Dipdiri Bir Yayınevi

İstanbul Yayınları edebiyata taze kan taşıyor. Derinden ve coşkulu bir yürüyüş var Bir Nokta etrafında. Gittim, gördüm, şahidim!

Dipdiri Bir Yayınevi

Bir Nokta’nın Anlamı: Sabır.

Bir gün bir kitap okursunuz ve hayatınız değişir.

Bir gün bir adamı dinlersiniz ve hayatınız altüst olur.

Bir gün bir olaya şahit olursunuz ve kendinizden utanırsınız.

Bir gün yüzleşmekten kaçındığınız suçlarınız dizilir karşınıza; kahrolursunuz!

Mürsel SönmezŞimdi, yukarıya yazdıklarımın aşağıya yazacaklarımla doğrudan bir bağlantısı yok. Ancak, bir öykünün kurgu boyutunda ilgi kurabilirsiniz.

Mürsel Sönmez’i sanırım 12 yıl önce tanıdım. Üsküdar’da. O gün, bugündür Mürsel Abi aynı coşku, aynı şevk ve aynı inançla devam ediyor yoluna. Sanırım Mevlana gibi özlüyor Mavera’yı…

Bu özlem ve coşkusundan neşet eden minik ve sabırlı bir dergisi var: Bir Nokta. “İlim bir noktaydı ve cahiller onu çoğalttılar” demişti sanırım Ali efendimiz. Ve bu dergi ilmin “bir nokta” olduğunun bilincinde. Noktanın o kesin duyarlılığında ama aheste ilerleyen, sabırla kazılan bir kuyu gibi genişleyen bir duyarlılık sardı dört bir yanını. Ve coşku, etrafına, büyük sözler söyleyip şamata koparacak bir kalabalık değil; dingin ve kaygılı insanlar topladı.

Bugünlere geldiğimizde Bir Nokta Dergisi ve İstanbul Yayınları o mütevazı ama rikkatli ilerlemesine devam ederek ürünlerini ortaya koymaya ( artırarak) devam etti/ ediyor.

Bir Nokta bugünlere gayretli gençlerin emeği ve Mürsel Sönmez’in tam desteğiyle geldi. Ciddi bir ekibin taşın altına elini koyduğunu görüyoruz. Bu hem edebiyat hem de insanlık duyarlılığımız için önemli bir adımdır. 

Bir NoktaFerahlık ve Umut Veren Kitaplar

Kitaplara gelince: Baskı  tekniği ve naif seçimlerine bakılırsa kitaplar tam bir “yol kitapları” biçiminde tasarlanmış. Koyun cebinize, istediğiniz yerde okuyun! İçerik olaraksa, kendi adıma “ferah” seçimler gördüm. Resul Tamgüç şiirlerindeki sadelik ve meltem yalımının dokunuşu; Aliye Akan öykülerindeki bir nehir gibi akan dil insanı hikayenin bir parçası kılıp alıp götürüyor modern zamanlardan mahrem ülkemize; Bedran Yoldaş’ın başka alemlerin de var olduğunu hatırlatan sesi geliyor öykülerden. Diğer kitapları daha okuma fırsatım olmadı. Ancak şuna dikkatinizi çekmek isterim ki: Aliye Akan genç bir hikayeci. Gelecek vaad eden bir  hikayesi var. Umarım başladığı yol gittiği yere kadar değil de gücünün yetmediği yere kadar gider.

Resul Tamgüç şiirlerinin insanın zihnini zorlamadan o “poem” tadı içerisinde hikmete doğru uzanması ise önemli.

İstanbul Yayınlarını ve Bir Nokta Dergisini daha dikkatli takip etmeye başladım. Zira, edebiyatın o sürprize ve yeniliğe açık yanını bu iki emek harmanını ortaya koyanlar bir daha ispat ettiler.

Bir NoktaFethi Gemuhluoğlu, Nuri Pakdil, atlar, coşkun akan öyküler… ve çok eski sözleri diri bir dille anlatan güzel insanlar geliyor aklıma Bir Nokta’yı masaya koyduğumda.

Dergiye ya da Dergi ekibine ulaşmak, eserleri hakkında yazmak, görüş bildirmek, iletişim kurmak ya da selam vermek için sanal bir alanları var:

//www.istanbulbirnokta.com/index.php 

Bir Nokta’nın Manifestosu: 

“Edebiyat'ın “insani” bir eylem alanı olduğunu biliyoruz. İnsanın mazhar olduğu hakikatten dolayı “şerefli” olduğunu biliyoruz.  
Kelimelerin insana vergi bir bağış olduğunu biliyoruz.  
Kelimelerin ve dilin iffetinin olduğunu ve korunması gerektiğini biliyoruz. Edebiyat uğraşımız da bu bağlamda anlam kazanıyor.  
Yeryüzünde “ifsad” insanı bozup çürütme peşinde; edebiyatı, dili, ekmeği, zamanı, mekanı, emeği, dini, bilimi, müziği, mimariyi ve hasılı her şeyi.  
İnsanı koruyan “had” kırılmaya çalışılıyor. Haddini bilmemek handikapına düşürmek için insanı “had bildirmek” le tehdit ediyoruz.  
Şöhret şehvetinin kurbanı eli kalem tutan birileri de şiiri kurban olarak seçiyor ve kirletiyorlar. Genel “ifsad”ın bir parçası da bu.  
“İnsalcıl bir dikkafalılıkla” karşısında durmalıyız bu “ifsad”ın.

Becerebildiğince buna çabalıyor Bir nokta.  
Esenlikler…  
M.S.”
 

Bu çaba karşısında ne diyebiliriz ki okumaktan ve “insancıl bir dikkafalılıkla” emeklerini sunan insanları tebrik etmekten başka… 

Bir gün İstanbul Yayınları birçok genç yazarın ilk eserlerini neşrettiği için haklı bir gurur duyacak! 

 

Zeki Bulduk işaret etti

YORUM EKLE