Geleceğe mektup var

Mecaz Çocuk’tan çıkan Geleceğe Mektup serisinde; farklı yazarlar anlam arayışlarıyla hepimize yol gösteren önemli şahsiyetleri çocuğa uygun biçimde anlatmaya çalıştı. Serideki ilk iki kitap; "Medine’nin Gülü Ayşe Hümeyra Ökten" ile "Çiçek Açan Mevsim Ayşe Şasa" okurun beğenisine sunuldu. Zeynep Odabaş'ın yazısı.

Geleceğe mektup var

Edebiyatımızın iki önemli türü olan hatırat ve biyografi kitapları bize gerçek hayatların en güzel örneklerini sunar. Bu kitapları okuyup kıymetli insanların yaşam öykülerine şahit oldukça kendi hayatımızı sorgulamaya başlar, ona yön verme konusunda cesaretleniriz. Bizden önce benzer yollardan geçen kimselerin yaşadığı zorlukların üstesinden nasıl geldiğini görür, çabalarıyla neler başarabildiğini seyrederiz. Böylece zengin bir yaşam deneyimi sunar bize hatırat ve biyografiler.

Her ne kadar daha çok yetişkinler için yazıldığını görsek de son zamanlarda çocuklar için de bir kişinin yaşamını anlatan biyografik eserler yazıldığını görüyoruz. Detaylardan arınmış, çocuğa göre anlatımı sadeleştirilmiş ve bir parça hayal gücü eklenmiş eserler çocukların da dikkatini çekiyor. Çünkü tıpkı yetişkinler gibi onların da başka yaşamlardan ilham almaya ihtiyaçları var. Tecrübelerinin azlığını düşünürsek belki de bizden daha fazla. İşte bu ihtiyaca binaen çocukların berrak dimağlarını beslemek için yazılmaya başlanan yeni bir seriden bahsetmek istiyorum size: Mecaz Çocuk’tan çıkan Geleceğe Mektup serisinden. Bu seride farklı yazarlar anlam arayışlarıyla hepimize yol gösteren önemli şahsiyetleri çocuğa uygun biçimde anlatmaya çalıştı.

Serinin ilk kitabı Vildan Sert’in kaleminden çıkan Medine’nin Gülü Ayşe Hümeyra Ökten. Kitapta imam hatip okullarının kurucusu ve önemli bir eğitimci olan Celalettin Ökten’in kızı namı değer herkesin doktor ablası Hümeyra Ökten Hanımefendi anlatılıyor. Küçüklükten itibaren çalışma azmine şahit olduğumuz Hümeyra’nın hikâyesi kitapta Medine’den gelen bir Ebabil kuşuyla karşılaşmasıyla başlıyor. Kitap boyunca Hümeyra’nın başından geçenleri onun en yakın dostu olan bu kuşun ağzından dinliyoruz. Öyle çok maceralı bir hayat değil belki onunkisi ancak kesinlikle sıra dışı. İnsanların gönlünü almaya, onlara faydalı olmaya, peygamber sevdasına adanmış bir hayat…

Küçük yaştan beri derslerindeki başarısı ve şahsiyetindeki olgunlukla ailesi tarafından takdir edilen bir çocuktur Hümeyra. Öyle ki başarılarıyla iftihar listesine girer ve tıp fakültesine sınavsız geçiş imkanına kavuşur. Orada da derslerine yoğun bir biçimde çalışırken farklı türlerde kitaplar okumayı da sürdürür. Hayali olan doktorluk diplomasına kavuşur. Asistan olduktan sonra hac vazifesi için görev alacak doktorların arasına katılır. Kutsal toprakları daha ilk gitmesinde çok sever, oradan ayrılmak istemez. Ancak buradaki sayılı günleri bitince mecburen İstanbul’a ailesinin yanına döner. İç hastalıkları bölümünde uzmanlaşan Hümeyra işini öyle özen ve dikkatle yapar ki kısa zamanda aranan bir doktor olur. Çokça dua alır. Ne var ki onun gönlünde Medine’de yaşamak vardır. Babası bu arzusunun gerçekleşmesi için onunla beraber kutsal topraklara gider. Ancak rahatsızlanınca geri dönmek zorunda kalır. Hümeyra Medine’de yalnız başına yaşamaya başlar ama aslında hiç tek kalmaz. Çünkü orada ona çok ihtiyaç vardır. Hastası hiç eksik olmaz. Babasının vefatıyla beraber yarı zamanlı memleketinde yaşamaya başlar. Bir ömür oradan oraya gitmek, insanların faydasına koşmakla geçer. Ve en önemlisi o, yazarın deyimiyle tüm bunları Rabb’ini hoşnut etmek için yapar. Tüm bu bilgileri Vildan Sert kuşun ağzından bize anlatsa ve bu bir çocuk kitabı olsa da Hümeyra Hanım hakkında bilgi edinmek isteyen yetişkinler de kitabı çok sevecektir. Kitap yine çocuğa uygunluk ilkesine uyumlu bir şekilde kuşun vazifesinin sona erdiğini söyleyip başka diyarlara uçacağını ve bu hikâyeyi başkalarına anlatacağını söylemesiyle sonlanır.

Serinin ikinci kitabında ise Dilara Ayşe Akdeniz, Ayşe Şaşa’yı çocuklara uygun bir biçimde hikâye içinde ustaca anlatıyor. Hikâyede Ayşe adındaki bir kız çocuğunun okulda verilen ödev için kendisiyle adaş olan değerli bir büyüğünü araştırması gerekmektedir. Ayşe kimi araştıracağını bilemese de kitap boyunca sohbetlerine ortak olacağımız babası ona Ayşe Şaşa’yı ödev olarak araştırıp arkadaşlarına anlatabileceğini söyler ve onun hayatını kızına anlatmaya başlar. Bizde böylece Ayşe Şaşa hakkında bilgi edinmiş oluruz. Ayşe maddi açıdan varlık içinde büyüyen ama özellikle annesi tarafından yeterli ilgi görmeyen bir çocuktur. Daha küçük yaşlarda kendini yalnız hisseder, hatta bir şişeye “Ben çok yalnızım lütfen bu notu bulan beni arasın.” diye not yazıp denize bırakır. O büyüdükçe içindeki anlam arayışı da gitgide büyür. Ailesinden diniyle, milli değerleriyle ilgili pek bir şey öğrenememek içinde bir boşluk yaratmıştır. Yıllar sonra İslam’ı araştırır. İbnü’l Arabi’nin Füsusü’l Hakem’i ile tanışması bu noktada ona çok yardımcı olur. Artık içinde bahar çiçekleri açmaktadır.

Tüm bunları babasından dinlediğimiz hikâyedeki Ayşe ise adaşı olan bu yazardan çok etkilenir. Tıpkı onun gibi film senaristi olmak ister ve belgeseller çeker. Sunum gününde bunları arkadaşlarına izletir. Kitapta Dilara Hanım’ın çocukların dikkatini çekecek etkinliklere ve deyimlerin açıklamalarına da yer verdiğini görüyoruz. Kitabın sonu ise içimizi ısıtacak bir şekilde bitiyor. Küçük Ayşe, sahil kenarına gittiklerinde bir kâğıda not yazıp Ayşe Şaşa’ya göndermek için bırakır. “Şişedeki notunu buldum sevgili adaşım, ben de senin kadar uzun bir Ayşe’yim ve asla yalnız değilsin… Umarım sen de bu notu bulursun.” Kelimelerin gücünü, söylenen hiçbir sözün muhatapsız kalmayacağını bize fısıldar.

Bu iki kitapla geçmişten günümüze bir köprü kuran Mecaz Çocuk’un serinin devamı için çalışmalara devam ettiği, haberini vermiş olalım. Başka hayatlar, başka tecrübeler, başka örnek şahsiyetler yakın zamanda okuruyla buluşacak. Değerlerimizi bizzat yaşayarak günümüze ulaştıran kıymetli isimlerin hayat öyküleri çocuklarımızın yoluna ışık tutacak.

Zeynep Odabaş

                                                                                                                                                                    

YORUM EKLE

banner36