İslami ilimler ve siyaset ilişkisine dair yeni kitaplar

Siyasetin toplumun bütün katmanlarına nüfuz ederek her şeyi etkilediği ve kırıp döktüğü şu günlerde İslam siyaset düşüncesinin ana kaynaklarını gösteren ilahiyat çalışmalarını Taha Ceylan derledi.

İslami ilimler ve siyaset ilişkisine dair yeni kitaplar

Siyasetin toplumun bütün katmanlarına nüfuz ederek her şeyi etkilediği ve kırıp döktüğü şu günlerde müslüman bir ferdin konumu ne olmalıdır? Müslümanca bir siyaset günümüz koşullarında ne derece yerine getirilebilir? Hangi ilkeler bizim için yol göstericidir? Siyaset hangi amaçla yapılır? Amacın meşruiyeti araçları da meşru kılar mı?

Bu ve benzeri bir çok soru sanki siyasetin sıcak gündemi içerisinde buharlaşıyor. Herkes oy vereceği siyasi partinin diğerlerinden daha üstün olduğuna dair kendisini ikna etmekle meşgul. Biz de şu hararetli günlerde İslam siyaset düşüncesinin ana kaynaklarını gösteren ilahiyat çalışmalarını bir nebze de olsun derlemek istedik.

Siyaset ve Fıkıh

1. Ahmet Yaman, Siyaset ve Fıkıh, İstanbul: İz Yayıncılık, 2015.

Fıkıh yahut günümüzdeki yaygın kullanımıyla İslam hukuk ilminin mimarları olan fukahanın siyasetle ilgili yaklaşımları nasıldır? İslam hukukunun tarih boyunca insan, toplum ve devletle ilgili karar ve uygulamaları nasıl gerçekleşmiştir? Fasık yöneticiler için verilen hükümler nelerdir? “Ey îman edenler, Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiblerine de itaat edin.” (Nisa 59) ayetinde zikredilen ulü’l-emr kimlerdir ve özellikleri nelerdir? İslam kamu hukukunun yeterince gelişip gelişmediğine dair sorulan soruların cevaplarını bulabileceğiniz bir kitap okumak istiyorsanız Ahmet Yaman’ın Siyaset ve Fıkıh adlı bu çalışması tavsiyeye şayan.

Siyaset ve Tasavvuf

2. Özkan Öztürk, Siyaset ve Tasavvuf, İstanbul: Dergah Yayınları, 2015.

Fıkhın mesele odaklı genel tavrı siyaset için de bir takım umumi ilkeler çizmiştir ancak mutasavvıflar siyasetin ilkelerini ilahi isimlerle ve onların fiilleriyle izah etmeyi tercih etmişlerdir. Osmanlı öncesi sufi siyaset geleneğinin temel kaynakları nelerdir? Sufi siyasetin konusu ve ilm-i ilahi ile siyaset arasındaki ilişki nasıldır? Osmanlı siyaset düşüncesinin temelinin vahdet-i vücûd düşüncesi üzerinden kurgulandığı iddiasını müdellel bir hâlde sunan bu çalışmada Öztürk, İsmail Hakkı Bursevi’nin siyaset hakkındaki fikirlerini önümüze seriyor. Siyasetin tasavvufî yorumunu merak edenler için bu kitap adeta bir başucu eseri. Siyaset, imamet, hilâfet, saltanat, mülk, vezir, kadı, adalet, salah ve fesad gibi kavramların tasavvuf ilmindeki anlam dünyasının siyasi yorumlarını merak edenler için okunası bir kitap.

Siyaset ve Tefsir

3. Nihat Uzun, Hicri II. asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, İstanbul: Pınar Yayınları, 2011.

Kur’an-ı Kerîm’in tefsirinde toplumun değişen yapısı ve insanların siyasi ihtilafları da etkili olmuştur. Hicri II. asırda insanlar siyasî ve mezhebî görüşlerini desteklemek için Kur’an’a müracaat etmişlerdir. Bu tür bir yönelim bir çok itikadî ve siyasî mezhebi ortaya çıkarmıştır. Uzun, kitabında siyaset, tefsir, siyaset ve bilim ilişkisi, siyaset ve tefsir ilişkisinin arkaplanı ortaya koymuştur. Hicri ilk asırlarda ortaya çıkan Haricilik, Şia, Mutezile ve Mürcie’nin temel siyasi fikirleri nelerden ibaretti. Bu mezheplere mensup müfessirlerin siyasi iradeyle olan ilişkileri nasıldı? Ehl-i sünnetin Kur’an’daki mülk, ulü’l-emr, şûra, hüküm gibi siyasi kavramlarla ilgili yorumlarını da ihtiva eden bu eserde siyaset ve tefsir ilişkisinin detaylarını merak edenler için tavsiye edilebilecek bir kitap.

Siyaset ve Hadis

4. Abdullah Taha İmamoğlu, Hadis ve Siyaset, İstanbul: Beka Yayınları, 2015.

Kitapta hadis kaynaklarındaki yönetim ve yöneticilere dair hadislerin kavramsal çerçevesi çiziliyor. Günümüzde gerek siyasetin gerekse idari kadroların yürütücüleri için kullanılan yönetici kelimesinin hadis eserlerinde imâre kavramıyla karşılandığını ifade eden yazar, hadislerde yöneticiler için kullanılan emîr, halife, imâm, arîf, vâlî, hâkim, kadı, sultan, melik ve vezîr gibi kavramların hadislerde nasıl kullanıldığını kısaca izah ediyor. Hadis edebiyatında imâre muhtevalı bölümler tespit edilerek bu hadislerin muhtevasının özetlendiği çalışmada altı sahih hadis kitabı olarak bilinen kütüb-i sittenin içerisinde yalnızca niçin Müslim’in es-Sahîh’inde imâre bölümünün bulunduğu diğer hadis eserleriyle karşılaştırılarak ortaya konuluyor. Ayrıca hicretten sonraki ilk yüzyılda siyasi olaylarla hadislerin irtibatı Muaviye’nin halifeliği, Rasulullah’tan sonra gelecek on iki halifenin kimliği ve kıyamete kadar Hak dinin mensuplarının hangi topluluk olduğuna dair nakledilen rivayetler üzerinden inceleniyor.

Siyaset ve Kelam

Siyaset ve kelam ilişkisine dair bir kitap henüz neşredilmiş değil. Ancak YÖK’ün tez veri tabanından arandığında Muhammed Mücahid Dündar’ın Marmara Üniversitesi’nde hazırladığı “Teşekkül Dönemi Kelâm Problemlerine Devrin Siyâsî-Sosyal Hâdiselerinin Etkileri (İman-Amel İlişkisi Bağlamında)” başlıklı bir doktora tezinin 2013 yılında yazıldığını görüyoruz. Bu çalışmada ilk itikâdî farklılıkların siyâsî-sosyal olayların seyri içindeki teşekkül ve etkileşimi tarih, edebiyat, mezhepler tarihi ve Kelâm kaynaklarından yararlanarak tespit ediliyor. Şîa’nın oluşum süreci ve siyasi boyutu, ehl-i sünnetin ilk dönemdeki siyâsî nüvesi olarak kabul edilebilecek Osmânî düşüncenin tarih içerisindeki seyri, Hâricîlere nispet edilen tekfir düşüncesi, Hâricîliğe tepki olarak gelişen Mürciîlik’in siyasi tavrının ortaya konulduğu özetten ulaşabildiğimiz sonuçlar. Tezi indirmeye muvaffak olamıyoruz çünkü yazar tarafından 2016 yılına kadar kısıtlanmış. Bu durum bizde kitabın yakın zamanda yayımlanacağı intibaını uyandırıyor ki inşallah diyoruz.

Herkesin yüzde oranlarına kilitlendiği bu seçim arifesinde şehirlerin de kendi ruhunu seçimlere yansıtacağını düşünerek, Özkan Öztürk’ün kitabından yaptığımız alıntıyla hayırlar feth ola şerler def’ola diyerek niyaz ediyoruz.

Osmanlı Şehirleri ve İlahi İsimlerin Tezahürü

Mekke, Medine, Kudüs

Bursevi’ye göre Mekke mekansal tecelli bakımından sultan konumundadır ve el-Evvel isminin mazharıdır. Hz. Peygamber (sav) nübüvvet zincirinin son halkası olduğu için Medine el-Ahir isminin mazharıdır. Harem-i Süleymani olan Mescid-i Aksa el-Kuddüs isminin mazharıdır.

Konya, Bursa, İstanbul, Edirne

Mukaddes beldelerden sonra gelen Konya, Anadolu’da fazileti en çok olan şehirlerden birisi olduğu için el-Kadir isminin mazharıdır. Osmanlı padişahlarının ataları Osman Gazi ve evladı Bursa’yı iskan ettiğinden Malikü’l-mülk isminin mazharıdır. İstanbul’dan önce payitaht olan Edirne hudut şehri olduğundan el-Hafîz isminin mazharıdır. Şehirlerin sultanı olan İstanbul ise saltanat merkezi olduğu için el-Câmi isminin mazharıdır.

Taha Ceylan derledi

YORUM EKLE