Enes Karic'ten Hac Deneyimini Adeta Yaşatan Bir Kitap: Dönüş

Hac yolculuğunda hiç beklenmedik 'Karşılaşmalar' yaşanıyor, evvela 'sizin takvanız başkalarının takvası ile karşılaşıyor.' Enes Karić, ''Dönüş: Bir Hac Yolculuğu''nda bize sadece dinlediği kârileri, dostlarını, orada ahbap olduklarını değil, fakirleri, dilencileri, sefilleri ve engellileri de aktarıyor. Hatta Keşmirli bir hacının ayaklar altında ezilerek yaralanan bir çekirgeyi nasıl kurtardığını ve bu sayede o çekirgenin ölümden kurtulduğunu anlatıyor. Ayaklar altındaki bir çekirgeye dikkat edip onu kurtarmak için çaba gösteren bu Keşmirli hacı, Karić’i ziyadesiyle mutlu etmiştir. Dilara Yabul yazdı.

Enes Karic'ten Hac Deneyimini Adeta Yaşatan Bir Kitap: Dönüş

Hac farîzasını yerine getirmek için kutsal topraklara giden Müslümanlar buradaki deneyimlerini, manevi tecrübelerini döndükten sonra yakınları, sevdikleriyle paylaşır. Bazısı bu kutsal beldedeki deneyimlerini kaleme alır, kitap hâlinde neşreder. Enes Karić’in “Dönüş: Bir Hac Yolculuğu” isimli kitabı da yazarının hac ibadeti sırasında karşılaştıklarını, yaşadıklarını anlatmakla beraber sıradan bir hac kitabı değil. Kitabın neden hac deneyimlerini anlatan kitaplardan farklı olduğunu anlatmadan evvel yazardan söz etmemizde fayda var.

Disiplinlerarası çalışmaları da bulunan entelektüel bir isim

Enes Karić, 1981 yılında Saraybosna İslami İlimler Fakültesi, 1982 yılında da Siyasi Bilimler Fakültesi’nden mezun olmuş. Yüksek lisansını yine aynı üniversitenin Felsefe Bölümü’nde tamamlamış, doktorasını ise Belgrad Üniversitesi Filoloji Bölümü’nde yapmış, Ezher, Yale ve Oxford üniversitelerinde de uzmanlık programlarına iştirak etmiş. Yani, her şeyden evvel karşımızda pek çok disiplinde eğitim görmüş, disiplinlerarası çalışmaları olan bir şahsiyet bulunuyor.

Akademik kariyerinin yanında siyasi kariyeri de var Enes Karić’in. 94-96 yılları arasında ülkesi Bosna Hersek’te Eğitim, Bilim, Kültür ve Spor Bakanı olarak görev yapmış. 2003-2007 yılları arasında Saraybosna Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde dekanlık yapan Karić’in tefsir üzerine çokça çalışması mevcut. En son yayımlanan kitabının ismi “Geleneksel Bosna: 15. Yüzyıldan Bu Yana Teoloji, Felsefe ve Mantık Çalışmaları” ismini taşıyor. Akademik çalışmaları dışında edebî yönü de kuvvetli olan yazarımızın Yaban Kuşların Şarkıları isimli kitabı 2010 yılında Bosna Hersek’te yılın en iyi romanı ödülünü kazanmış. Bu roman ile ilgili yazı için buyrunuz. Ayrıca kendisi En Etkili 500 Müslüman listesinde de yer almakta.

Adeta kelimelerle haccı resmediyor

Enes Karić bu kadar etkileyici ve sıradışı bir özgeçmişe sahip olunca kitaptan beklenti hâliyle çok yüksek oluyor. “Dönüş” kitabı bizi hayal kırıklığına uğratmıyor, aksine sıkça karşılaşamayacağımız bir hac tecrübesi aktarıyor bizlere. Kitabı okumaya başlamadan evvel bölüm başlıklarına baktığımızda dahi, bu kitabın sıradan olmayan bir yerde durduğunu anlayabiliriz: Ayaklar, Yüzler, Ravza, Galaksiler, Arafat Dağı, Karşılaşmalar ve Küçük Çizgiler. Buradan da anlayabileceğimiz üzere, kitap oldukça sinematografik bir şekilde kaleme alınmış; yazar, adeta kelimelerle haccı resmediyor.

Arap ve Fars minyatürlerinin büyük kısmında mutasavvıfların ve zahidlerin yalın ayaklı ve başı açık olarak resmedildiğini, bunun da insanın anne karnından çıktığı hâle, yani günahsızlığa bir vurgu olduğunu anlatarak başlıyor “Ayaklar” bölümüne Karić. Zaten Taha Suresi’nde de Allah, Hazreti Musa’dan kutsal Tuva Vadisi’nde ayakkabılarını çıkartmasını öğütlememiş miydi? Hacılar da kutsal beldede yalın ayak geziniyorlar. “Bence dünyanın en iyi sanatçıları, İslam ümmetine mensup hacıların ayaklarını resmetmeliydiler ve resmetmeliler.” diyor Enes Karić, bunları düşünürken de aklına Van Gogh’un “Bir Çift Ayakkabı” isimli tablosu geliyor. Van Gogh’un bu tablosunda “meşakkatli adımların eziyeti” ayakkabı ile yansıtılırken, Enes Karić, hacıların yaşadığı hayatın zorluklarını onların topuklarından okuyor.

Sayısı milyonları bulan yüzlere bakmak

Birbirinin aynısı iki yüz yoktur.” diye başlıyor Karić, “Yüzler” bölümüne. Dünyanın dört bir yanından gelmiş hacıların sayısı milyonları bulan yüzlerine bakmak Allah’ın sanatına olan hayretini de tabiatiyle artırıyor. Her gördüğü hacının yüzüne dikkat kesilerek, onların hâllerine dair çıkarımlarda bulunuyor; belki de normal hayatlarında kaba birer insan olan bu kişiler, Allah’ın evinde, onun huzurunda müteessir ve onurlu görünüyorlar.

Yüzlerden sonra Karić’in dikkatini kadınların hangi millete ait olduklarına dair ipucu veren renk renk başörtüleri ve erkeklerin şapkaları celbediyor: fesler, hasır şapkalar, spor kasketler, renkli Çerkes şapkaları, on iki kısımlı derviş takkeleri, serpuşlar vs... O kalabalığın içinde tek tek hacıların yüzlerine, başörtülerine, takkelerine, cihâz-ı târike bu kadar dikkat kesilen ve aldığı notlara tekrar baktığında karıştırmayacağını düşünen Karić, Medine-i Münevvere ve Kâbe-i Şerif’ten uzaklaştığı vakit, tüm yüzlerin birbirine karıştığını fark ediyor. Soyut bir yağlı boya tablosu gibi tüm hacılar sadece renklerle tasvir ediliyor, çizgilerin ve bizi diğerlerinden ayıran nüansların hiçbir önemi kalmıyor…

Sizin takvanız başkalarının takvası ile karşılaşıyor

Hacıların simaları birbirine karışsa da, karşılaştığı ve bir şekilde hayatına dokunduğu kişileri hafızasının derinliklerine kaydediyor Enes Karić. Hac yolculuğunda hiç beklenmedik “Karşılaşmalar” yaşanıyor, evvela “sizin takvanız başkalarının takvası ile karşılaşıyor”. Hacdaki karşılaşmalar, eş dost, hısım akraba ile sınırlı değil. Karić bize sadece dinlediği kârileri, dostlarını, orada ahbap olduklarını değil, fakirleri, dilencileri, sefilleri ve engellileri de aktarıyor. Hatta Keşmirli bir hacının ayaklar altında ezilerek yaralanan bir çekirgeyi nasıl kurtardığını ve bu sayede o çekirgenin ölümden kurtulduğunu anlatıyor. Ayaklar altındaki bir çekirgeye dikkat edip onu kurtarmak için çaba gösteren bu Keşmirli hacı, Karić’i ziyadesiyle mutlu etmiştir.

"Edebiyat elbette insanları gözlemlemenin sonucunda ortaya çıkar," diyor meşhur Rus yazar Platonov. Hacıları gözlemleyen ve tecrübelerini ayrıntılı betimlemelerle bir günlük gibi bize aktaran, hac deneyimini adeta yaşatan Karić’in bu kitabı sayesinde biz de hac, hüccac ve yazarın kendisi hakkında sadece bilgi edinmekle kalmıyor, edebî “bir hac yolculuğu”na çıkıyoruz.

Enes Karić, Dönüş: Bir Hac Yolculuğu, Erdem Yayınları

Dilara Yabul

YORUM EKLE

banner36