Ey Dünya! Bana İlişme. Git, Başkasını Aldat!

İmam Gazzali, esas adı el-Keşfü ve’t-tebyin fî ğururi’l-halki ecmain-Esnâfü’l-mağrûrîn olan ve Türkçeye ''İnsanın Aldanışı'' ismiyle çevrilen eserinde aynayı bize, kendimize ve özümüze çeviriyor. Kâmil Büyüker yazdı.

Ey Dünya! Bana İlişme. Git, Başkasını Aldat!

Yaşadığımız hadiseleri çoğunlukla kendimizi dairenin dışında tutarak yorumlarız. Bu aynayı kendimize tutmama ya da tutamama hali, kendi gerçeğimizle yüzleşmek istemememizden kaynaklıdır. Yaratılışımızda özümüze konulan, eksik, noksan, nankör, aceleci, unutkan gibi vasıflarla birlikte biz insanız. Ve insan her daim aldanmaya müsaittir. Peki, kim tarafından? İmam Gazzali, esas adı el-Keşfü ve’t-tebyin fî ğururi’l-halki ecmain-Esnâfü’l-mağrûrîn olan ve Türkçeye İnsanın Aldanışı (Nefes Yayınları, çev. Mehmet Akıncı, Eylül 2016, 110 s.) ismiyle çevrilen eserinde aynayı bize, kendimize ve özümüze çeviriyor.

Gazzali, iki tür insandan bahisle konuyu açıyor: Mükellef ve mühmel (şer’i anlamda sorumlu olmayan kimse). Ardından, Allah’ın koruması altında bulunanlar dışında mümin olsun, kâfir olsun bütün mükelleflerin yanılgı içerisinde olduğunu gördüm, diye de ilave ediyor. Kur’an’ın zaman tahdidi koymadan insana sorduğu soru açıktır ve Gazzali kitapta bu ayeti de eserin girişine koyar: “Ey İnsan! İhsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?” (İnfitâr, 6)

“Ey Dünya! Bana ilişme. Git, başkasını aldat”

İnsanoğlunun kaderinde var aldanmak. Ama aldanma çeşit çeşit, aldananlar türlü türlü, der Gazzali. Başta dedik ya herkes faturayı kendi dışında bir şeylere kesiyor. Kimi dünya diyor, kimi şeytan, kimi nefis, kimi mal mülk… Ama en nihayetinde dünya aldanış yurdudur ve burada –korunanlar hariç- kimsenin temiz çıkma şansı yok.

Gelelim kitapta bahsi geçen esas meseleye… Gazzali, baş mesleği aldatmak olan şeytanın Müslümanı, kâfiri, itaatkârı, asiyi, âlimi, cahili bir şekilde aldattığını ve aldatmaya devam ettiğini ifade ediyor. Herkes Hz. Ali değil ki “Ey Dünya! Bana ilişme. Git, başkasını aldat.” diyecek. Kitapta küfür ehlinin, âsilerin aldanışları iki bölüm halinde yazılmıştır ama Gazzali’nin esas derdi, riyakârlıkları yüzünden aldanışa sürüklenen dindarlardır. Bu güruh içinde Fıkıh ilmi ile uğraşan, Kelam ilmi ile, Hadis ilmi ile, Arap dilbilimi ile uğraşıp, en nihayetinde ilmine güvenerek kendini unutan, aldatan ve aldanan insanlar vardır. Aldanan mü’minler sadece ilim ehli ile sınırlı değil elbette; ibadet ehli geçinen, varlıkları ile övünen, tasavvuf ehli olduğunu zannedip aldanan ve aldatan insanlar vardır.  

Başkalarına vaaz edip kendilerini unutanlar

Bugünün insanını birebir tasvir eden Gazzali, aslında insanın olduğu yerde problemin de değişmediğini ortaya koyuyor. Başkasına vaaz verip nefislerini unutanların halini şu sözlerle açıklıyor: “İlim sahibi olmaları, zahir amelleri işlemeleri, zahir günahlardan kaçınmalarıyla birlikte; kibir, riya haset, makam-mevki aşkı, akranlarıyla mücadele içerisine girme, şöhret peşinde koşma gibi Allah (c.c.) katında kötü sayılacak kalbî hastalıkları yok etmeyerek gaflete düşerler.” (s.62)

Kalp temizliğini ihmal edenlerin durumunu da, uyuz hastalığına yakalanıp da merhem ve ağızdan ilaç alması söylenmesine rağmen, sadece merhemi kullanarak, hastalığı içten tedavi etmeyi ihmal eden kişinin haline benzetir.

Bilen insan elbette daha sorumludur. Nitekim bu insanların ‘hâl’i ve ‘kâl’i birbiri ile uyumlu olmalıdır. Kendileri hasta iken başkasına doktorluk yapan, kendisini iyileştirebilecekken bunu yapmayan kişiler olarak ilim ehlini zikreden Gazzali, “ilaçtan söz etmekle iyileşilmez” der. “Peygamberler ve sahabeler gibi dünya malından yüz çevirmedikçe kimse lider olamaz”, yine Gazzali’nin ifadesidir.

Aldanmadan evvel uyanmaya davet

Gazzali, İnsanın Aldanışı ile kaybettiğimiz erdemleri bu topraklarda yeniden ihyaya davet ediyor. Bunu yaparken de iğneyi kendimize batırmamız gerektiğini söylüyor. İçinde yaşadığımız toplumda vazifesini yapmayan ya da yapar gibi gözüken âlime de Hz. İsa’nın şu sözüyle ikazda bulunmaktan da geri durmuyor: “Kötü âlim, vadinin ağzını tıkayan kaya parçası gibidir; ne kendisi suyu emer, ne de suyu bırakmaz ki bitkiler bu sudan yararlansın.”

Gazzali, aldanmadan evvel “İnsanın Aldanışı” ile uyandırıyor. Öyleyse bırakın hakikatin kanallarını kapamayı, bırakın ki kirler ayıklansın, aldananlar uyansın…

İmam Gazzali, İnsanın Aldanışı, Nefes Yayınları

Kâmil Büyüker

YORUM EKLE