Nizar Kabbani’nin (1923-1998) yazı hayatı iki döneme ayrılır. Genellikle aşk şiirleri yazdığı diplomat olduğu zamanlar ilk dönemi oluşturur; 60’lı yılların sonrasındaysa siyasi şiirlere yönelmiştir. İkinci dönemindeki şiirleri işgal altındaki Cezayir ve Filistin üzerine yoğunlaşıyor. Kabbani her zaman kendi özgün dilini daha da ileriye götürmeye çabalamış, çoğu yazar ve şairin söylemeye cesaret edemediği, aydınların birçok zulme sesini çıkaramadığı zamanlarda tek başına ve cesurca sözünü söylemiş, gözlerin üzerine çevrilmesine sebep olmuştur. Şiirini ağır dilden arındırıp gündelik hayatın bir vazgeçilmezi yapmış ve onu günlük bir elbiseye büründürmüştür, bir milletin giysisine.
Gazaba Uğramış Şiirler, nihayet!
Nizar Kabbani’nin baskısı yıllar önce tükenen “İşgal Altında” ve “Gazaba Uğramış Şiirler” kitaplarını tek bir kitap altında topladı İz Yayıncılık. Mazlumun sesi olmuş, zalim diktatörlere karşı hep dizelerle sesini yükseltmiş, ezilmiş halkaların sesini dünyaya duyurmayı kendisine şiar edinmiş olan Nizar Kabbani Arap şiirinin en önemli temsilcilerinden biri konumunda.
İki iyi tercüman bir arada!
Nizar Kabbani’nin “İşgal Altında” kitabını Turan Koç ve İbrahim Demirci 1996’da, “Gazaba Uğramış Şiirler”ini ise 1997 senesinde İbrahim Demirci edebiyatımıza kazandırmıştı. Baskıları tükenmiş bu iki kitabı İz Yayıncılık “Gazaba Uğramış Şiirler ve Diğerleri” adı altında kitaplaştırdı. Kitapta sadece bu iki kitaba ilave olarak, İbrahim Demirci’nin çevirdiği birkaç şiir daha eklendi.
O hüzün ağaçlarını ne yapacağız?
Şiirlerindeki flaş imgeleri, zalime karşı başkaldırıyı, kapitalizmin ve batının ezdiği mazlum halkların sesi olduğunu, asimile edilmeye çalışan Arap toplumlarının isyanının haykırışlarını denemelerinde de gösteren Kabbani’nin kitapta “Siyasal Şiir ve Ben”, “Şair ve Boğa” ve “Bir Arap ‘Noel Baba’ Aranıyor” isimli üç tane denemesine yer verilmiş. Nizar Kabbani herkesin yılbaşında süslediği mutluluk ağaçlarını göz önüne seriyor ve bir kenara itilen Filistin’in haricine doğru haykırarak bize şu soruyu soruyor: “İçimizde ki kimsenin görmediği o hüzün ağaçlarını ne yapacağız?” “Gazaba Uğramış Şiirler ve Diğerleri”nin yeniden yayımlanması bu soruya bir cevap da teşkil ediyor.
Abdurrahman Oğuz kitabın hasını anlattı
DEĞERLİ BİR ÇALIŞMA