Elazığ'ı bekleyen bir derviş Nazım Payam

Nazım Payam, Elazığ’da yayımlanan Bizim Külliye dergisinin yayın yönetmeni. ‘Şehrin Eylül Tarafı’ kitabıyla, ‘ben şehrimin dervişiyim’ diyor.

Elazığ'ı bekleyen bir derviş Nazım Payam

Bazı kitaplar vardır. Okurken, okuduktan sonra, damağınızda tadı dolanırken belli bir yere koyabilirsiniz. “Ben bir şiir kitabı, roman, hikâye ya da deneme okudum” dersiniz. Zihninizdeki ifadeler, yankılar, okumuş olduğunuz kitabın türüyle bağlantılı bir karakterdedir. Ama bazı kitaplar vardır ki edebî türlerin kurallarını, ruhtaki yankılanma noktalarını silikleştirir, yerlerini değiştirir, karıştırır. Nazım Payam Hoca’nın Şehrin Eylül Tarafı adlı kitabı bu türden. Kitap, içerisinde hikâyeler olan, şiir tadında bir deneme kitabı.

Harput kültürüne adadı

Nazım Payam Hoca, Elazığ’a, Harput kültürüne adanmış, kendisini şehrine vermiş, özelde şehrinin kültürünü ve edebiyatını, genelde ise Anadolu kültür ve edebiyatını koruyup yaymayı kendisine hayat gayesi edinmiş bir kültür adamı. Bu haliyle, yerelin sağlam duruşuyla seslenen ender sanat adamlarından biri. Şehrin Eylül Tarafı kitabı ise, onun şehir kültürüne, kendi şehrinin kültürüne olan hâkimiyetinin belgesi. Kendi şehrini yazarken tüm şehirlerin kaderine değiniyor oluşu da sanırım şair olmak hüneri ile ilgili.Nazım Payam

Şehrin eylül tarafı ne demek?

“Geç olsa da anladım: Şehrimizin eylül tarafındaydık biz. Kolay para kazanmaktan, sanattan, zevkten, yaşadıklarımızın inceliklerini yakalamaktan uzak, sarı solgun tarafında… Çocukluğum şehrin eylül tarafında kaldı. Ama şimdi nakledilmeyen, anlatılmayan, yalnızca hatırladığım, hayatımızın o kuytu noktalarına serpilmiş küçük renklerden ne kadar mutlu olurduk.” Nazım Payam Hoca, şehrin eylül tarafında oluşunu ve şehrin eylül tarafını bu ifadelerle anlatıyor. Her ne kadar şehrin eylül tarafında olduğunu ifade etse de dilde, şiirde ve yerli kültürde taşıdığı umudun bahar tazeliğinde olduğunu yine bu kitapta yazdıkları gösteriyor. Şuara meclislerinden, Nevai sohbetlerinden, destanlarımızdan, şiir akşamlarından bahsederken kabaran ritim bunun en bariz göstergesi.

Kitap, hikâyeciklerden, anılardan, denemelerden, şiirlerden oluşuyor. Bu farklı türleri birleştiren nokta ise anlatımdaki samimiyet. Yazar, bazen çocukluk anılarını, bazen öğretmenlik anılarını, bazen şair dostlarını anlatıyor. Anlatırken üstü kapalı veya açık, sürekli değindiği nokta ise şehir ve şehirli olmak…

Annemin şehri de mazisi de babamdı

Şiir yazan kadın ile şiir gibi yaşayan hanımefendilerin farkını, öz şairle muhabbetin neye denk geldiğini, mazinin ahengini yaşadıklarına yansıtmayan şehirlinin halini, dünü yazmayan kalemin bugünü nasıl bir hale soktuğunu, yazarın annesine yönelik söylediği “Annemin şehri de mazisi de babamdı” mısraını yine bu kitaptan okudum.

Serdar Arslan haber verdi

YORUM EKLE
YORUMLAR
emir kalkan
emir kalkan - 12 yıl Önce

Sarıp sarmalar,alır götürür sizi başka dünyalara ‘Şehrin Eylül Tarafı’Nazım Payam gibi gerçekten derviş bir yürekle sıcacık bir iklimde yaşarsınız.

kalender yıldız
kalender yıldız - 12 yıl Önce

nazım abi hep şehrin eyül tarafı'nda kalacaktır ne mutlu ona...kim olduğunuz hiç önemli değil eğer bir edebiyat severseniz nazım abi necati hoca ve ömer hoca orada olduğu sürece elazığ'a gitmek için hep bir bahaneniz var demektir.

Esin Yanlız
Esin Yanlız - 11 yıl Önce

Şehirin Eylül Tarafı Şehirini sevenin okuması gereken bir kitap