üzere, halk arasında artık birer kural haline gelmiş örf/adet ve geleneklerin, kadılar için de birer hüküm verme kaynağı olduğuna delildir.

Mecelle hükümlerini günlük konuşma dilinde duymak insana daha da heyecan veriyor. Yeri geldiği zaman mecelle’den hükümler ile konuşmamızı zenginleştirmek hem bize keyif, hem kelama bereket katar diye düşünüyorum.

Kadim kıdemi üzere terk olunur

Son olarak da “Kadim kıdemi üzere terk olunur” maddesini ele alalım. Geleneklerimizde var olan meşru adetlerimiz aksine delil olmadıkça devam eder. Bu maddeye her çeşit örnek verebilmek mümkün. Dücane Cündioğlu üstadın “Kadim tekaddüm edendir, unutma” uyarısını da hatırlatmış olayım. Kadim olanın hüküm sürdüğü günlere duyduğumuz özlem ile kitapçınızdan Mecelle’nin Özü kitabını istemenizi tavsiye ediyorum.

 

Merve Büşra Bozcu Mecelle’den bildirdi  

YORUM EKLE
YORUMLAR
h.a
h.a - 13 yıl Önce

lisedeki bir derste mecelle hakkındaki sunumumu hatırladım birden. Mecelle hakkında okumalar yapmak Osmanlı'nın hukuk algısını anlamak ve günümüz hukuk anlayışıyla karşılaştırmak bağlamında önemli.