Masalların yaşadığımız coğrafyada karşılığı çok büyüktür. Masalların yerleşim alanı olarak çoğu kez karşımıza çıkan Anadolu, kadim bir geçmişin de ev sahipliğini yapmıştır. Aynı zamanda Doğu medeniyetinin de temelinde masallar önemli yer tutar.

Yakın zamana kadar bu topraklarda masallarla büyümeyen çocuklar neredeyse yok gibiydi. Masallarla büyüyen ve masal gibi hayatlar yaşayan çocuklar vardı. Geniş ailelerin başköşelerine kurulan dedeler ve neneler, masalların yaşayan en önemli anlatıcı ve kahramanları olmuştur. Sözlü edebiyatın bitmez tükenmez zenginliği olan masallar, çocukların hayal dünyalarının en önemli zenginliği olarak uzun kış gecelerinin sırdaşı olmayı başarmıştır.

Masalların yerini ne zaman ki teknolojinin ağır ve kuşatan havası almaya başladı, çocuklar masalların büyülü dünyası yerine sanal dünyanın çetrefilli sokaklarına girmeye başladılar. İçlerine kapanık, hayal dünyaları sisli bir nesil olarak masalsız ve rüyasız büyüyen çocuklarımız oldu.

“Masal Kuyusu”nun gizemli çağrısı

Eyyüp Akyüz, edebiyatın birçok alanında çalışmaları olan bir isim. Kendine has çalışmalarıyla adından söz ettiren, uzun soluklu söyleşilerle gündemin nabzını yoklayan, edebiyat dünyamızın hareketliliğine yaptığı çalışmalarla katkı sağlayan Akyüz, son olarak masallarla çocukların kalbini yokluyor. MGV Çocuk Yayınları'ndan çıkan “Masal Kuyusu”, Eyyüp Akyüz’ün on masalından oluşuyor. Klasik masal formatında, masal özellikleriyle donatılmış birbirinden gizemli on masal.

Bu çağda masalların dünyasından uzaklaşan çocukların kurduğu hayaller de yaşadıkları çağ gibi çokça metalik ve çokça sanal. Eyyüp Akyüz, masallarla bezeli bir anlatımı kuşanarak çocuklara Kaf Dağı’nın, sarayların, gizemli ormanların, bilgelerin dünyasının kapısını açıyor. Tekerlemelerle ve ibretlik anlatımlarla kaybettiğimiz değerlerimize vurgu yapıyor.

Geçmişle gelecek iç içe

Eyyüp Akyüz’ün masallarında geleneksel formatların yanında çağdaş yaklaşımlar ve imgeler de kullanılmakta. Akyüz, masallarında bir sentez yaparak çocukların ilgisini canlı tutmaya çalışıyor. Bir otobüs, kelebeklerin taşıdığı bir otobüs, Kaf Dağı’na doğru yola çıkıyor. Otobüs günümüzün bir taşıtı, Kaf Dağı masallar ülkesinin bir diyarı, kelebeklerin rehberliği hayal dünyamızın zenginliği. Bu kitaptaki masalların belki de en dikkat çeken yönlerinden biri bu iç içe geçmiş zamanları harmanlanması. Yazar, vermek istediği mesajı böylelikle çocukların ilgisini canlı tutarak veriyor.

İyi ki masallar var. İyi ki böyle güzel çalışmalarla çocuklar kitaba çağrılıyor. Birlik olmayı (Değer Kaybı), mala mülke tamah etmemeyi (Kaf Dağı’na Yolculuk), bilgeliğin değerini (Hangisi Daha Bilge) masallardan öğrenecekler. Hayal dünyaları zenginleşecek (Dünyanın En Güzel Ülkesi) ve kendilerini kitapların dünyasında huzurlu hissedecekler.

Eyyüp Akyüz çocuklara masallar diyarından seslenerek hikmetli dersler vermek istemiş. Bunu da masalların uçsuz bucaksız ikliminde çocuk diliyle sağlamış. Kuşatan, heyecan yüklü masallarla devlerin, cinlerin, perilerin arasından yapmış. Çocuklara da düşen, gökten düşecek üç elmanın en irisini kapıp iyi bir okuyucu olarak bu masalların dünyasına girmek.

Mustafa Uçurum yazdı