Robotların Yükselişi onun ilk çalışması değildir. Özellikle daha önce işaret ettiği konularda haklı çıkması kendisine gösterilen önemin de haklılığını gösteriyor. Yapay zekâ konusunda söylediklerinin tutarlılığı şüphesiz kendisinin de işin içinde olmasından kaynaklanır. Dünya üzerinde teknolojinin beyin merkezlerinden biri olan Silikon Vadisi’nde bir yazılım geliştirme şirketinin de kurucusu olan Ford, 25 yıllık bir deneyime sahiptir.
Amerika merkezli dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan IBM’in Deep Blue adlı bilgisayarı 1997 yılında dünya satranç şampiyonu Garri Kasparov’u yendiğinde neredeyse bütün dünya buraya kitlenmişti. Yapay zekânın insana karşı üstünlüğü konuşulur olmuştu. Sonraki yıllarda tasarladığı Watson ile yapay zekânın sınırlarını inanılmaz bir seviyeye taşıyan IBM, tasarladığı bu yapay zekâ ile Türkiye’de bir zamanlar yayınlanan Riziko programının Amerikan versiyonu olan Jeopardy’de şampiyon olmuştu. Watson; her türden sorulan soruları, kelime oyunları ve esprileri satranca kıyasla çok daha kompleks bir yapıya sahip olan bu yarışmada, efsaneleşmiş yarışmacıları da alt etmeyi başarmıştır. 2011 yılında gerçekleşen bu olayın ardından yapay zekâ dediğimiz olgu kendisinden sıkça bahsedilen bir yapı haline geldi.
Yapay zekâ, işçiliğe olan ihtiyacı azaltırken çoğu sahada insan varlığı için olumlu özellikler taşıyor. Mesela, hem ekilebilir alanın hem de temiz suyun kısıtlı olduğu Avustralya’da verimli tarım yapımı için geliştirilmekte olan tarım otomasyonu bu bakımdan oldukça faydalı olanaklar sunuyor. Aynı gereklilik tıp alanında hayatî bir önem arz ediyor.
“Teknoloji geleceği tek başına belirlemeyecek elbet. Yaşlanan nüfus, iklim değişimi ve kaynakların tükenmesi gibi diğer büyük sosyal ve çevresel zorluklarla iç içe geçecek. Korkutucu gerçek şu ki eğer gelişen teknolojiyi fark edip sonuçlarına ayak uydurmazsak, kendimizi farklı belaların aynı anda kapımızı çaldığı bir gelecekte bulabiliriz. Artan eşitsizlik, teknolojik işsizlik ve iklim değişimi birbirlerini besleyerek güçlendirebilir.”
İnsan ve robot arasındaki fark
Endüstride kullanılan robotların sadece 2000-2012 yılları arasında yüzde 60’lık bir artış kaydettiği göz önüne alınırsa, durumun ciddiyeti daha da net anlaşılabilir. Tabi bu yayılmada robotların kullanımının getirdiği avantajlar da yadsınamaz. Bir iş sahibi, çalıştırdığı kişi için maaş ve sigorta ödemek zorundadır, fakat bu durum robot için söz konusu değildir. Yeme, içme ve dinlenme ihtiyacı olmayan robot, üstelik kesintisiz bir şekilde de çalışabilir. Mesela, Amerikan merkezli Momentum Machines şirketinin hamburger yapma makinesi, Amerika’da hatta dünyada yaygın bir kültür haline gelen fast-food anlayışının çehresini değiştirme iddiasındadır. Youtube’da örnek videolarını seyredebileceğimiz bu makine ile hem işveren hem de müşteri fazlasıyla memnun kalabiliyor. Fakat bir fast-food restoranının hamburger pişiren çalışanlarına yıllık 135 bin dolar para harcadığını düşündüğümüzde, elinden işi alınacak kişilerin sayısı toplam sayıyla hesaplandığında ortaya çıkan rakam çok büyük bir yekûn teşkil eder.
Yusuf Sami Kamadan, “Durdurulamayan Teknoloji “Yapay Zekâ”, Kitabın Ortası dergisi, Ağustos 2018, sayı 17.