Son yıllarda yaptığı birbirinden önemli yayınlarla farklı ilgi alanlarına sahip geniş kitlelere hitap eden bir çizgi yakalayan Diyanet İşleri Başkanlığı, üstlendiği rol ve çalışmalarıyla toplumumuzla kucaklaşma, birlik ve beraberliğin pekişmesini sağlama yolunda da önemli adımlar atıyor. Millî ve manevî bir çözülme atmosferinin kuşağı olarak geçtiğimiz yıllara kadar pasifize edilmiş bir Diyanet yapısı ile yüzyüze gelmiştik. Bugünse bu değerlerin yıpratılması hatta yok edilmesi gayretlerine sessiz kalmayan bir yapı var şükürler olsun. Halk ile yanyana, omuz omuza, yürek yüreğe hareket etme çabasında olan bir kurum olma çabasına şahitlik ediyoruz şimdi.
Güzel çalışmaların beşiği olma yolunda bir kurum
Bünyesinde kurulan radyonun zengin yayın kuşağı ile, ilk kez bir kurula hazırlatılan ve herkesin istifade edebileceği bir dille yazılmış olan kerîm kitabımız Kur’an tefsiri ile, dinimiz İslam’ı önemli ravileri, şahsiyetleri ve tarihi ile anlatan ve çok önemli bir boşluğu dolduran Hadislerle İslam’ı ile; vakıf çalışmaları, Kur’an kursu hizmetleri, talebe yurtları ile de birçok önemli ihtiyacı giderme gayretinde bulunuyor, bulunmaya da devam ediyor Diyanet teşkilatı.
Yine son dönemlerin dikkat çekici çalışmalarından biri olarak Alevi-Bektaşi klasiklerinin yayınlanmasını da saymadan geçmemek gerekir. Bu çalışma ile günümüzde baskısı olmayan bazı eserlerin de tekrardan ilgililerine ulaşması sağlanmıştır. İlmî eserlerle birlikte tekke edebiyatının da önemli eserlerini görebiliyoruz bu çalışmalar ile.
Önemli isimler ve önemli eserlere özel bir baskı
Alevi-Bektaşi klasiklerinin akabinde ise rengarenk ve özel baskılarıyla bir “divan” serisi yayınlandı Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları’ndan. Birbirinden değerli hoca ve araştırmacıların hazırladığı bu eserler, kurum için ciddi birer prestij kaynağı olmuş ve ilgililerine adeta bir hediye mahiyetinde sunulmuş çalışmalar.
Yunus Emre, Niyazi Mısrî, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Kaygusuz Abdal, Sun’ullah Gaybî, Vâhib Ümmî Halvetî gibi edebiyat tarihimizin yapı taşları olan isimlerden hazırlanan bu eserler, basımı yapılan divanlardan birkaçı. Mustafa Tatçı, Mustafa Sever, Bilal Kemikli, Kayahan Özgül gibi değerli hocaların hazırladığı divanların yanısıra Sadık Yalsızuçanlar’ın hazırladığı bir seçki de bulunuyor bu serinin içinde. Bu divanlardan bir örnek:
Nefsini fehm eyle hâlen berk yapış tevhîde sen
Ârif ol düşme sakın sen gayrının sevdâsına
Dü cihânda maksûdun günden ayân olsun sana
Bağla cânın Vâhibî dost zâtının esmâsına
Kütüphanelerde özgül bir ağırlığa sahip olacak
Her biri bir klasik olma özelliği taşıyan bu eserler arasında Sadık Yalsızuçanlar’ın, büyük çoğunluğu son bir asırda yaşamış ve yaşamaya devam eden şairlerden hazırladığı “Hikmet Burcundan Şiirler” adlı çalışma da bu divan serisiyle beraber çıkmış. Eserde genç kuşak şairlerin şiirlerinden örnekler ise önemli bir bölümü teşkil ediyor. Tüm bu zengin içeriği ve özellikleriyle beraber bu seri kütüphanelerde özgül bir ağırlığa sahip olacak şüphesiz.
Birçok yayınevinin farklı zamanlarda bastığı divanlardan içerik olarak bir farkı olmasa da; Diyanet’in bastığı serinin sempatik boyu, renkli kapak tasarımları ve kuşe kağıttan olan iç sayfaları, eserleri biraz daha sevimli kılıyor diyebiliriz. İçerik olarak farklı olan tek eser ise Hikmet Burcundan Şiirler adlı seçki.
Şiir okurlarının ve araştırmacıların elinde olması gereken bu değerli seri umarız devam eder ve Diyanet İşleri Başkanlığı, yayınladığı ilmî eserlerin yanısıra edebî eserleri ile de başucumuzda olmaya devam eder.
Yine bu divanlarda yer alan şiirlerden biri ile yazımızı nihayete erdirelim:
Cân iline dalmayan Hak tadını bulmayan
Bu sûretde gülmeyen sonra gülesi değil
İkiliği silmeyen Hakk’ı cânda bulmayan
Gaybî kendin bilmeyen Rabbin bilesi değil
Yavuz Ertürk