Meani İlmi, Kelamın Yerinde Kullanılması İle Alakalıdır

Fatma Serap Karamollaoğlu’nun “Kur’an Işığında Belâğat Dersleri” başlığı altında hazırlamış olduğu üç kitap, Kur’an ilimleri ve Arapça tahsil edenler için büyük bir ihtiyacı gideriyor. Bunlar Meâni İlmi, Beyan İlmi ve Bedii İlmi kitaplarıdır. Metin Uygun 'Meani İlmi' kitabı üzerine yazdı.

Meani İlmi, Kelamın Yerinde Kullanılması İle Alakalıdır

Fatma Serap KaramollaoğlununKur’an Işığında Belâğat Dersleribaşlığı altında hazırlamış olduğu üç kitap, Kur’an ilimleri ve Arapça tahsil edenler için büyük bir ihtiyacı gideriyor. Bunlar Meâni İlmi, Beyan İlmi ve Bedii İlmi kitaplarıdır. İşaret Yayınları tarafından ilk baskısı 2013 yılında ve ikinci baskısı 2017 yılında yapılan Kur’an Işığında Belâğat Dersleri Meâni İlmi isimli kitabında yazar, bu kitapların yazılış gayesini şu sözlerle açıklıyor: ‘Kur’an’ı anlamaya yönelik okuduğumuz derslerde duyulan ihtiyaca binâen, okurken ve öğretirken çektiğimiz sıkıntıları azaltmak gayesiyle hazırlandı. Kur’an’ı anlamak isteyenler için çok önemli, olmazsa olmaz olduğuna inandığımız bu dersleri anladığımız ve dilimiz döndüğü kadar anlatmaya, açıklamaya çalıştık.’ 

Arapçanın bir din dili olarak Allah tarafından seçilmiş olduğunu belirten Karamollaoğlu, Cenab-ı Allah’ın kullarına mesajını bu dille bildirdiğini, bu sebeple Arapçanın Müslümanlar için diğer dillerden çok farklı bir yere sahip olduğunu belirtir. Yazarın verdiği bilgiye göre Arapça; kelime yapısı ve türetimi, cümle kuruluşu ve diğer sayısız sanatlar bakımından çok zengindir. Az sözle çok mana ifade edebilme gücüne sahip ender lisanlardan biridir… Anlatılmak istenen, murad edilen mananın hiçbir yanlış anlamaya mahal vermeyecek şekilde açıkça anlaşılmasına imkân tanır.  

Belağat, sözün fasih olmak kaydıyla muktezay-ı hale uygun şekilde ifade edilmesidir 

Belağat’ın lügat manası, bir yere ulaşmak olarak tarif edilir kitapta. Arapların yolculukları esnasında istedikleri yere ulaştıkları vakit bu kelimeyi kullandıklarını belirten yazar, daha sonraları bu kelimenin soyut manalar için de kullanılmaya başlandığını, istediği bir şeye ulaşan kişinin de bu kelimeyi kullanır olduğunu ifade eder. Istılahta belâğat’ın birçok tarifinin bulunduğunu söyler ve bunlardan bazılarını şöyle açıklar: Belağat, bir düşünce ve duygunun yerinde ve zamanında, manası en anlaşılacak şekilde ve akıcı olarak ifade edilmesidir.’ Bir diğer tarif; ‘sözün fasih olmak kaydıyla muktezay-ı hale, yani mütekellimin ve muhatabın durumuna ve murad edilen manaya en uygun şekilde ifade edilmesidir.’ 

Meani ilminin belâğat’ın en önemli dallarından biri olduğunu belirten yazar, bu ilmin; kelamın yerinde kullanılması ve halin gereğine göre cümlede yapılacak değişiklerle alakalı olduğunu açıklar. Me’ani, manalar ilmidir, manalarla ilgilenir. Konusu, murad edilen manayı en münasip ve güzel bir şekilde ifade edebilmek üzere cümlenin şekillenmesidir. Bu konuda kelamın zirvesi Kur’an-ı Kerim’dir. Daha sonra da hadis-i şeriflerin geldiğini açıklayan yazar, hiçbir sözün onların seviyesine ulaşamayacağını belirtir. 

İsnad, ıstılahta cümle oluşturmak demektir

Kitabın ikinci bölümünde İsnad konusu işlenir. İsnadın tarifi, kısımları, bu konuya ait kavramlar ele alınır. Sened kelimesi, lugatta ‘dayanmak, yaslanmak’ manasına gelir. İsnad kelimesi bu fiilden türemiş olup ‘dayamak, yaslamak’ demektir. Istılah olarak, yüklemi özneye yaslamak, yani cümle oluşturmak demektir. Yazar bir diğer tarifi de; ‘Bir fiili, hal veya sıfatı bir şeye nisbet etmeye isnad denir’ şeklinde yapar. Cümlenin bir adının da isnad olduğunu belirtir. Cümlenin ana unsurlarından olan yükleme müsned, özneye müsnedin ileyhdendiğini açıklar. Cümlede bu ikisinin dışında bulunan unsurlara kayıt veya müteallikat dendiğini belirten Karamollaoğlu, isnadın haberî veya inşaî olduğunu belirtir ve bunları verdiği örneklerle anlatır. Mesela ‘Güneş doğmuştur’ cümlesinde güneş müsnedün ileyh, doğmuştur kelimesi müsneddir. Diğer bir örnek ‘Ali okudu’ cümlesidir. Burada okudu kelimesi müsned, Ali öznesi de müsnedün ileyhdir. Bu örnekler kitapta Arapçalarıyla beraber veriliyor, onu da belirtelim. Başka bir örnekte de, Ali okula, medreseye gitti cümlesinde, Ali müsnedün ileyh, gitti müsned, medreseye kelimesi de kayıttır. Bu örnek de kitapta Arapça olarak veriliyor.

Bundan sonra isnadın kısımları teferruatlı bir şekilde ele alınır. Haberî isnad ve inşaî isnad arasındaki farklar, haberî isnad ve kısımları, haberin kısımları, amaçları, aynı şekilde inşa ve inşa içinde yer alan konular ve kavramlar örneklerle anlatılır.

Meâni kitabı üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Belağata Giriş, İkinci bölüm İsnad ve Üçüncü bölüm Cümlenin, Cüzlerinin ve Cümlenin Halleridir. Ayrıntılı bir şekilde işlenen bu konuların ayetlerden faydalanılarak anlatılması da kitaba ayrı bir zenginlik ve değer katıyor.

Bu alanda büyük bir ihtiyacı gideren bu çalışmalar için Hocanın emeklerine sağlık diyoruz.  

Metin Uygun

YORUM EKLE