“Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri” adlı eser, Amerikalı yazar ve Hay House Yayınevi’nin kurucusu Louise L. Hay tarafından kaleme alınmıştır. “Hayatına Şifa Ver” kitabıyla tanınan yazar, çocukluğunda yaşadığı ağır deneyimler sonucunda hastalıkların zihinsel nedenleri konularına ilgi duymaya başlamış ve öğrendiği yöntemleri insanlara da öğretmiştir. Louise L. Hay, 1980’li yıllardan itibaren kişisel gelişim alanında yazdığı kitaplarla bir milyondan fazla satış rakamına ulaşmıştır. Yazarın kendi hayatını anlatan bir filmi de bulunmaktadır. Yazar, 30 Ağustos 2017 yılında Kaliforniya’da yaşama veda etmiştir.
Louise L. Hay, birçok insan için rehber niteliğinde olan bu kitapta; baş ağrıları, mide problemleri, şeker hastalığı gibi birçok hastalığın olası zihinsel nedenleri ve bu düşünce tarzından kurtaracak iyileştirici düşünce kalıplarına dair yaptığı çalışmalarına ve deneyimlerine yer vermiştir.
Başlarken
Bu kitabı yazmaya başladığımda böyle bir etki yaratacağını tahmin etmiyordum. “Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri” hem birçok kişi için vazgeçilmez bir kitap oldu hem de bana bir sürü dost kazandırdı. Dünyanın neresine gidersem gideyim bana bu kitabın okumaktan veya taşınmaktan yıpranmış kopyalarını gösteren insanlarla karşılaştım. Şunu söylemekte fayda görüyorum ki bir kitap kimseyi iyileştiremez. Sadece içinizde yatan iyileşme isteğinize katkıda bulunabilir. Sağlıklı olabilmek için bedeni, zihni ve ruhu dengelemek gerekmektedir. Sadece bedenimize iyi bakmak yetmez, olumlu bir zihinsel tutuma ve güçlü bir ruhsal bağlantıya da ihtiyacımız vardır. Ancak bu üç şey dengelendiğinde yaşamaktan haz duyabiliriz. Biz içimizdeki iyileşme sürecine destek vermezsek bunu bizim yerimize hiçbir ilaç, hiçbir doktor sağlayamaz. Bugüne dek geçirdiğiniz hastalıkların bir listesini çıkarıp bunların zihinsel bağlantılarını irdelerseniz kendiniz hakkında birçok şey öğreneceksiniz. Kendinize birkaç telkin cümlesi seçip onları bir ay boyunca tekrarlayın ve bu sürede eski düşünce kalıplarınızdan kurtulmaya çalışın.
Şimdi size bir hastalığı sadece zihinsel nedenleriyle açıklamak istiyorum. Ben, beş yaşında tecavüze uğramış ve tüm çocukluğu boyunca hırpalanmış biriyim. Bundan birkaç yıl önce de dölyolu kanseri olduğumu öğrendim. Aslında çocukluğumda yaşadıklarıma bakılınca bu durum hiç de şaşırtıcı bir şey değildi. Bu durumu bir fırsat olarak değerlendirdim. Yıllardır insanlara şifacılık konusunda anlattıklarımı kendi üzerimde uygulayarak kanıtlayabilecektim. Tabii ilk başta aklıma gelen şey bu olmadı. Kanser olduğumu duyar duymaz çok büyük bir paniğe kapılmıştım ama yine de o anda bile zihinsel şifanın işe yarayacağını biliyor ve inanıyordum. Kansere, insanı yiyip bitiren öfke ve üzüntünün neden olduğunu biliyordum. Kanserden kurtulmak için sadece ameliyat olabilirdim ama onu yaratan zihinsel kalıbı değiştirmezsem, doktorlar beni yok edene dek kesip biçeceklerdi. Eğer ameliyat olursam ve kansere neden olan zihinsel kalıplarımı değiştirirsem, bir daha operasyon geçirmeme gerek kalmayacaktı.
Bir hastalığın tekrardan nüksetmesinin nedeni doktor değil, hastanın zihinsel olarak iyileşme sürecine destek olmamasıdır. Böylece, bana biraz zaman vermesi için doktorumla pazarlık yaptım ve doktor bu ertelememin hayatımı tehlikeye soktuğunu da belirterek bana üç ay verdi. Hiç vakit kaybetmeden öğretmenimle birlikte çalışmalara başladık ve bu çalışmalar, içimde bir yerlerde öfke barındırdığımı ortaya çıkardı. Çoğu zaman kendi düşünce kalıplarımıza kör oluruz, onları göremeyiz. Benim de içimdeki öfkeyi fark edip bağışlama çalışmaları yapmam gerekiyordu. Bunun dışında iyi bir beslenme uzmanına başvurup bedenimi de zehirlerden arındırdım. Böyle geçen altı ayın sonunda, çoktan bildiğim şeyi doktorlara da onaylattım ve yapılan testler, incelemeler sonucunda hiçbir kanser belirtisi taşımadığım ortaya çıktı. Şimdi, bir hasta bana geldiğinde durumu ne olursa olsun “Bırakma ve bağışlama” konusunda zihinsel bir çalışmaya hazır olduğu sürece, sahip olduğu hastalık her neyse ondan kurtulabileceğini ve her anlamda iyileşebileceğini biliyorum. “Çaresiz” sözcüğü, çoğu insan için ürkütücüdür fakat bu sözcük aslında hastalığın dış yöntemlerle değil iç yöntemlerle tedavi edilebileceği anlamına gelir. Hastalık geldiği yere yani hiçliğe gidecektir.
Şimdi, Burada
Ne kadar karamsar olduğumuzun, bir hastalığa sahip olmamızın ya da kendimizden nefret ediyor olmamızın önemi olmaksızın gücümüz; şimdi, burada ve zihnimizdedir. Bugüne kadar kullandığımız sözcükler, düşünceler, hayatımızı ve deneyimlerimizi meydana getirir ve bizim bunları; şimdi, burada bırakmamız gerekmektedir. Bugün düşünmeyi ve söylemeyi seçtiğimiz şey, yarınımızı yaratacaktır. Gücümüz daima yaşanan andadır ve değişikliklerin başlayacağı tek zaman şimdidir, yarın değil. Küçük bir adım bile bir fark yaratacak güçtedir. Küçücük bir bebekken saf ve neşeliydiniz, kendinizi önemli hissediyordunuz. İstediğiniz şeyi ifade etmekten, istemekten çekinmiyordunuz. Kendinizi tamamen, dışkınız da dâhil olmak üzere her şeyinizle seviyordunuz. Kusursuz olduğunuzu düşünüyordunuz ve aslına bakarsanız varlığınızın gerçeği de buydu! Bunlar dışındaki öğrenilen her şey sonradan öğrenilmiştir.
Kendi fikirlerimiz olduğunu düşündüğümüz şeyler çoğu zaman bir başkasının fikridir. İnandığımız diğer şeylere de uyan bu fikri kabullenip kendi inanç sistemimize katmışızdır. Eğer çocukken bize dünyanın tehlikeli olduğu söylenirse biz de bunu doğru kabul ederiz ve öyle yaşamaya başlarız. Öte yandan eğer bize dünyanın keyifli bir yer olduğu öğretilirse o zaman da ona inanır ve öyle yaşarız. Sahip olduğumuz inançlarımızı sorgulamaya pek açık değilizdir. Neden falanca bir şeyi öğrenmenin zor olduğuna inanıyorum? Bu gerçekten doğru mu yoksa sadece benim inancım mı? Eğer bir inançsa bu nereden kaynaklanıyor, geçmişimle bir bağlantısı var mı? Şimdi bir an için durun ve şu anda kafanızdan neler geçtiğine odaklanın. Ne düşünüyorsunuz? Düşünceler deneyimleri etkiliyorsa şu anda kafanızdan geçen düşünceleri değiştirmek ister miydiniz? Eğer bir endişe, nefret, kırgınlık, intikam düşüncesi içerisindeyseniz bu düşüncenin size nasıl geri döneceğini sanıyorsunuz?
Mutlu ve sağlıklı bir hayat istiyorsak öyle düşünmeliyiz çünkü zihinsel ya da sözlü olarak yaydığımız her şey bize geri dönecektir. Kendinizi konuşurken dinleyin sık söylediğinizi fark ettiğiniz şeyleri bir yere yazın. İşte bu sizin düşünce kalıbınız! Bir hafta kadar bunu yapın ve listenizi gözden geçirin. Sözleriniz ve deneyimleriniz arasındaki bağlantıya bakın. Düşünce kalıplarınızı değiştirmeye başlayın ki hayatınız değişsin çünkü hayatınızı kontrol etmenin tek yolu, düşüncelerinizi ve sözlerinizi kontrol etmektir.
Düşünce Kalıpları ve Deneyimler
Hayatımızdaki olumlu ve olumsuz şeyler, düşünce kalıplarımızın şekillendirdiği deneyimlerimizin sonuçlarıdır. Herkes pozitif ve negatif düşünce kalıplarına sahiptir. Eğer negatif olanlar daha baskın ve güçlüyse bizi ödüllendirmeyen deneyimler çoğalır. Düşünce kalıplarımız devamlılık gösterdiği sürece bu yöndeki deneyimlerimiz artar. Deneyimlerimizi iyiye doğru dönüştürmeye düşünme kalıplarımızı değiştirerek başlamalıyız. “Metafizik nedenler” kavramını ilk keşfettiğimde büyük bir heyecan duymuştum çünkü bu kavram, sözcüklerdeki ve düşüncelerdeki gücü betimliyor. Bu farkındalık, düşünce kalıpları ve deneyimler arasındaki bağlantıyı anlamamı sağladı ve hastalıklarımı hiç farkında olmadan nasıl yarattığımı fark ettim. Artık hayatımdaki ve bedenimdeki sıkıntılar için başkalarını suçlamayıp tüm sorumluluğu üstlenecek güçteyim. Kendimi kınamadan, suçluluk duymadan sıkıntılara yol açan düşünce kalıplarından nasıl kurtulabileceğimi biliyorum. Örneğin, eskiden boynum sık sık tutulurdu. Sonra, boynun meselelere esnek bir biçimde yaklaşmakla ilgili olduğunu fark ettim. İnatçı, düşüncelerimi değiştirmekten korkan bir insandım. Daha esnek düşünmeye başladıkça ve olaylara sevecen bir anlayışla yaklaştıkça boyun tutulmalarım geçti. Şimdi, eğer boynum biraz tutulsa hemen nerede katı bir tavır takındığımı düşünmeye başlarım.
Eski Kalıplar
Rahatsız olduğumuz bir durumu kalıcı bir şekilde ortadan kaldırabilmenin ilk yolu, onu yaratan zihinsel nedeni çözüp halletmektir ama çoğunlukla nedenini bulamadığımız için nereden başlayacağımızı da bilemeyiz. Eğer siz de bu durumdan mustaripseniz, bu kitap hem nedenleri bulmanız hem de zihinsel ve bedensel sağlığı yaratacak yeni düşünce kalıplarını oluşturmanız için oldukça faydalı bir rehber olabilir. Şunu öğrendim ki: Hayatımızdaki her rahatsızlığın ortaya çıkış nedeni bir ihtiyaç! Böyle olmasaydı o rahatsızlığı hiç yaşamazdık. Belirtiler sadece dışsaldır, asıl mesele zihinsel nedenlerdir. Bu yüzden önce içimize yönelmeliyiz. İrade ve disiplinin işe yaramamasının nedeni, onların sadece dışsal sorunlarla savaşmasıdır. Bu zararlı bir otun yapraklarını budamaya benzer fakat bizim asıl ihtiyacımız olan şey onu kökten koparıp atmaktır.
Bu yüzden, Yeni Düşünce Modeli onaylamalarına başlamadan önce, probleminiz her neyse ona duyulan ihtiyaçtan kurtulmaya istekli olmaya odaklanın. İhtiyaç kalkarsa dışsal sonuç da yok olmak zorunda kalacaktır. Bedende en çok rahatsızlık oluşturan düşünce kalıpları: Eleştirme, kızgınlık, üzüntü, suçluluktur. Örneğin, eleştirme eğer kişide alışkanlık hâline gelmişse artrit yani eklem iltihabı gibi hastalıklara yol açabilir. Kızgınlık, bedende iltihaplanmaya dönüşebilir. Uzun süren bir üzüntü insanı içten içe yok eder, zehirler ve en sonunda kansere yol açabilir. Suçluluk duygusu, acıya yol açar. Sağlıklıyken bu negatif kalıplarla savaşmak, panik hâlindeyken savaşmaktan çok daha kolaydır. Bunu izleyen sayfalarda sunduğum zihinsel nedenler listesi, yıllardır yapılan çalışmaların, araştırmaların ve birçok seminerin sonuçlarından derlenmiştir. Bu liste, rahatsızlıklarınızın arkasındaki zihinsel kalıpları öğrenebilmek için başvurabileceğiniz bir rehber görevi görecektir.
Bedensel bir rahatsızlığa sahipseniz bu kitabın en iyi kullanım şekli şudur;
1. İlk olarak zihinsel nedenleri ortaya çıkarın. Bu nedeni değerlendirin: “Bu rahatsızlığa hangi düşünce kalıplarım, tutumlarım neden olmuş olabilir?” diye kendi kendinize sorun.
2. Yüksek sesle: “Bu rahatsızlığa neden olan düşünce kalıbını tüm benliğimden çıkarıp atmaya hazırım!” diye tekrarlayın.
3. Yeni ve şifalı düşünce modelinizi bulun ve bunu birkaç kez yüksek sesle tekrarlayın.
4. Artık iyileşmeye başladığınıza inanın ve bunu güvenle kabul edin.
