Hayvan Çiftliği ve 1984 başlıklı iki romanı bütün dünyada sevilerek okunan Orwell’in yaşam öyküsü, romanlarından bağımsız değil. Yazdığı distopyalar ile milyonlarca okurun beğenisini kazanırken George Orwell acaba neler yaşadı? Orwell’in kötüye giden sağlığı, ikili ilişkilerindeki çalkantılar ve çocuğunu yetiştirme sürecindeki sorumluluklara rağmen 1984’ü tamamlamak uğruna geçirdiği dramatik günler…Benzersiz ve ürkütücü distopyaların yaratıcısı George Orwell’in son yılları, Norman Bissell’ın muzip kalemiyle dönemin entelektüel dünyasına ve politik meselelerine de dokunmayı ihmal etmiyor.
Hayvan Çiftliği ve 1984
Özellikle bu iki romanı, bütün dünyada sevilerek okunan Orwell’in yaşam öyküsü, romanlarından bağımsız değil. Yazdığı distopyalar ile milyonlarca okurun beğenisini kazanırken George Orwell acaba neler yaşadı?
Öğretmen kimliği
George Orwell, Glasgow’da doğdu. Aynı şehrin üniversitesinde tarih ve felsefe okudu. Ardından lisede 17 yıl boyunca tarih öğretmenliği yaptı. Okuduğu tarih sayesinde ulusların kaderini ve mazisini derinlemesine öğrendi. Felsefe sayesinde de şaheser düzeyinde distopya yazacak birikimi kazandı.
Romanlar ve gerçek
Bütün tarihî romanların gerçeklikle arasında bir gerilim vardır. Okurun kafasını sürekli “Bu yazılanlar yaşandı mı?” sorusu doldurur. Norman Bissell bize bu konuda güven veriyor. Onu çok yakından tanıyor ve daha yaşarken notlar alıyor. Zaten satırların arasında gezinirken, bu gerçekliğin kokusunu okur da alıyor.
Roman sanatı
Bir yerden sonra, roman sanatı elbette direksiyona geçiyor. Bazı kelimeler tertemizdir. Arınmış ve yıkanmıştır. Güzel, aşk, barış, direniş ya da mücadele gibi. Onları isteseniz de kirletemezsiniz. Oysa bu kelimelerin karşıtları kendiliğinden kirlenmiştir. Roman sanatı da bu temizlenmiş kelimelere dâhildir.
Bissell okuru sarıp kendine bağlayan üslubuyla, bir yerden sonra büyük yazarın bir kurgu kahramanı olduğuna inandığımız ve dolayısıyla bizden birine dönüştüğüne şahit olduğumuz bir metin yaratmış. İyi metin, okurken kendinizi unuttuğunuz metindir. Ön-okuma için gönderdiğimiz herkes bu konuda hemfikir oldu. Böyle büyük bir yazarı anlatmak için de böyle başka büyük bir yazar gerekmez mi?