Güvercin Gerdanlığı'nı ne sevdik!

İbn Hazm denildiğinde akla Güvercin Gerdanlığı gelir. İbn Hazm'ın bu eseri sevgi ve aşka dair bir klasiktir. Kitabın orijinal adı Tavku'l-Hamâme

Güvercin Gerdanlığı'nı ne sevdik!

İslâm dünyasının fikir ve ilim alanında yetiştirdiği önemli alimlerden biri İbn Hazm. Hakkında Doğu'da ve Batı'da birçok ilmî araştırma ve tez çalışması yapılmış, birçok eser ve maka­le kaleme alınmış. Bunlar arasında Muhammed Ebu Zehra'nın kaleme aldığı İbn Hazm biyografisinin müstesna bir yeri vardır.

 

1954 yılında yayımlanan bu kitabın sunuşunda Ebû Zehra şöyle der: “Biz, İbn Hazm'ı yazarken, İslâm fakihiyle doğudan batıya beraber git­tik. Bu, bereketli Endülüs diyarını, kaybolan bu dilber sevgiliyi bir hatır­layış ve anıştır. Yüce Mevlâ'dan dileğimiz ve niyazımız o dur ki, bu büyük fakihi, bu ün­lü hadis âlimini, geniş görüşlü, derin düşünceli, ileri görüşlü bilgini türlü yönleriyle tanıtmakta bizi başarılı kılsın. Anlatmaya çalıştığımız kişi, ay­nı zamanda bir şair olup, nazım ve nesir edebî yazılarıyla kalbleri coştur­makta, gönülleri okşamakta, kulakları ve ruhları doyurmaktadır. Allah'ın lütfü ve tevfiki olmazsa, hakikata ulaşamayız, doğru düşünceyi bulamayız. Gerçekten doğru yola hidâyet buyuran O' dur.”Ebû Zehra'nın da belirttiği gibi o aynı zamanda seçkin bir edebiyat adamıdır İbn Hazm. Çağındaki ve ülkesinde­ki yazarlardan aşağıda değildir bu konuda.

 

İbn Hazm'ın İki Di­li

 

İbn Hazm eserlerinde ilmî ve edebî iki ayrı üslup kullanmıştır. İlmî üs­lubu son derece sade ve açıktır. Dile ve konuya hâkimiyeti sayesinde anlatımı ol­dukça güç olan fıkıh, felsefe ve kelâm meselelerini bile büyük bir ustalıkla anlatır. Özellikle fi­kir ayrılıklarına konu olan meselelerde ve cedel mevzularında keskin, sert. ağır ve kışkırtıcı bir üslûp hâkimdir. Bu yüzden, "Haccâc'ın kılıcından ve İbn Hazm'ın di­linden Allah'a sığınılır" sözü âlimler ara­sında yaygınlık kazanmıştır

İbn Hazm'ın farklı alanlardaki eserler yazması, birbirine zıt gibi görünen alanlarda yazması hakkında Muhammed Ebû Zehra şunları söyler:

 

1. Aşk ve aşıklar, yâr ve dostlar hakkında, sevginin tadını tatmış, aşkın gönüllerde uyandırdığı duyguları bilen bir kimse gibi yazmasıdır.

 

2. Fıkıh, hadis ve kelâm ilimlerine dair vukufla eserler yazıp muhalif­leriyle yaptığı tartışmalarda onları susturucu delilleriyle hardal tanesi gi­bi ezip darmadağın etmesidir. Birincide, atıfet dolu bir kalb var, ikincisinde ise sert bir dil bulursun. Onun için İbn Kayyım onu bize şöyle vasıflandı­rır: "Aşka dair sözleri su şırıltısı gibi tatlı akar, ikincisinde ise kelimeler serttir, katıdır, silah şakırtısını andırır."

 

Otobiyografik Yönlü Kitap: Güvercin Gerdanlığı

 

İbn Hazm denildiğinde çoğu kimsenin aklına Güvercin Gerdanlığı gelir. İbn Hazm'ın bu eseri sevgi ve aşka dair olmakla birlikte otobi­yografik nitelik de taşır. Eserin orijinal adı Tavku'l-Hamâme'dir. Güvercin Gerdanlığı anlamına gelen eser Rusça, Almanca, İngilizce ve Türkçe'ye başta olmak üzere değişik dillere çevrilmiştir. Eserde platonik aşk ve aşkın safhalarını psikolojik tahlillerle anlatan İbn Hazm, kendi hayatını ve muasırlarının hayat hikâyelerini yer yer şiirlerle izah etmektedir. İbn Hazm bu eseriyle Arap edebiyatında romantizmin öncülüğünü de yapmıştır. Güvercin Gerdanlığı'nda tamamı 789 beyti bulan muhtelif büyüklükte parça­larla seksen altı beyitlik uzun bir kaside yer alır. Sekiz yerde geçen yirmi yedi be­yitlik bir parça ona ait değildir. İbn Hazm bu şiirlerde mahremiyet sınırları içinde kadın güzelliğini betimlemiş, gazele din, ahlâkîlik ve iffet boyutları getirmiş, platonik aşk ile ahlâkın ilgisini inceleyerek derin felsefî ve psikolojik tahlillere girişmiştir.

 

Şiirin Kardeşi Düzyazı

İbn Hazm, bu şiirleri ve Güvercin Gerdanlığı ile sa­dece Endülüs İslâm toplumunda değil belki de bütün Avrupa'da platonik aşkın ve romantizmin öncüsü olmuştur. Eserin benzerlerinden farklı bir yanı da içerdiği şiir ve düzyazıların hemen hepsinin yazarın kendine ait olmasıdır. Eserdeki düzyazı bölümleri şiirlerinden daha şiirsel ve düzyazının ince sesini ortaya koyan öz­gün bir anlatıma sahiptir.

 

Muhammed Ebû Zehra'nın bu eser için söyledikleri oldukça önemlidir: “Ora­da bu fıkıh adamının, âşık bir gönlün ince duygularını, gençlik arzularının heveslerini nasıl dile getirdiğini görürsün. Bunlar zan ve hayale dayanan şeyler değil, görgü ve tecrübe mahsulüdür. Bunları kitaplardan toplayıp al­madı. Bunları bilgi ve duyguya dayanarak yazdı. Olayların içinden derle­di ve bunu kolayca yaptı. Çünkü o, gençliğinde nimet ve refah içinde yüzen bir ailede yaşadı. Evlerinin içinde, salonlarında cariyeler, güzel hizmetçi­ler dolaşırdı. O, başkalarının ne yaptıklarını gördü, kendi gözlemlerini ka­tarak bunları, bahçeler içinde yeşillikler arasında akan ırmaklar gibi, tat­lı ifadelerle anlattı.”

 

Monna Rosa ve Ömer Nasuhi Bilmen'in roman denemesi!

Kültürel tarihimizde buna benzer kitapları hatırlamadığımızdan olsa gerek Ömer Nasuhi Bilmen'in de bu konulara değinen küçük bir roman denemesi yazmış olmasını yadırgıyoruz. Hatta Mona Roza'yı da hatırlayabiliriz burada. Gençlik yıllarında yazılmış olmaları nedeniyle akraba eserler olarak görebiliriz Mona Roza ile Güvercin Gerdanlığı'nı. İbn Hazm Güvercin Gerdanlığı kitabında gençlik hayatını tescil etmiştir. Bunlar onun 20- 35 yaş arasındaki notlarıdır. On­dan sonra gençlik örtüsünden sıyrılıp olgun hayata girmiş,aynı zamanda sa­kin hayattan da ayrılarak acılarla dolu, şiddetli bir hayatla karşılaşmıştır. Benzer tespitleri Mona Roza ve Sezai Karakoç için de yapabiliriz kuşkusuz. İkisi arasında varlık yokluk bakımından farklılıkları da ihmal etmemeliyiz tabii.

 

Ahmet Yasin Sezer yazdı

İbn Hazm Güvercin Gerdanlığı.

YORUM EKLE